Açıklama: Bu da nerden çıktı diyenler olabilir...
Kategori: İNEBOLU
Eklenme Tarihi: 18 Eylül 2020
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 07:59
Site: Yeni İnebolu Gazetesi
URL: http://www.inebolugazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=1754
Bu da nerden çıktı
diyenler olabilir...
Unutulmaması gereken bu Hadis-i Şerif'i
hatırlatmak, belki de bazılarının işine gelmeyebilir...!
"Helal-Haram ver Allah'ım, bizim çocuklar
yer Allah'ım" cümlesini hayat tarzı haline getirenler, daha dikkatli
okuyup feyz alabilir.
Aldanmak istemeyenlerin, öncelikle aldatma gibi
bir düşünceden sıyrılması gerekebilir.
Evet; geçtiğimiz günlerde işyerime gelen iki
kişi ile yaptığımız sohbet insanların alışveriş sırasında nelerle karşılaştığıyla
ilgiliydi. İstanbul'dan ilçemizi ziyarete gelen misafirler dönüş hazırlığı
yaparken herkes gibi birşeyler götürmek istiyor ve almak istedikleri ürünle
ilgili anormal bir durumdan olumsuz etkileniyorlardı.
İnebolu'da pazarda ya da pazar dışında satışa
sunulan sarımsağın Taşköprü sarımsağı olduğu varsayılıp aksi hiç düşünülmüyor,
satıcıya "sarımsak Taşköprü'nün mü?" diye soruluyor, maalesef
beklenen " Evet Taşköprü sarımsağı" cevabı verilmiyor, küçük bir
tebessümle karşılık veriliyordu. Satıcının net davranmaması alış veriş
yapanlarda kuşku uyandırıyor ve alıp almama konusunda tereddüt yaşanmasına
neden oluyordu.
Elbette İnebolu'da ya da bölgemizde satılan
sarımsağın Taşköprü sarımsağı olmasından daha doğal ne olabilirdi. Fazla para
kazanmak için farklı bölgelerden daha ucuz temin edilen sarımsağın Taşköprü
sarımsağı ismi kullanılarak satılmaması gerekiyordu. Coğrafi işaret alarak
değeri artan, kendine özgü aroması ve kalitesiyle tercih sebebi olan Taşköprü
sarımsağı başlı başına bir markaydı çünkü...
Rekoltenin düşük olduğu, ya da sarımsak
fiyatının çok yükseldiği yıllarda elbette başka yerlerin ürünleri getirilip
satışa sunulabilirdi. Fakat doğru olan uygulama ürün nereden getiriliyorsa,
üzerine oranın etiketi koyulup satılmasıydı.
Gaziantep, Adana, Balıkesir'den gelen ürüne
Taşköprü sarımsağı etiketi koymak insanları aldatmaya girer ve helal kazanca
haram karıştırılmış olur. Tabii ki işini düzgün yapan, ticaretine yalan
karıştırmayan ve hileli üründen uzak duran ticaret erbabına sözümüz olamaz.
Bu davranış sadece sarımsakla sınırlı değildir.
Çiftlik yumurtası sepete koyulup samanla karıştırılır, köy yumurtası görünümü
vererek satılırsa bu da aldatmaya girer. Tereyağına margarin ya da patates
püresi karıştıranlar sadece kendilerini kandırırlar.
Ürünün gösterişlisi ile göz boyayıp, kötüsünü
müşteriye veren o anlık kazandığını zanneder ama kaybeden kendisi olur. Bu
örnekleri çoğaltmak mümkün...
Pazarda yaşadığı bir hadiseden dolayı Peygamber
Efendimiz (A.S) "Bizi aldatan, bizden değildir" cümlesiyle satıcıları
uyarmış ve konuşurken yalan söyleme, söz verdiği zaman cayma ve emanete
hıyanetlik etme davranışlarının münafıklık alameti olduğunu buyurmuştur.
İslamiyet hiç bir şekilde hile ve aldatmayı
kabul etmez. Bu konu Kur'an-ı Kerim'de şöyle ifade edilmiştir.
"Onlar kendi akıllarınca güya Allah'ı ve
müminleri aldatırlar. Hâlbuki onlar, ancak kendilerini aldatırlar ve bunun
farkında değillerdir."