BİR İNEBOLU GELENEĞİ; İLK NAMAZ GÖZLEMESİ...


Açıklama: Şükür kavuşturana...
Kategori: İNEBOLU
Eklenme Tarihi: 03 Şubat 2023
Geçerli Tarih: 28 Mart 2024, 21:22
Site: Yeni İnebolu Gazetesi
URL: http://www.inebolugazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=2015


Mübarek Ramazan ayının habercisi üç aylar yine mübarek bir gece olan Regaip Kandili ile başladı.Müslüman olmakla şereflendiğimiz, fakat doğumdan ölüme kadar imtihana tabi tutularak bu dünyaya boşuna gelmediğimiz gerçeğiyle sürekli karşı karşıya olduğumuz kısa ömrümüzde  fırsat aylarına ulaşmış bulunuyoruz.Dualarımızın reddolunmayacağı beş gece olarak Hadisi Şerif ile müjdelendiğimiz Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi, Kurban Bayramı gecesi, Berat kandili gecesi ve geçen hafta idrak etmeye çalıştığımız Regaip Kandili gecesi önemli gecelerdir.Dinimizin gereklerini yerine getirmeye çalıştığımız müstesna gün ve gecelerde birlik ve beraberliğimizi pekiştiren örf ve adetlerin ise günümüzde azaldığını görüyor ve üzülüyoruz.Bunlardan biri de İnebolu'da "ilk namaz gözlemesi" diye adlandırılan ve üç ayların başlangıcında Regaip Kandilinin gündüzünde hemen hemen her evde yapılan bir hamur işi geleneğidir.Günümüzde her evde olmasa da bazı evlerde yapılarak yaşatılmaya çalışılan gözleme adeti mümkün olduğunca manevi havanın teneffüs edilmesine vesile olduğu gibi insanların kaynaşması için yapılan bir faaliyet gözüyle de bakılabilir.Çocukluğumuzda her yıl düzenli olarak devam ettirilmeye çalışılan örf ve adetlerin ne anlama geldiğinin pek farkında olmasakta keyfini çıkardığımız bir gerçekti...Kokusu sokaklara yayılan gözlemeleri yemekten büyük zevk alır, konu-komşuya Ayşe teyzeye, Fatma ablaya üçer beşer  dağıtmak çok farklı gelirdi.Aslında o gün sağlığı yerinde olan herkes oruç tutarken evde bir gözleme telaşı başlar, fırınlardan ekmek hamuru alınarak  yada hamur yoğurularak gözlemeler yapılır,  konu-komşu, hısım-akraba herkese dağıtılır, onlardan da aynı şekilde karşılık verilirdi.Yaşımız ilerledikçe üç ayların geldiğini ilk namaz gözlemesi ile, muharrem ayının gelişini evlerimizde yapılıp komşulara dağıtılan aşure ile, hıdrellez geleneği ise ailece yapılan piknikler ile yaşatıldığı idrak edildi.Annelerimizin emek vererek yaşatmaya çalıştığı adetlerimizin yerini kandil simidi satın alma geleneği aldı desek yanlış olmaz herhalde !Günümüz insanı zoru sevmeyip kolayı tercih eder konuma geldi.Artık günümüzde ev halkı hep birlikte çalışarak geçinebilme telaşına düştü.Gün boyu yorulan herkes evin yolunu zor bulur oldu.Zaman her şeyin ilacıydı belki ama hiç kimseye ve hiç bir şey yapmaya yetmez oldu.Neredeyse bu koşuşturmacaya kendimizi kaptırıp hayata geliş amacımızı unutur hale geldik.Büyüklerimizin bizlere bıraktığı   birbirinden güzel adetleri gelecek nesillere taşımak gibi bir sorumluluğumuzun  olduğunu biliyor, bu güzel geleneklerin sürmesi için herkesin üzerine düşeni fazlasıyla yapması gerektiğini düşünüyoruz.Geçmişten geleceğe uzanan bu yolda yürürken, geleneklerimizi de yaşatmak durumunda olduğumuzu biliyoruz.