Okulların birinci dönemi bitti, "onbeş tatil" olarak adlandırdığımız yarı yıl tatili için, çocuklarını ödüllendirmek isteyen ya da mevsimin konseptine uygun bir yerde ailece zaman geçirme planı yapanlar çeşitli tatil yörelerinin yolunu tuttular.
Bolu Kartalkaya da bu yerlerden biriydi ve yaklaşık 4000 kişinin aynı anda tatil yapabileceği tesisler (tüm hazırlıklarını eksiksiz tamamlamış olduğu kanısıyla) misafirlerini bekliyordu...!
Yılın belli dönemlerinde yoğunluk yaşayan bu bölgelerdeki tesisler bu günleri dört gözle bekliyordu belki ama, olağanüstü bir durumla gündeme geleceklerini ve bu durumdan dolayı hangi eksikliklere rağmen hizmet verdiklerini acı bir tecrübe ile öğreneceklerdi maalesef !
Mâlumunuz; 21 Ocak tarihinde sabaha karşı 270 yatak kapasiteli bir otelde çıkan yangın 79 kişinin ölümü ve 50 civarında yaralıyla içimizi acıttı...
"Ateş düştüğü yeri yaktı" elbette...
Fakat bir nebze vicdan sahibi olan ve merhamet duygularını içinde barındıran insanların da tarifi imkansız acılar yaşadığını biliyor ve varsayıyoruz.
Bunun yanı sıra gözler önüne serilen yanlışlıkları, vicdansızlıkları ve vurdumduymazlıkları içimize sindiremiyoruz.
Çeşitli haber kanalları ve sosyal medya aracılığıyla çok kısa sürede milyonlarca insan gibi bizler de olan biten her şeyden haberdar oluyor, kendimizce yorumlayabiliyoruz...
Cenazelerin kızarmış tavuk resimli soğuk hava donanımlı tırlara konuluşu !
Otelde yangın alarmının olup olmadığı ya da devreye girip girmediğinin tartışılışı !
45 dakikalık mesafeden gelen itfaiyenin doğal olarak geç müdahalede bulunuşu !
Yetkililerin birbirini suçlayan beyanatlarıyla yaşanan yetki karmaşası !
Yangın merdiveninin olması gereken yerde değil de otel içinde yapılmış oluşu !
Denetleme mekanizmasının hangi sıklıkta yapıldığının muallâkta oluşu !
Her acı olayda tekrarlanan insan canına verilen değerin ne kadar ucuz olduğunun gözler önüne serilişi !
En çok içimizi acıtan durumun ise, o oteden yanmış cesetler çıkarılırken bazı kendini bilmezlerin hiçbir şey olmamış gibi yan taraftaki kayak pistinde kayak yapmaya devam edişi !
Ne hâle geldik yaa...!
Komşusu vefat ettiğinde evinde televizyonunu açmayıp saygı gösteren, bir mezarlıktan geçerken tanımadığı, bilmediği halde orada yatan kabir ehline fatiha okuyan nesilden nerelere evrildik ?
Yangının çıktığı otelde 24 saat canla başla arama ve kurtarma yapan AFAD ekiplerinin bir müddet dinlenmek maksadıyla kalmak istedikleri komşu bir otelin ücret talep edişi !
Cenazeleri taşımak için gelen özel cenaze araçlarının fırsatçılık yaparak cenaze sahiplerinden 100 bin lira isteyişi !
Yine bu facianın olduğu gün orada hizmet veren diğer otelleri arayarak rezervasyon yaptıranların duyarsız davranışı !
Duyduklarımız ve şahit olduklarımızın ne derece üzücü ve toplumsal duyarlılığı zedeleyici davranışlar olduğu aşikâr...
Herkesi aynı kefeye koymak ve her bireye aynı gözle bakmak doğru bir davranış olmaz...
Bu olaydan ders aldığımızı göstermek için sağımızda solumuzda mevcut yüksek katlı binalar ya da itfaiyenin erişimine engel teşkil edecek çıkmaz sokaklar, dar alanlar, alışveriş merkezleri ve umuma hizmet veren tesislerin durumunun gözden geçirilmesi gerekir.
Aksi takdirde bu trajik olayda daha önce yaşanan felaketler gibi çok kısa süre içinde unutulur gider.