İnternet ortamı her gün yeni haberlerle karşılaştığımız bir derya deniz...
İçerisinde ki bir damla, köşemize konu olmaya yetiyor da artıyor bile.
Haber aynen şu...
"Kastamonu mutfağı TBMM'de lezzet şölenine dönüştü"
İçeriğini (Acaba İnebolu'dan hangi lezzetimiz görücüye çıktı merakıyla) okuyorum !
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında Kastamonu'nun zengin mutfağı sahne alıyor...
Kastamonu'da tarihi bir hanın işletmeciliğini yapan bir arkadaş ekibiyle birlikte özenle hazırladıkları yöresel lezzetleri meclise taşıyor.
Bu sayede Kastamonu'nun lezzet haritası TBMM'de çiziliyor.
Tarım Bakanı hemşehrimiz ev sahipliği yapıyor, Kastamonu Valisi ve Belediye Başkanı ise desteklerini esirgemiyor.
Sıra geliyor lezzet şölenine...
Başlangıç olarak Pınarbaşı'nın Azdavay bölgesine özgü "Kara çorba" ile yola çıkılıyor.
Sonrasında kel simit ile yapılan "Tirit" tadımlık olarak sunuluyor.
Akabinde Devrekani bölgesinde yetişen hindillerle yapılan "Banduma" servis ediliyor.
Bozkurt ilçesinin (hiç duymadım ama meşhur) "güveci" menünün ana yemeğini oluşturuyor.
Tosya pirinci ve İhsangazi siyez bulguru kullanılarak "Ala pilavı" yapılıyor.
Son olarak Devrekani ilçesinin meşhur "Cırık tatlısı" ile lezzet şöleni tamamlanıyor.
Pastırma ve Çekme helva ise aparatif olarak sunuluyor.
İster istemez aklımıza Kastamonu'nun İnebolu adında bir ilçesi de var, naçizane yöresel lezzetleri olduğu düşünülüyor ! Hatta bazen bu lezzetlerle övünülüyor, gurur duyuluyor. Acaba neden bu tanıtımda İnebolu'nun esamesi okunmuyor ?
İnebolu'da pek çok lezzeti ile Kastamonu mutfağına hizmet ediyor, peki neden onore edilmiyor?
Meselâ İstanbul'da yaşayan İnebolulu hemşehrilerimiz (Demek ki kendi çapımızda meşhur) "İnebolu gövecini" bitmeden yiyebilmek için özel çaba sarf ediliyor.
Dönüş yolunda Meşhur İnebolu ekmeğini ve İnebolu helvasını almadan yola çıkılmıyor.
Yine şifa kaynağı "barbunyalı kızılcık çorbamız"...
"Haluşka" adındaki yöresel mantımız...
Mısır unuyla yapılan "Pıs"ımız...
Meşhur "İnebolu pidemiz"...
Bu tanıtımda ilgi çekerdi diye düşünüyorum.
Hatta yöresel lezzetlerimizi Kastamonu'ya bile duyuramadığımız gerçeği ile karşılaşıyoruz, Türkiye'ye nasıl tanıtalım diye düşünmeden edemiyorum...!
Bu arada TBMM'de ki Kastamonu mutfağının tanıtımı ve sunumunda yenilen yemekler İnebolu ekmeği ile servis edilebilirdi. Helvamızda aparatif olarak sunulabilirdi. Demek ki akıllara bile gelmemiş olmalı !
Neyse biz hatırlatmış olalım en azından, belki bir daha ki sefere unutulmaz...!