BİR EYLÜL ŞİİRİDİR İNEBOLU
Edebiyatçıların beşinci mevsim diye adlandırdıkları eylül ayını İnebolu'da yaşamak bir başka ayrıcalıktır.
Çünkü İnebolu'da lezzetler eylülün gelmesiyle tavan yapar.
1 Eylül balık sezonunun başlangıcıdır. Palamutlar irileşir,çeşit-çeşit balıklar balıkçı tezgahlarını süsler. Bolluk yaşanırsa fiyatlar ucuzlar ve sofralar balıklarla şenlenir.
Eylül ayı yağmurun yağmasıyla birlikte bıldırcınlarında İneboluya yağdığı fakat avlanmasının yasak olması sebebiyle son yıllarda lezzetinden mahrum bırakıldığımız bir aydır.
Yine bu ayda doğanın bize sunduğu kanlıca mantarı başta olmak üzere karaoğlan, sığırdili, civci bacağı, beyaz gürgen, kurt kulağı ve fındık mantarları İnebolu pazarında boy göstermeye başlar.
Meşhur kuzu kestanesi diye bilinen biraz küçük olsa da lezzetinden yenmeyen kestaneler sobaların yanacağı ve üzerinde "kestane kebap" olacakları günü bekler. Yine bu günlerde hasadı yapılan ve sadece İnebolu’ya has denilebilecek çok çeşidi olan elmalarımızın da tadına doyum olmaz.
Amasya elması üretiminin çok olması sebebiyle ismini Amasya'dan almıştır ama lezzet olarak İnebolu'daki elmanın yanından bile geçmesi mümkün değildir.
Maalesef köylerimizin boşalması ve tarımın bitme noktasına gelmesi yerli elmanın eskisi kadar bulunamamasının sebeplerindendir.
Eylül ayı karaağaç üzümünün ağaçtan toplandığı, gök incir-ağ incir finalde ise patlıcan incirinin lezzetiyle bizleri buluşturan müstesna bir aydır.
Sıcak yaz günlerinin sona ermesi ile tatlı tatlı esen hazan rüzgarlarının ve yağmurların ayı olarak bilinir eylül. Şairlerin ilham kaynağıdır. Şiirlerde ve şarkılarda en çok adı geçen aydır.
Benim için ise; Ne soğuk, ne sıcak havasıyla, Denizinin kokusuyla, Doyumsuz lezzetiyle, tadıyla BİR EYLÜL ŞİİRİDİR İNEBOLU’DA YAŞAMAK.