İnebolu yerleşkesi, Abaş Tepe’den başlayıp Kızılkara’ya kadar uzanan kale kalıntılarından anlaşıldığına göre Boyran Mahallesinde kurulmuştur. Avara Mahallesinin bazı yerlerinde şehir harabelerinin mevcudiyetini kanıtlayan sütun başlıklı, nakışlı, kabartma figürlü mermer parçalarının bulunması yine şehrin buralara kadar uzandığının göstergesidir.
Tarih kayıtlarına göre İnebolu’da doğmuş ve yaşamış, yılan kâhinliği ile ün yapmış Aleksandra Abaş Tepesindeki tapınakta yaşamıştır. Değişik dönemlerde Boyranaltından Avara mahallesine çıkarken bahçe kenarları, ev temelleri ve çakıl duvar aralarında rastlanan yılan figürleri, insan vücuduna sarılmış veya insan başlı yılan figürü olan kabartmalı taşların bulunması bu tapınağın Abaş Tepede kurulu olduğunun en önemli delilidir.
Çocukluğumuzdan beri Ramazan ayı geldiğinde geleneksel hale getirilen top atılması ile birlikte oruç açmanın heyecanına ve sevincine ortak olur ABAŞ TEPESİ…
Yine bağımsızlığımızın sembolü olan kırmızı rengini Şehitlerimizin kanından alan, hilalin İslâmiyeti, yıldızın ise Türklüğü temsil ettiği bayrağımızın özgürce dalgalandığı yer olma onurunu yaşar ABAŞ TEPESİ…
Günümüzde yeşilin her tonuyla mavinin muhteşem uyumunu görmek ve kartpostallık İnebolu manzaralarına çıplak gözle tanık olmak için Abaş Tepesine çıkılabilir.
Fakat; manzara seyretmek ya da temiz hava almak veya stres atmak maksadıyla Abaş Tepeyi tercih etmek için orada bir yaşam alanı oluşturulmalıdır.
Bildiğim kadarıyla bu alanın şahıs tapulu arazi oluşu ve doğal sit kapsamındaki konumundan dolayı insanların faydalanacağı çeşitli projeler üretilemiyor.
Pekala şartlar uygun hale getirilebilse mükemmel bir seyir tepesine dönüştürülebilir.