Hani "Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik" deyimi vardır ya...
Bu deyim yaşamın gereğinin varoluş ve yok oluştan ibaret olduğunu, yani başlangıcın bitişle son bulduğunu anlatır anlayabilene!
Belli bar yaşa gelmiş, hayat tecrübesi edinmiş her insan sona doğru gidildiğini bilir. Birinin bunu hatırlatmasına gerek duymaz.
Bir de kendi sonunu hazırlayan ve başkalarının yapamadığını kendi kendine yapanlar vardır.
İşte bunlar kötülerdir.
İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar. İyi insanlar ve kötü insanlar.
Kötüler faydasından çok zararı görülen, uzun vadede can sıkıcı olanlardır.
Ahlakı zayıf olanlarda kötülük gün yüzüne çıkmaktadır.
Acı vermeye yatkın olanlar, kötülük yapmaya alışan, çevresine verdiği zarardan pişman olmayan, toplum tarafından kabul görmeyen insanlardır.
Kötülük bencilliğin en somut halidir.
Güzel uykuyu kabusa çevirir, yüzün gülmemesine sebep olur.
Zalimliğin gereği, ruh halini tatmin etme şeklidir. Zavallılığın en yaygın ve organize olmuş halidir.
Kin beslemeyi içine almaktadır. İnsanın kendi zayıflığına tutsak oluşudur.
Kötülerin kalbi taştandır ve herkesi kendileri gibi bilirler.
Aslında kötü olmayanları güçsüz görüp bir şekilde cezalandırma içgüdüsü de taşır kötüler. Böylece kendilerini tatmin ettiklerini sanırlar.
Kötüler içten pazarlıklıdır. Acımasızlık ve zulümün içlerinde yer etmesidir. Asmak ve kesmektir. Kendince güçsüz ve aciz gördüğü, gücünün yettiği herkese zarar vermektir kötülük.
Nefret, iftira, kutuplaştırma, ayrıştırma, yolsuzluk, insan hakları ihlalleri, maddi ve manevi müdahale gibi hasletleri içinde barındırır kötülük.
Hayvanlara eziyeti, borç alıp ödememeyi, dostlara kazık atmayı bile barındırır.
Kötülüğü iyiliğe dönüştürmek insanlığın borcudur.
Bazen kötülükle mücadele etmeyip kötüleri Allah'a havale ederek, ya da Allah'ından bulsun diyerek cezalandırmaya çalışırız.
Kötüler elinin kolunun uzandığı her yere müdahale ederek mutlu olduğunu zannederler. Ama bilmezler ki bir gün olur, "KESER DÖNER, SAP DÖNER."
Biricik annemin kulaklarıma küpe olan bir sözünü hiç hatırımdan çıkarmam; "OĞLUM SANA TAŞ ATANA, SEN EKMEK AT" der annem.
Evet, bizler maruz kaldığımız kötülüklere karşı iyilikle cevap verilmesini tavsiye eden bir dinin mensuplarıyız.
Zaman zaman aciz ve çaresiz kaldığımız, yaşam boyu imtihana tabi tutulduğumuz bu dünyada kazananın iyi insanlar olacağını da aklımızdan hiç çıkarmamalıyız.