BOYRAN CAMİİ
Karakocaoğullarından Aziz efendi İnebolu’nun önemli tüccarlarındandır. Boyran'a bir cami yaptırmaya karar verir. Boyran'dan Avara'ya çıkılan yolun ağzındaki bölge mahallenin toplanma merkezidir. Rusya'dan gaz yağı getiren gemilerin yükleri Abdurrahman Paşa zamanında yapılan Gazhanede depolanır.(Yerine düğün salonu yapıldı.) Hemen önünde İnebolu’nun ilk nizami futbol sahası vardır. Boyran mahallesinin bayramı da burada olurdu. 3.cü bayram günü gençler toplanır dönme dolap, canbaz, ata binmek, çeşitli spor dallarında yarışmak gibi etkinlikler yapılırdı. Tam da buraya deniz kenarına cami temeli atılır. 1956 yılında önce oğlu Mehmet Karakocaoğlu vefat eder. Evlat acısına dayanamayan Aziz Karakocaoğlu da 6 ay sonra vefat eder. Geriye kalan oğul Celasin Karakocaoğlu 1958 yılında camiyi tamamlar ve ibadete açılır.
Boyran Camii İnebolu’daki kubbeli ilk camidir. Binanın tamamını saran kubbesi oldukça geniştir. Kubbenin betonu dökülürken akşam yaklaşmış iş bitmemiş, işçiler yorulduklarından isyan etmiş ve işi yarına bırakmak istemişler. Ama betonun yarım bırakılması mümkün değil sabaha donacak. İki saat için tekrar bir günlük yevmiye verilir ve işi tamamlamışlar. Ayrıca kubbe ile duvarların birleştiği dört köşeye özel küp yerleştirilmiş ve camide sesin yankılanıp çoğalması hedeflenmiştir. Küplerin ağzında bir delik bırakılmış bakıldığında delik görünür halde idi. Yaklaşık on sene önce muhtemelen süsleme esnasında kapatılmış böylece önemli bir detay bilmeyenler tarafından yok edilmiştir. Rahmetli babam, "Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp" derdi.
HACI YASEMİN CAMİ
Hastane üstünde ben çocukken saka kuşu tutulan tarlalar yerleşime açılıp apartmanlar çoğalıp nüfus artınca bu mahalleye de cami yapma ihtiyacı hasıl olduğundan, İbrahim Fakazlı’nın damadının annesi Kemaliye’li Hacı Yasemin Hanım hayır yapmak istediğini söylemiş. Arsa satın alındı. Oğulları Sultanahmet'te önce otelcilik sonra köftecilik yapan bu aile tüm masraflarını kendileri karşılayarak camiyi yaptılar. Tavanı düz olup tüm duvarları çini kaplıdır. Cami üç katlı olup en altta şadırvan ve Kur'an odası, orta katta imam evi ve gasilhane, önündeki yol ile aynı hizadaki son katında da namaz kılınan esas mekan bulunmaktadır. 1991yılında ibadete açılmıştır.
Bir anı: Cami yapım esnasında lakabı beş olan bir inşaat işçisi inşaat bitimine kadar bekçilik yapmıştır. İşi kabul etme aşamasında tereddüt eden işçiye: "Bu hayır işidir. Belki olmayan çocuğun olur sen bu işi kabul et" demişler. Bu işçi şu anda emekli ve dört çocuğu var..
ŞERAFETTİN IŞIK CAMİ
Avaradan Fakazlı Mehmet efendinin damadı, İstanbul’da oturan Şerafettin Işık hayır yapmak ister. Devir rahmetli Turgut Özal’ın zamanıdır. Türki cumhuriyetlerden birinde cami yapmak düşüncesindedir. İnebolu’da Hatıpbağında Turgut Özal’ın başlattığı toplu konut hamlesi ile çoğalan evler ve nüfus burada da bir cami ihtiyacı oluşturmuştur. Camiyi İnebolu’ya yapması söylenir. İnebolu Belediye Başkanı Rahmetli Fikret İşeri’dir. İnebolu girişinde soğuk hava deposu önünde iki yolun birleştiği köşedeki belediye arazisi tahsis edilir. Plan proje yapılır. Arsa çok büyük olmamasına rağmen kubbeli bir cami de buraya yapılır. Para istanbul’dan gelir. İşlerin takibini iki hayırsever üstlenir. Ahmet Fakazlı ve Ali Göncüoğlu. Dışarıdan bağış kabul edilmez. Şerafettin Işık camiyi tek başına yaptırır. 1994 sonu yılbaşında İstanbul’dan gelen misafirlerin katılımı ve İnebolu Müftüsü Sinan Cihan’ın dualarıyla ibadete açılır.
MÜFTÜ AHMET HAMDİ CAMİ
2000 yılından sonra şube yanına yapılan toplu konutlar bu mahalleyi de genişletmiş ve cami ihtiyacı dillendirilmeye başlamıştı. Bir zamanlar Almanya’da çalışıp yurda dönüş yapan Akif Şivetoğlu cami yapmak ister. Şubenin hemen karşısında yolun alt tarafında bir arsa bulunur. Akif efendi ilk hamleyi yapar. Arsa sahibine bir daire verir arsanın tapusunun yarısını alır. 2004 sonrası Belediye Meclisinden çıkan karar ile imar izni alınır. Hatta Belediye Meclis üyelerinin tamamı aralarında para toplayarak ruhsat harcını yatırırlar. Vatandaşlarında katkısıyla cami tamamlanır. 2007 yılında ibadete açılır. İnebolu Müftülüğü tarafından Müftü Ahmet Hamdi Efendi adı verilir.
Ahmet Hamdi Efendi İstiklal Harbi zamanında 1920'li yıllarda İnebolu müftüsüdür. Kuvayı Milliye'ye destek verir. Ankara hükümetini destekler. Camilerde vaazlar verir. Katkı sağlar. Unutulmaması için ismi camiye verilmiştir.
Yerel Tarih Araştırmacısı
Diş Hekimi
Mustafa Sıtkı FAKAZLI