Yediden yetmişe herkesin severek yediği tatlıdır REVANİ...
Şerbetli tatlıların en masum olanıdır...
Hafif tatlı olarak bilinir...
Şüphesiz her tatlının kendine göre ağırlığı olsa da, zorluk derecesi tüketime doğrudan etki eder.
Zor ve zahmetli her şey kolay olana göre daha çok tercih edilir.
Üretimi meşakkatli her ürün daha kıymetlidir.
İnternete girildiğinde revani tatlısı evlerde de kolayca yapılabildiği şekliyle un,yumurta, irmik, şeker ve yoğurt malzemelerinin karıştırılıp fırında pişirilmesiyle elde edilir.
İnebolu dışında nereye gidersek gidelim, revani yukarıdaki tarifle yapılan, bildiğimiz kek kıvamında ve görünümündedir.
İnebolu revanisi ise yapılacak tepsinin derinliğine göre ayarlanmış, 30 - 40 köy yumurtasının çırpma teli ile 40 - 45 dakika çırpılıp kabartılması, kafi miktarda un - vanilya katılarak fırında pişirilmesi ve soğuyunca da şerbetinin verilmesi ile servise hazır hale getirilir.
İnebolu'da gerçek revani ile tanışmayan, tadına bakmayan, lezzetini yaşamayan hiç kimse revani yemiş sayılmaz.
İnebolu'da revani denildiğinde akla ilk gelen isim Musa Akman; namı değer "Kalleş"tir.
Belki Musa Akman ismini çok kişi tanımaz ama Kalleş deyince herkes bilir.
1953 yılı Mayıs ayında Karahan'ın lokantasında başlayan çıraklık serüveni Bozkurt'ta İhsan ustanın şekerci dükkanında 2-3 yıl devam eder.
1956 yılında Şekerci Mustafa Uğuriş'in kalfası askere gidince Kalleş usta uzun yıllar çalışıp emekli olacağı Uğuriş'in yanında işe başlar.
Şekerci Uğuriş'in dillere destan olan, tadına doyulmayan, damaklara bayram ettiren lezzetleri Pantispanya, Lokum, Fındıklı şeker, Cevizli helva gibi çeşitlere Revani tatlısını da katarak kabul ettiren Kalleş'in ustalık serüveni yorucu olduğu kadar keyifli de geçer.
Kalleş usta bazı günler 700 adet köy yumurtası ile revani çırptığını ve 105 - 110 tepsi revaninin bir günde satıldığı o hareketli günleri özlemle anlatır.
Revani yapmanın çok zahmetli bir iş olduğunu, ustalık - tecrübe ve emek gerektirdiğini, çırpma teli ile çırpılan revaninin tadına doyum olunmadığını söylemeden geçemez.
Yıllarca Rahmetli Uğuriş'in yanında gazete dağıtıcılığı da yapan Kalleş usta 2000 yılında emekli olsa da İnebolu halkını revani lezzetinden mahrum bırakmaz. Gücü nispetinde haftada 2-3 gün 10-15 tepsi revani yaparak lezzet düşkünlerine hizmet eder.
Kalleş usta sanatının kendisiyle birlikte ölmemesi için meraklı olan ve öğrenmek isteyen herkese revani yapımını seve seve öğretebileceğini söyler.
İnebolu revanisi için 1958 - 1959 yıllarında ilkokul öğrencisi olan bir abimin sözlerini de yazmadan geçemeyeceğim.
"Şükrü ustanın lokantasına girip yemek yiyemezdik yokluktan. İlkokul öğrencilerine çok lüks gelirdi orası. Fakat önünden geçerken vitrindeki İnebolu revanisine imrenerek baktığımız o günleri hiç unutamam..."
Evet unutmamak ve unutturmamak adına yöresel lezzetlerimizden birisi olarak yaşatılmasını düşündüğüm ve bu hafta kaleme aldığım İNEBOLU REVANİSİ'ni orijinal yapım tekniğini kullanarak yapan pastanelerimiz ve lokantalarımız mevcuttur .Bize de düşen bu lezzetten çoluk çocuğumuzu mahrum bırakmamaktır.