Bu huyumu seviyorum...
Nedense başarılı girişimcileri görmezden gelemiyorum...
Özellikle sıfırdan başlayıp, tamamen kendi gayretleriyle bir yerlere gelmiş, başarılarıyla mesafe katetmiş, sektöründe kendini kanıtlamış insanlar dikkatimi çekiyor, yazmadan duramıyorum.
Ha bu arada atladığım, unuttuğum bazen de bilerek görmezden geldiğim insanlar oluyor...
Benim başarı kriterimdeki insanda alçak gönüllülük ve mütevazilik olacak, halka tepeden bakmayacak, yani büyüdükçe küçülecek...
Bilmem anlatabildim mi ?
Geçtiğimiz hafta ilimiz Kastamonu, sekizincisini düzenlediği bir ahşap fuarına ev sahipliği yaptı.
Bilmeyenin fuar alanını bulmak için akla karayı seçtiği, küçücük Kastamonu'da ahşap fuarının yerini gösteren tabelaların olmadığı, tanıdıkları arayarak Kuzeykentte büyük bir binanın arkasına kurulan çadırı bularak fuar alanının gezilebildiği, ama her şeye rağmen sekiz yıldır aralıksız devam eden Türkiye'deki tek ahşap fuarı olma özelliğini taşıyan önemli bir organizasyon gerçekleştirildi.
Bildiğimiz kadarıyla bu tarz fuarlarda ürün tanıtımı yapılır, İlgili firmalarla iş bağlantıları gerçekleştirilir, perakende satış yapılmaz. Biraz fuar panayırvari bir havaya bürünmüş olsa da yetkililerin mutlaka bir bildiği vardır herhalde !
2018 yılı Türk dünyası kültür başkenti unvanı alan ilimiz Kastamonu, yüzölçümü nün yüzde altmışının ormanla kaplı olması sebebiyle ahşabın başkenti olduğunu da Türkiye'ye duyurma fırsatı buldu.
Evet; çocukluk ve gençlik yıllarımızda ilçemiz, orman ürünlerinin işlendiği kereste atölyelerinin ve marangozların çokluğu, buna mukabil üretilen ahşap ürünlerinin ülke geneline sevkiyatı ile adını duyururdu...
Tarihi aşı boyalı ahşap evlerimizin güzelliği o yılların ahşap ustalarının gerçek birer sanatçı olduğunu gözler önüne sermiyor mu ?
O yıllarda kerestecilik ilçe ekonomisine önemli bir girdi sağlayan sektör konumundayken maalesef günümüzde eski canlılığını kaybeden durumuna gelmiştir.
Peki İnebolu adına ahşap fuarında bizi temsil eden, İnebolu'da bunlarda mı üretiliyordu diye insanları hayrete düşüren ve göğsümüzü kabartan birileri varmıydı?
Bu sorunun cevabını belki pek çoğumuz bilmiyor yada ilgisini bile çekmiyor olabilir.
İlgimizi çekmesede bilgimiz olsun dedim ve sordum soruşturdum...
Ahmet Akman adında sandalye ve tabure üreten bir hemşehrimiz ile SAT.COM ticaret olarak ahşap işinde de iddialı olduğunu, ürettiklerini fuarda sergileyerek gösteren Satılmış Çorbacı adındaki kardeşimizin ahşap fuarında İnebolu'yu temsil ettiklerini öğrendim.
Tamamen el işçiliği ile makina kullanılmadan yapılan oklavadan bardağa, sunum tabağından şimşir kaşığa kadar 150 ye yakın çeşitle fuara katılan hemşehrimiz Satılmış Çorbacı ,genellikle evde kullanılan araç ve gereçten oluşan ürün yelpazesinde Şimşir, kayın ve dişbudak ağaçlarına el işçiliği kullanılarak hayat verdiklerini belirtmekte...
İnsanların eski sağlığı ve eski huzuru yakalamak için ahşap ürünlere yöneldiği günümüzde özellikle şimşir kaşıkların bakteri üretmediģi kanıtlanmış, metallerin ise sağlığı olumsuz etkilediği herkes tarafından bilinmekte...
Bunun bilincinde olan ve Sat.com ticaret adına ahşap fuarında ilgi uyandırmak için fuar süresince bizzat el işçiliğini tüm ziyaretçilere gösteren Satılmış Çorbacı fuara damgasını vurmuş, bizimde gururumuz olmuştur.
Girişimcilik ruhu budur...
Geçmişte uzun yıllar İstanbul'da ekmeğini taştan çıkaran baba Mustafa Çorbacı'nın ticari zekası çocuklarına sirayet etmiş ve memleketleri İnebolu'da başarılı bir ticaret hayatı ile ahşap sektöründe de adından söz ettiren konumuna gelmişlerdir.
Müşteriyi ayağına bekleyen değil, özellikle müşterinin yoğun olduğu yerlere giderek ayağa hizmet götüren, nerede festival var yada panayır kuruluyorsa oraya giden , fuarlara katılarak yeniliği takip eden ve kendini geliştiren Sat.com ticaretin girişimciliklerini ve başarılarını tescilliyor hayırlı işler bol kazançlar diliyorum.
Sonuç olarak ilçemizde eskiden olduğu gibi ahşap ürünlerini işleyen ve üretenlerin artmasını temenni ediyor, beşikten mezara kadar ahşaba muhtaç olduğumuzun herkes tarafından bilinmesini istiyorum.