Atalarımız "İşleyen demir pas tutmaz" derken çalışmanın önemini ne güzel anlatmış...
Sabahın köründe kalkıp, kar-kış, yağmur-çamur demeden tamamen çoluk çocuğunun rızkı için çalışan ve çabalayan herkes bu atasözüne örnek gösterilebilir...
Yapılan her işin zorluk derecesi birbirinden farklıdır...
Kimi toprakla uğraşırken, kimi yeraltında çalışır bazıları ekmeğini denizden kazanır...
Kimileri evinden-barkından, çoluk-çocuğundan uzaklarda gurbette rızkını ararken memleket hasretiyle de mücadele eder. İşi müsait olmadığı için aylarca evine dönemez...
Bazı meslek grupları vardır ki; bayram seyran dinlemez. Tatlı imal edenler, yufkacılar, şekerciler, pastaneler için dini bayramlarımız normal günlere nazaran daha yoğun geçer. Bayram haftası gecesi gündüzüne karışır. Telaşla birlikte tatlı bir yorgunluk sarar çalışanları, bayram mutluluğu farklı bir duygudur çünkü...
Gece yarısı işe gelip halkın en önemli ihtiyacını üretmek için çalışır fırıncılar...
Birbirinden leziz yemeklerin yanı sıra yerel tatları servis eder lokantalar...
Hazır giyim sektörüne yenik düşen terzilerimiz, ayakkabı imalatçılarımız eskisi gibi siparişlerin gelmediği günümüzde tek-tük sipariş alsada, yoğun olarak tamir işi ile günü kurtarma çabasındadır.
Eskiden İnebolu çarşısı her sektörde faaliyet gösteren onlarca meslek grubunda üretim yapan konumundayken günümüz İnebolu'sunda azalan ticaretle birlikte kapanan dükkanlar ve yok olan mesleklerle üretimdeki düşüşün önüne geçilememiştir...
Ticaret her zaman aynı ölçüde gitmez...
İnişli çıkışlı grafik çizer...
Fakat ticaret erbabı istikrarlı olmak zorundadır...
İş olsun olmasın devamlılık esastır...
Sorumluluk sahibi olmak bunu gerektirir...
Allah ömür verdiği sürece, gücü kuvveti yeten, sağlığı müsaade eden, bazıları 60 yılı aşan, bazıları ise 50 yılın üzerinde mesleğini yapan, ilk günkü heyecanla dükkanını açan, İnebolu'ya hizmet etmiş esnaflarımızı kaleme alalım istedim...
Ticaret erbabının gelecek hesabı yapamadığı günümüzde yarım asırı geçen ticaret hayatı ile kayıt altına alınarak unutulmayacak isimler arasına girecekleri sıralıyorum...
Halit TAŞLIGİL (Nalbur)
Cemal ER (Tuhafiye-Kuyumcu)
İhsan URGANCI (Terzi, Konfeksiyon)
Recep UYSAL (Terzi, Konfeksiyon)
Ali SEYMENOĞLU (Bakkaliye)
Ferruh DERELİ (Tornacı)
Fethi GÜREL (Semerci)
Nural GÜLTEKİN (Konfeksiyon)
Şenel ÇELEBİ (Ayakkabıcı)
Ahmet ERKAN (Terzi)
Halit CEBECİ (Terzi)
Sunal GÜLTEKİN (Konfeksiyon)
Mehmet DURGUT (Bakkaliye)
Ali GÖNCÜOĞLU (Bakkaliye)
Adem YILMAZ (Ayakkabıcı)
Necdet KÖKTEN
Rıza EMİR (Eczacı)
Tunca DARTAR (Nalbur)
Mustafa AKSOY (Tenekeci)
Sadullah YİLMAZ (Ayakkabıcı)
Osman YELKENCİ (Kahvehane)
Süleyman BALTA (Diş Hekimi)
Erdal AKYOL (Tuhafiye)
Ahmet KARA (Fırıncı)
Hüseyin AÇIKBAŞ (Ayakkabı Tamircisi)
Altuğ DÖLEN (Diş Hekimi)
Doğan KARAGÖZ (Konfeksiyon)
Mustafa YILMAZ (Ayakkabıcı)
Aziz ACAR (Bakkaliye)
Ali MANOĞLU (Tenekeci)
Sedat GÖNCÜOĞLU (Tornacı)
Ercüment TÜMAY (Tornacı)
Aziz GONCAOĞLU (Terzi, Konfeksiyon)
Mehmet ZIPIR (Terzi)
Mehmet KARA (Zahireci)
Mehmet İŞERİ (Bakkaliye)
Uzun yıllar Allah'ın takdir ettiği rızkı seçtikleri mesleği icra ederek temin eden, en önemlisi ise İnebolu'ya hizmet ederek bir ömür geçiren yukarıda isimlerini saydığımız büyüklerimize sağlıklı günler ve hayırlı işler temenni ediyor, ismini bilmeyerek unuttuğum esnaf büyüğümüz varsa onada aynı dilekleri iletiyorum.