Eskiden müstakil evde oturmak bir yaşam biçimiydi.
Bahçesinde çeşit çeşit meyve ağaçlarıyla aşı boyalı İnebolu evleri kalabalık ailelerin mutluluğuna şahit olurdu.
Çoluk-çocuk toprağa basar, tüm enerjisini boşaltırdı.
Yaşlılar bahçedeki envai çeşit ağaçla uğraşır, kendini oyalardı.
Gün geldi, apartman hayatı moda oldu.
Herkes bu süreçte betonla tanışıp, ahşaptan uzaklaşmak durumunda kaldı.
Aşı boyalı evler bir bakıma öksüz bırakıldı.
Dolayısıyla günümüze gelinceye kadar ayakta kalmayı başaran, yıllara meydan okurcasına dimdik duran tarihi İnebolu evlerinde hayat devam ederken, bakımsızlıktan bir hayli kötü durumda olan evlerin de içler acısı halini görmek bizleri hayal kırıklığına uğrattı.
Aslında son yıllarda onlarca evin restore edilip içinde oturulduğunu görüyor ve mutlu oluyoruz.
Ayrıca eski evlerin restorasyonuyla İnebolu turizmine de görsel olarak katkı sağlandığını düşünüyor, bu konuda elini taşın altına koyan herkese minnettar olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
Bu evlere örnek verecek olursak Kaymakam lojmanı karşısında Nevzat Demiröz'ün mükemmel restorasyonuyla göz kamaştıran ev sadece bunlardan birisi...
Bu tarz bakıma muhtaç evleri ayağa kaldıran kim olursa olsun başımızın tacı.
Bu bağlamda, bakımsızlıktan çürümeye terk edilmiş evlerin restorasyonunu yapan ev sahiplerine İnebolu Belediyesi tarafından birer teşekkür belgesi verilmesinin çok yerinde bir karar olacağı kanaatini taşıyorum.
En azından birer belge ile de olsa yapılan bu hizmetin karşılıksız kalmadığının gösterilmesi ve sadece bu yüzden bile bir kaç evin daha onarıma sokulması sağlanabilir.
Bazı hizmetlerin kalitesi teşvik edildikçe artabilir.
Tabii ki bu fikir sadece bizim düşüncemiz olarakta kalabilir.
Yetkililer farklı da düşünebilir.
Biz fikrimizi söyler, dikkate alınıp alınmadığına bakarız o kadar...
Önemli olan, aşı boyalı evlerin eski günlerine kavuşup, bacasından duman çıktığının görülmesi.
Her türlü prosedürün aşılarak restore ettirilen aşı boyalı evlerimizin gelecek kuşaklara aktarılması...
Temennimiz çok hisseli olması dolayısıyla anlaşmazlıkların yaşandığı ve çökme tehlikesi yaşayan tarihi yapıların da bir an evvel restorasyonla tanıştırılması...
Sonuç olarak İnebolu'nun evleriyle turizmden yararlanan ilçeler arasına katılarak pastadan payına düşeni alması.