Kitap okunsun diye vardır...
Hiç kimsenin faydalanamadığı ya da ulaşamadığı kitap yok hükmündedir.
Bir kitap ne kadar çok okunursa o kadar çok satılır, çok satılan kitap ise o kadar çok basılır. Baskı sayısı arttıkça ekonomiye can katılır. Okuma arttıkça toplum bilgi ve kültür seviyesi bakımından ileri seviyelere ulaşır.
Bilindiği gibi Kastamonu, 2018 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmişti. Bu kapsamda bir dizi etkinlik, program ve sosyal faaliyetler gerçekleştirilmişti.
Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, Kastamonu'nun tarihini, kültürünü ve geleneklerini anlatan 9 ayrı kitap bastırılarak 27 Haziran 2018 tarihinde tanıtımı yapılmıştı.
Bu kitaplardan en önemlisi, merhum gazi Nurettin Peker'in yazdığı "İstiklal Savaşı Resim ve Vesikalarla İnebolu-Kastamonu ve Havalisi" adlı eserdi.
Diğer eserler ise, araştırmacı yazar Fazıl Çiftçi'nin 2 ciltlik Kastamonu Camileri-Türbeleri ve Diğer Tarihi Eserler, araştırmacı yazar Erdal Arslan'ın Mehmet Akif'in Kastamonu Günleri ile Kastamonu Hikayeleri, eğitimci yazar Mehmet Saim Sayan'ın Şehit Şerife Bacı, araştırmacı yazar Ata Erdoğdu'nun dört ciltlik Kastamonu Kültürü, akademisyen yazar Dr. Mustafa Tatcı'nın Hazreti Pir Şaban'ı Veli, akademisyen yazar Doç. Dr. Nuri Güçtekin'in Birinci Dünya Savaşı'nda Kastamonu Mektebi Sultanisi ve yazar Mustafa Eski'nin Atatürk'ün Kastamonu Gezisi adlı kitaplarıydı.
Bu kitaplardan 5'er bin adet basıldığı bilgisi verilmişti.
Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti sayesinde Nurettin Peker'in eşsiz eseri 60 yıl aradan sonra yeniden basılmış oldu.
Bu eserin yeniden basılması ve diğer kitapların da yayımı, bir kültür hizmeti ve gelecek nesillere aktarılması bakımından son derece önemlidir.
Ancak, bu kitapları ara ki bulasın.
Kütüphanede yok, okullarda yok, Milli Eğitim'de yok, Özel İdare'de yok.
Peki nerede bu kitaplar?
Gören, bilen varsa bize de söylesin. Faydalanalım.
Depolarda mı duruyor; yoksa dağıtımı yapıldı da İnebolu'ya birer tane düşmedi mi?
Yaşadığı ve doğduğu yerin tarihini, kültürünü tanımak isteyenler bu kitaplara ulaşmak ve okumak istiyor.
Bildiğim kadarıyla, kitapların turşusu olmayacağına göre, en azından kütüphanelerde birkaç takım halinde bulundurulması gerekir.
Kitap okunmayacaksa, yazmak için verilen emek boşa gitmiş demektir.
Zaten kitap okunma oranının oldukça düşük olduğu ülkemizde, birde aranılan kitaba ulaşmakta güçlük çekilirse daha ileri seviyelere gelmemizin hayali kurulmamalıdır.