İnebolu'da 3 kuşak önce başlayan tornacılıktan elektromanyetik fren imalatına uzanan başarı hikayesinin mimarlarından Ahmet Dereli, İnebolu Belediyesi'nin düzenlediği iftar programına konuk oldu.
Türk Sanat Müziği sanatçısı hemşehrimiz Ufuk Uğuriş ve müzisyen Soner Topalşabanoğlu'nun sunumuyla Belediyenin Facebook sayfasından canlı olarak yayımlanan programa katılan Ahmet Dereli, dedesi Kasım Usta, Mustafa Dereli (Kasım'ın Mustafa) ile başlayan tornacılık mesleğini şimdi "Dereli Fren" adı altında babası Ferruh Dereli ve kardeşi Mustafa Dereli ile birlikte elektromanyetik fren imalatı ile sürdürdüklerini söyledi.
"BİZ 3. KUŞAĞIZ"
Demirle uğraşma işinin dedesiyle başladığını anlatan Ahmet Dereli, "Biz aslında 3. kuşağız. Rahmetli dedem 1910 İnebolu doğumlu. Sonrasında babamla, sonrasında ben ve kardeşimle devam eden bir sinsile, bir aile geleneği. Onların başladığı dönemde işler çok daha zormuş. Rahmetli dedemin asıl mesleği çilingirlik, kasa ustalığı, silah ustalığı. Sonrasında torna alınmış, tornacılıkla devam edilmiş. Namı diğer Kasım'ın Mustafa, tornacı Kasım usta. Sonra babam Ferruh Dereli ile devam eden bir üniversal talaşlı imalat şekli. O dönemde tabi bir sürü sıkıntı çekilmiş. Malzeme yok, imkanlar kısıtlı. Ama o insanlar, o zanaatkarlığın gerçek anlamda onu yaşamışlar ve yaşatmışlar. Babama da Allah uzun ömürler versin. Hala işinin başında. Rahmetli dedem ve babam uzun yıllar talaşlı imalat, tornacılık, üniversal işler, kamyon tamirciliği, deniz motorlarının parçaları, babamın ifadesiyle o zaman kereste fabrikalarının işleri, üniversal işlerle devam etmişler. Tabi bizim mesleğimiz biraz hayal gücüyle alakalı. Üniversal iş her gün farklı farklı işler yaptığınızda tabi bir işe yoğunlaşamıyorsunuz ama mesleki anlamda orada bütün becerinizi sergiliyorsunuz" dedi.
"ADINI BİLE İLK DEFA O GÜN DUYMUŞTUM"
İnebolu'dan dünyaya açılan "Dereli Fren" markası adı altında ürettikleri elektromagnetik fren üretimine başlama hikayesini de anlatan Ahmet Dereli şunları söyledi:
"Ben 1989 yılında üniversiteyi bitirmeden son yıl staj yaptığım fabrikada bir gün babamla ziyaretimizde bize şöyle bir şey teklif ettiler. Adını bile ilk defa o gün duymuştum: 'Bir elektromanyetik fren yapar mısın' cümlesiyle başladı aslında şu anda yaptığımız işin ilk çıkış noktası. Onlar da hem bizim aile dostumuz, hem akrabamızdır. Yılmaz Redüktör'de staj yaptım, orada da bir ziyarette bunu yapar mısınız teklifiyle başladı. Ben de şunu düşünüyordum aslında, okuldan mezun olduktan sonra ben ne yaparım diye. Şuna inanmak lazım, nasip hakikaten bazen insanın önüne geliyor, çıkıyor. Mesele biraz da onu kovalamak, bu işte sebat etmek. Tabi sonrasında süreç kolay başlamadı. İşin zor tarafıyla işi yapmaya başladığımızda yüzleşmeye başladık. Talaşlı imalat alt yapımız var, takım tezgahımız var ama standart iş başka bir şey. Dolayısıyla o zorlukları da yavaş yavaş hem alışarak hem yenerek iş belli bir noktaya geldi. Şimdi oy yıllarda ilk yaptığımız ürünlere baktığımızda insan şimdi görüyor o eksiklikleri. Ama çok şükür ki 31 yıl olmuş. Çok şükür işi belli bir noktadan belli bir noktaya taşıdık. Tabii ki zorlukları oluyor. İmalatın her geçen gün teknolojik anlamda da kendinizi yenilemeniz lazım, müşteri ve pazarlama anlamında da kendinizi yenilemeniz lazım. Bu noktada herkes elinden geleni yapıyor."
"TERCİH EDİLEN BİR MARKA OLDUK"
Dereli Fren'in ilk başlangıç noktasının 300 metrekarelik bir yer olduğunu dile getiren Ahmet Dereli, "Bizim ilk başlangıç noktamız 300 metrekare yerdi. Ondan sonra şu anda hala imalatımızı sürdürdüğümüz 1400 metrekare alanda imalata devam ediyoruz. Biz 2012 yılında İstanbul şubemizi açtık. İstanbul şubede üretmek bir yere kadar bunun bir ayağı da pazarlamak. Bu fuarlarla da oluyor ama bir de münferit gidip firmalarla müşterilerinizle kendinizi ürününüzü anlatmanız gerekiyor. Bu amaçla 2012 yılında biz İstanbul şubemizi kurduk ve orada şimdi kardeşim Mustafa var. Biz burada üretiyoruz onlar orada hem yurt içi hem yurt dışı pazarlama faaliyetlerine devam ediyorlar. Böyle iki ayaklı olarak bu işi getirmeye çalışıyoruz. Bu işi hem yurt içi fuarlarla hem yurt dışı fuarlarla destekliyoruz. Çok şükür ki bu 31 yılın semeresini görüyoruz artık. Çünkü tercih edilen bir marka olmaya başladık" diye konuştu.
ELEKTROMANYETİK FREN NEDİR?
İnebolu'da 31 yıldır üretimini yaptıkları elektromanyetik fren ile ilgili de bilgi veren Ahmet Dereli şunları söyledi:
"Elektromanyetik fren günlük hayatta bizim kullandığımız farkında olmadan kullandığımız bir ürün. Mesela en basiti bir asansöre biniyoruz. Üçüncü katın düğmesine bastığınızda sabit duran bir kabini aslında orada bir elektromanyetik fren havada tutuyor halatla. Siz üçüncü katın düğmesine bastığınızda fren serbest bırakıyor, kabinin üçüncü kata çıkmasına izin veriyor. Sonra üçüncü katta tekrar durduruyor. Yani ataletin sıfırlanması gereken yerlerde kullanılan aslında bir emniyet mekanizması. Tabi bunu sadece asansörle sınırlandırmamak lazım, hayatımızın bir çok yerinde kullanılan, hasta yatağında endüstride vinç sistemlerinden, caraskallarda, savunma sanayiinde, tekstil sektöründe, alışveriş merkezlerinin girişlerindeki otomatik kapılarda kullanılıyor. Tamamen tasarımcının hayal gücüyle alakalı, orada ne yapmak istediğiyle alakalı bir parça. Dediğim gibi bir güvenlik ekipmanı olarak bir sürü alanda kullanılabiliyor. Yüzde 99 endüstride kullanılan bir ürün."