"HEM CAHİL HEM ARSIZSIN; KULDAN UTANMAZ ALLAH'TAN KORKMAZ MISIN?"
30 Ağustos Zafer bayramını kutladığımız günde, bir haftalık festivalin son gecesinde binlerce İnebolulunun ve misafirlerin önünde bir konuşma yaptı yerel yönetimin başı vatandaş.
Panayırla yatıp festivalle kalktığı için zafer kazanmış komutan edasıyla yaptığı konuşma bir bayram gününe yakışmayan üsluptaydı.
Neymiş; Ticaret Odasından para istemiş oradaki yönetim kurulu üyelerinden birisi vermeyelim demiş, onun yüzünden ticaret odası para vermeme kararı almış ve para alamamış arkadaş !
Sonra para vermeyelim diyen o yönetim kurulu üyesi esnaflık yaptığı cumhuriyet caddesindeki dükkânının önünde festival için gelenlere "buyrun buyrun çekmiş" onlardan para kazanmış. Kazandığı paralar zehir zıkkım olsunmuş !
Yalanlarla donatılan ve algı oluşturmaya çalışılan bir iddiadan ibaret söylenenler...
Halkımızın doğruyu öğrenme hakkının olduğunu düşünerek süreci harfiyen anlatacağım.
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası 5 kişilik yönetimi ve 14 kişiden oluşan meclisiyle yönetilen bir kurumdur. Belediyeden festival için maddi destek, sponsorluk ya da adı her neyse bir para talebi gelmiştir. Yönetim kurulu toplantısı esnasında konu gündeme gelmiş, mecliste görüşülmesi için meclise havale edilmiştir. O esnada bizzat kendi adıma RET OYU kullanacağımı beyan etmişimdir. Bu demek değildir ki diğer 13 meclis üyesi de ret oyu verecek. Önce kaç lira verilebileceği görüşülür, sonra oylamaya sunulur. Demokratik bir oylama sonucu çıkan karar uygulanır. Fakat konu meclise gitmeden-görüşülmeden farklı olaylar gelişmiştir. Benim ret oyu vereceğim bilgisi yerel yönetimin başı vatandaşa yetiştirilir, kendisi şifaen aldığı duyumdan dolayı ticaret odasından para talebini geri çektiği ile ilgili resmi bir yazı gönderir. Yani bir yönetim kurulu üyesinin olumsuz bir şekilde fikrini beyan etmesi arkadaşın onurunu zedeler. Sokakta top oynayan çocuklardan birinin "pas vermediler" diye darılıp "topunuda alıp gitmesi" gibi ben sizinle bir daha oynamıyorum der. Yani söylediği gibi değildir olay.
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası hiç kimsenin güdümünde hareket etmez.Yedi ilçede ticaret yaparak evine ekmek götürme çabasında olan 550 ye yakın üyesine hizmet verir. Yıl boyu 365 gün, karda kışta yağmurda 4 mevsim boyunca ilçelerinde ticaret yaparlar. İşin olduğu ve olmadığı, kalabalığın olduğu ya da olmadığı her dönem rızık kapılarını açarlar ve nasiplerini beklerler. Fakat festival dönemi bir haftalığına dışarıdan yüzlerce esnafı getirip, festival alanını panayır alanına çevirip, İnebolu esnafından da festival için maddi destek talebinde bulunulması ne derece doğrudur? Kamuoyunun takdirine bırakıyorum! Elbette ki isteyen maddi destekte bulunur, istemeyen bulunmaz. Hiç bir kurumun başı zorla ve metazori hiç kimseden para talebinde bulunamaz. Bu iş gönül işidir.
Gelelim 36 yıldır Cumhuriyet Caddesinde esnaflık yapan yönetim kurulu üyesinin yoldan geçenlere buyur çekip para kazanması meselesine.
Sana mı soracağım ne yapacağımı, nasıl davranacağımı?
Alnında "festival için İnebolu'ya geldiler" diye yazıyordu da, dükkânıma girmeyin mi demeliydim?
Sen kim oluyorsun da bana kazandığımı zehir zıkkım ediyorsun?
36 yıl önce beraber mi açtık dükkanı?
Bana sermaye mi verdin yoksa?
Sabahın köründe kalkıp gecenin bir vaktine kadar beraber mi çalışıyoruz?
Benim ağzımı açtırma. Helali haramı ve adamlığı öğreneceğim en son kişi sensin.
Ne çabuk unuttun 2009 yılında çiçeği burnunda başkanlığının ilk aylarında belediye koridorlarında ve makam odasında "BÜLENT BANA ÇİMDİK AT, İNANAMIYORUM BEN GERÇEKTEN BAŞKAN MIYIM?" dediğin günleri.
Sen ne oldun, o koltuğa tek başına oturmadın, meclis üyeliğini kabul ettirmek için aylarca dükkânımdan çıkmadın, o günleri unuttuysan hatırlatırım, cebinde bir kuruş paran yoktu, yüzbinlerce borcun vardı ve icralıktın. Şimdi ki zenginliğin de gelip geçici olduğunu aklından çıkarma.
Bir kere silkelen ve kendine gel, haddini bil.
İşini lâyıkıyla yap !
Bulunduğun makâmın hakkını ver...
ŞEHRÜL EMİN gibi hareket et!
Kime neyin zehir zıkkım olacağını sadece ALLAH bilir...