PASTIRMA SAVAŞINDA "PASTIRILDIK", GÜÇLÜ LOBİ KARŞISINDA "SİNDİRİLDİK"

Akıl tutulması yaşadık...

Böyle bir şey nasıl olabilir dedik?

Gelişmeleri sırasıyla takip ederken olayların bu safhaya gelebileceğine ihtimal vermemiştik ama, maalesef olmayacak her şey oldu..!

Kayseri'de düzenlenen 110. MÜSİAD Genel İdare Kuruluna katılım sağlayan Kastamonu MÜSİAD heyeti (tamamen iyi niyet çerçevesinde planlanan) pastırma ikram etme girişimini, Kayseri lobisinin engellemesiyle başaramadı...

Kastamonu MÜSİAD yetkilileri belki de böyle bir tepkiyle karşılaşacaklarını düşünemediler ve program bitiminde dağıtamadıkları pastırma ile Kastamonu'ya geri döndüler.

Fakat "pastırmayı dağıttırmamak" bile Kayseri efradının sinirlerini yatıştıramamış olacaktı ki; Genel merkez nezdinde baskı oluşturan Kayseri lobisi, Kastamonu MÜSİAD şube başkanının istifa etmesiyle muradına ermiş oldu.

Demek ki gururları kırıldı Kayserililerin...

Onurları yerle bir oldu..!

Nasıl olur da pastırmanın anavatanı Kayseri'de, "Kastamonu pastırması dağıtılma" girişiminde bulunulabilirdi...

Böyle bir düşünceye nasıl cüret edilebilirdi...

Bu düşüncenin mimarının kellesi ivedilikle koparılmalıydı.

Ve nitekim öyle de oldu...

Kastamonu MÜSİAD şube başkanı Sadık Kışlı 32 üye arkadaşı ile bulunduğu görevden ve üyelikten istifa etti.

Aklımın almadığı bu nasıl bir baskıdır ki, istifa etmemek için hiç bir direniş gösterilemedi..!

Kastamonu kamuoyu Sadık Kışlı'nın istifa etmemesi için hangi ölçüde yanında yer aldı ?

Bu safhadan sonra Kastamonu MÜSİAD sevdalıları nasıl bir tavır takınacaktır, hâliyle merak konusu ?

Kastamonu ilinde MÜSİAD tabelası bir daha asılmamak üzere indirilmelidir.

Kastamonu'nun coğrafi işaret tescilli bir ürünü ikram edilmek amacıyla bir yere götürüldüğünde, bu ürünü dağıttırmama gayreti neyin kafasıdır.

Kayseri'den gelip Kastamonu'da pastırma ikram etmek isteseler, aynı muameleyi uygulayacak bir irade Kastamonu'da var mıdır? Tartışılır...

Ey İnebolu;

Ey Kastamonu;

Güçlü bir lobi oluşturarak memleketimizin ve insanımızın haklarını korumak, öncelikle birbirimizi sevmekten geçiyor. Şahsi menfaatlerin memleket, menfaatlerinin önüne geçmemesinden geçiyor. Yüze gülüp, arkadan kuyu kazmamaktan geçiyor.

Kısacası iyi insan olmaktan geçiyor.

O zaman belki Trabzon lobisi gibi, Kayseri lobisi gibi güçlü olabiliriz.

| Bu haber 184 defa okunmuştur.