Anasayfa » İNEBOLU
04 Ekim 2025, 10:39 Editör:
BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YIL YAŞAMASIN!
Beş-on yıl da yaşamasın...
Hatta hiç yaşamasın...
Birlik olalım, hiç yaşatmayalım...
İyi bilelim ki; sırayla etrafımızda bulunan herkesi sokan yılan, gün olur bir gün bizi de sokar...
Yılanın başını ezmek için, bir kaç kişiyi sokmasını beklemeyelim, ilk sokma girişiminde tepkimizi gösterelim ki, o eyleme bir daha yeltenemesin..!
O zaman; yıllar önce yaşanmış bir enstantaneyi okuyalım da, bu konuya karşı en azından bir fikrimiz olsun!
Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar...
Öğrenci "Şakir" diye cevap verir...
Öğretmen bir anda "Defol bu sınıftan, bir daha da asla benim dersime gelme" der.
Herkes büyük şaşkınlık yaşarken, sadece "adı için" sınıftan kovulma eylemine mâruz kalan Şakir boynu bükük bir şekilde sınıfı terk eder. Neler olduğunu anlamakta zorlanan diğer öğrencilerden ise tek bir ses bile çıkmaz.
Hoca sınıftaki sessizliği bozacak şekilde ileri geri yürürken bir taraftan da öğrencileri süzer. Herkes biraz önceki olayın etkisindedir ve öğretmenle göz temasından mümkün olduğunca kaçmaktadır.
Her şey öğretmenin planladığı şekilde ilerlerken sıra ders işlemeye gelmiştir.
Hoca "Kanunlar ne için vardır" diye bir soruyla derse başlar...
Öğrenciler üzerlerindeki şaşkınlıktan bir nebze sıyrılıp birer birer cevap verirler.
Bir öğrenci "düzeni korumak" der, diğeri "toplumda yaşayan bireylerin hak ve hürriyetlerini sağlamak" diye cevap verir. Başka bir öğrenci "yaşam haklarını idâme ettirmek için" derken, öbürü "devlete olan güvenin kazanımı" cevabıyla sorunun tam karşılığını bulduğunu düşünür...
Hoca hâlâ aradığı cevabın gelmediğini gösteren bir yüz ifadesiyle "yok mu başka fikri olan" der. Bir öğrencinin ağzından "ADALET İÇİN" cümlesi çıkınca öğretmen "işte bu" dercesine kafasını sallar ve "peki biraz önce arkadaşınıza adaletsiz davrandım mı?" diye bir soru daha sorar...
Tüm öğrenciler aynı anda "Evet hocam" diye cevap verir.
Öğretim görevlisi sınıf kapısını açarak dışarıda beklemekte olan (yazılan senaryo neticesinde işbirliği yaptığı) öğrencisi Şakir'i içeriye alır, yerine oturtur ve "Biraz önce sadece adını sorduğum arkadaşınızı sınıftan kovduğumda neden hiç biriniz tepki göstermediniz, ya da hep birlikte arkadaşınızın hakkını savunmadınız? " der.
Herkes susar, sınıfta çıt yoktur. Hoca "bakın sevgili öğrenciler, biraz önce yaşadığınız olaydan hepinizin çıkarması gereken bir öğüt var, bunu size 100 saat ders yapıpta sınıfta anlatmaya çalışsam belki de bu kadar etkili olmazdı. Asla bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyetinde olmayın, o yılan bir gün mutlaka sizi de sokacaktır." der ve dersi noktalar.
Evet; yaşadığımız toplumda benzer olaylarla sık sık karşılaşıyor ve kılımızı bile kıpırdatmıyoruz değil mi?
"Bana ne", "beni ilgilendirmez", "karışırsam, bana da kancayı takar", "aman hiç bulaşmayayım" tarzında düşüncelerle haklının yanında olmaz, haksızlığa karşı dik duruş sergilemeyiz..!
Hangi birimiz herhangi bir haksızlıkla karşılaşmıyoruz ki? Pek çok insan da bu zulme şahit oluyor ve sessiz kalıyor değil mi? İşte burada birlik ve beraberlik, dayanışma devreye giriyor. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var"misali, bir kaç kişinin sesini yükseltmesi ile inanın ki haksızlık yapanın davranışı değişiyor. Yeter ki dayanışma ve yardımlaşma olgusunu karşı tarafa hissettirelim...
Fakat şunu da iyi biliyoruz ki;
"Adaletsizliğe şahit olup göz yuman insanlar, haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkumdurlar."
BİR KİŞİYE KARŞI YAPILAN HAKSIZLIK, HERKESE KARŞI YAPILMIŞ BİR TEHDİT DEMEKTİR.
Bu tehditlere pabuç bırakmayan, karakteri oturmuş, özgüveni tam nesil yetiştirme gayretinde olalım yeter.
| Bu haber 706 defa okunmuştur.