Anasayfa » İNEBOLU
17 Eylül 2025, 09:58 Editör:
KAĞIDA GELEN ZAM "KİTAP FİYATI" İLE Mİ, "TUVALET KAĞIDI FİYATI" İLE Mİ DEĞERLENDİRİLİR?
"Nereden aklına geliyor bu tarz başlıklar ya da bu aykırı konular" diyen okuyucularımın fısıltısı geliyor ara sıra kulağıma...
Haftada iki gün köşe yazısı yazmak için içerik üreten, konu bulan, risk alan, mümkün olduğunca suya sabuna dokunmadan sorumluluğunu yerine getiren bir konumda olduğumun bilincindeyim elbette...
Tabii ki seçtiğim konular ve yazdığım yazılarla toplumsal mesajlar veriyor ve hatta bazı hizmetlere vesile olabiliyorsam ne mutlu bana...
Yazılarımı bir kişi bile okusa kazanç olarak görüyor ve altıyüzü aşkın yazıya her hafta iki yazı daha ilave ederek bin yazıya ulaşmayı hedefliyorum nasip olursa İNŞALLAH.
Evet; bu arada ironi kokan bir başlıkla, kağıt fiyatına gelen zammın, hangi bakış açısıyla değerlendirildiğini irdeleyelim sırası gelmişken !
Markete girildiğinde iki adetten, otuz iki adete kadar seçenek sunulan ve ambalaj büyüdükçe fiyatın daha ekonomik olduğu halkımız tarafından iyi bilinen tuvalet kağıdının fiyatı, kitap fiyatına gelen zamdan daha çok önemseniyor maalesef ülkemizde...!
Market raflarında "bu hafta iki rulo fazla alabilir miyim" diye hesap yapılırken, kitapçılarda raflar toz tutuyor...
Tuvalet kağıdı alım gücüyle gündem olurken, kitaplar hâlâ "lüks tüketim" sayılıyor.
Oysa ikiside aynı hammaddeden çıkma, biri bedeni temizler, diğeri zihni. Ama tercih ortada.
Her kağıt zammı haberinde, sosyal medyada aynı şeyler dönüyor: "Kitaplar ateş pahası oldu." Sorun kitapların pahalanması değil aslında, kitapların hiç satın alınmaması. Oysa insanlar tuvalet kağıdına gelen 2 liralık artışı günlerce konuşuyor, kitapların hiç satın alınmamasını değil...
Belki de mesele şu; kitabı okuyan düşünür. Düşünen sorgular. Sorgulayan insan ise kolay yönetilmez. O yüzden kitap fiyatındaki artış konuşulmaya değer bile bulunmaz. Ama tuvalet kağıdı her evin vazgeçilmezi. Tüketileni konuşmak düşündüreni konuşmaktan kolaydır.
Bizde kağıt sarmak, silmek ve sarf etmek için kullanılır. Okumak, öğrenmek ve mukayese etmek için kullanılan kitaplar ise azınlık işidir.
Belki bir gün kitapları fiyatıyla değil içeriğiyle konuşuruz.
Verdiğimiz değeri çok okuyarak gösteririz.
İyi biliriz ki, kitap okumayan toplumlar başkalarının yazdığı senaryoda figüranlık yaparlar. Okuyanlar ise oyunu yazar, sahneyi kurar ve geleceği inşa ederler.
Gelişmiş ülkelerin kütüphaneleri kalabalık, meydanları sessizdir.
Bilimden sanata, teknolojiden siyasete kadar ilerlemenin kökünde kitap sevgisi yatar.
Dolayısıyla geleceğin mimarı çocuklarımız okumak ve çok okumak için kitaplarla dost olmalıdır.
| Bu haber 110 defa okunmuştur.