Ülkemiz sınırlarının dört bir tarafında mücadeleye devam ederken, Yunan hükümeti başta Fransa’dan aldığı havayla Türk’e kafa tutmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde İzmir’in kurtuluşu,Yunan’ın denize dökülüşünün yıldönümü olan 9 Eylül’ü kutladık. Bir avuç toprağa canını veren ve verecek olan milletimizin, Yunan işgalindeki İzmir’e Türk ordusunun girişini ve Yunan’a dünyayı dar ettiğimizi ifade eden bu tarihtir.
Dışişleri Bakanı M. Çavuşoğlu’nun tabiriyle Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan, geçmişten ders almamış olacak ki adeta yine hak ettiğini bulmak istiyor. Ve yaşanan gelişmeler nihayetinde en somut cevabı Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi: Masaysa masa, sahaysa saha!
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Türkiye’nin tehdit dilinden vazgeçmesi gerekiyor.” şeklinde yaptığı açıklama hem küstahça hem de komik. Sadece 1. Ordu tarafından 6 saatte haritadan silinebilecek bir ülkenin böyle açıklamalar da bulunması arkasındaki Fransa gibi ülkelerin havasıyla yapılabilecek bir davranışa benziyor.
Kim bu Miçotakis?
1970 yılında hükümete geçen ırkçı cuntacılar göçmenlere baskıda bulunuyordu. Bu durumlardan etkilenen bir isim vardı:Konstantinos Miçotakis. Dönemin Dışişleri Bakanı’nın yardımıyla Türkiye’ye kaçan o isim özgürlüğü bu topraklarda bulmuştu.O günlerde belki de Türkiye’nin yardımıyla nefes alan Miçotakis, oğlunun Türkiye’ye kafa tutmaya çalışması gururuna dokunuyordur belki de.. (Yunan’da gurur ne ararsa…)
Resmiyette Ege Denizi olarak gözüken ama özümüzde Adalar Denizi olarak da bilinen bu coğrafyada yer alan adaların her bir karışında bu toprakların hakkı vardır. Bir karış toprak için kardeşiyle kavga eden bu millet o adalarda da hak sahibi olduğunu gösterme zamanı gelmiştir.
Bu ifadelere en güzel örnek ise Manisa Akhisar’da yaşayan 85 yaşındaki Mihriye Yalazı’dır. Şu an oturduğu tarihi evde yıllar önce Aristotle Onassis adında bir armatör doğmuş. Onassis Vakfı tarafından 3 milyon Euro teklif edilen bu eve, Mihriye Teyze aslında her şeyi ortaya koyan şu sözlerle reddetmiştir: “Yunan bayrağı dalgalanmasın diye”
Tabi Yunanistan kışkırtma çalışmaları devam ederken, arkasındaki gizli kahramanları da boş durmuyor. Bir yandan ABD Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ambargoyu kaldırırken, Lübnan’ı evi bellemiş Macron da Ankara’ya yaptırım tehditlerinde bulunuyor.
Peki Türkiye Meis Adası’na ( Kızılhisar Adası) turist gemisiyle asker çıkaran Yunanistan’a müdahalede bulunmuyor?
Elbet sıra Meis’e de gelecektir. Ama öncelik olarak Türkiye Akdeniz’de sondaj çalışmalarına devam ediyor. Ve sonunda tıpkı Karadeniz’de olduğu gibi orada da mutlu bir sonuca ulaşılacaktır. Türkiye Yunanistan’ın Meis’e asker çıkarmadan önce de sondaj faaliyetlerini yürütüyordu. Asker çıkarttıktan sonra da yürütüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye’yi bu milli menfaatlerinden yıldıramayacaklar. Şunu unutmasınlar ki sıra Meis’e de gelecek Rodos’a da.
Şimdi bizim yapmamız gereken bir bilinç oluşturmak. O da MAVİ VATAN. Yediden yetmişe herkese, dağlara taşlara, evimizin bir köşesine bize bu davayı hatırlatacak bir şeyler yapması gerekir her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının.