Yaklaşık bir haftadır gündemimizde bir mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp’ın yeni üyelik sözleşmesi var. WhatsApp sunmuş olduğu sözleşmeyle bizlere adeta “Ya bu deveye binersin, ya da bu diyardan gidersin” anlamına gelen bir sözleşmeyi onaylamamızı istiyor. İlk günlerde, karşımıza çıkan bu sözleşmeyi okumadan onaylayanlar kara kara düşünmeye başladı. Onlara iyi bir haber; eğer WhatsApp hesabınızı silerseniz otomatik olarak sözleşme de geçersiz sayılır.
Sözleşmenin içeriğine bakacak olursak WhatsApp yetkilileri “Bu sözleşme kurumsal hesapları kapsıyor” dese de geniş kapsamlı bir veri aktarımı olacağı gerçeğini değiştirmiyor. Facebook, WhatsApp ve diğer önemli sosyal medya uygulamalarını da bünyesinde bulunduran Mark Zuckerberg daha önce ABD’de yargı önüne çıkmıştı. Orada sorulan bazı sorulara kişisel alana girdiği için cevap vermeyen Zuckerberg, yaptığı bu ticari atılımla kendisiyle de çelişmiş oldu. Ticari atılım dememin sebebi WhatsApp’ı satın aldıktan sonra her zaman parayı, reklamı düşünen bu kişi ilk olarak uygulamaya “Durum” özelliğini getirmişti. Aynı zamanda durumlara reklam da eklemek isteyen Zuckerberg’e WhatsApp kurucusu ve o zamanki ortağı engel olmuştu. Günümüzde ise ona daha fazla engel olamayacağını söyleyen bu adam geçmişte de “Facebook’u silin” çağrısında bulunmuştu.
Özetle WhatsApp bu sözleşmeyle WhatsApp’taki bilgileri diğer uygulamalarına aktarmak istiyor. Bir örnek vermek gerekirse; WhatsApp’ta bir arkadaşımızla mesajlaşırken ona Kızılkara’dan yeni bir ev almak istediğimizi yazıyoruz. Daha sonra Facebook’ta gezinirken karşımıza “Kızıkara’da yeni 3+1 daire” diye reklam çıkıyor. Durum bundan ibaret. Geçmişte hepimizin başına gelmiş olan, bir eşyadan bahsettikten sonra onu telefonda reklamlarda gören bizlere bu çok şaşıracak bir durum gibi gelmese de, bu sefer bunu o sözleşmeyi onaylayarak kendi isteğimizle onaylamış oluyoruz.
Bu gelişmeler sonucunda ülkemizde Rekabet Kurulu soruşturma ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu da re’sen de olsa bir inceleme başlattı.
WhatsApp’ın aldığı bu karar Avrupa Birliği ülkelerini kapsamadığını da hatırlatmakta fayda var. Yani burada bir çifte standart uygulayarak bizleri kullanmak istiyorlar. Bizim yapabileceğimiz şey ise KENDİMİZİ KULLANDIRMAMAK.
Geçtiğimiz haftalarda “Djital faşizm” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne demek istediği daha net anlaşılmış oldu.
Peki nasıl kendimizi kullandırmayacağız? Hiç şüphesiz WhatsApp her akıllı telefon kullanıcısının vazgeçilmez uygulamalarından bir tanesidir. Her ne olursa olsun ben bilgilerimi paylaşmaya izin vermem diyorsanız ya hiç telefon kullanmayacaksınız- ki bu günümüzde neredeyse imkansız- ya da alternatif uygulamalara yöneleceksiniz.
Alternatif uygulamalara baktığımız da iki uygulama dikkat çekiyor. Rusların sahibi olduğu Telegram ve yerli yapım BİP. Son 72 saat içerisinde Telegram’ın 25 milyon (Dünya genelinde bir uygulama olduğu için daha çok) BİP’in de 6,5 milyon yeni kullanıcısı oldu. En kötüsü sizler de kullanmasanız bile bir hesap açmanız da fayda var.
Bir çok kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar Türkiye genelinde WhatsApp’tan ayrılma kararı aldı. Son olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Telegram ve BİP kanalları açarak yol göstermiş te oldu.
WhatsApp Gizlilik Sözleşmesi’ni onaylamak için son tarih 15 Mayıs. O tarihe kadar düşünmek için bol zamanımız var. Onaylamazsak otomatik olarak WhatsApp hesabımız silinecek. Bu zaman içinde aldığı tepkileri gören WhatsApp geri adım atar mı, orası bilinmez. Bu sayede yerli uygulamalara da bir fırsat doğmuş oldu. Bu fırsatı iyi değerlendirebilirlerse hem onlar kazanmış olur hem de bizim Whatsapp’a ihtiyacımız kalmaz.
“Benim zaten neyim var?” “Ben kimim ne yapacaklar bilgilerimi?” diyorsanız orası da size kalmış. Tekrar hatırlatmakta fayda var; Son tarih 15 Mayıs.