11 Ağustos 2021 gününün birebir tekrarını yaşadık 27 Haziran sabahı...
Tek farkı az-biraz hazırlıklı oluşumuzdu...
Çünkü günler öncesinden bekleniyordu tehlike...
Metrekareye 100 kilogramdan fazla yağış düşeceği biliniyor, bölge halkı uyarılıyor, yaşanacak afatın en az zayiatla atlatılması için yoğun çaba harcanıyordu.
Dere kenarlarına araçlar park ettirilmedi, İnebolu çarşısında dükkanların açılmasına izin verilmedi.
Yardım amaçlı ilçemize gelen AFAT ve diğer ekipler bir gün öncesinden her türlü olumsuzluğa karşı teyakkuzdaydılar.
Sabaha karşı başladı koşuşturmaca...
Uyarılar, anonslar, birebir ikazlar...
Hepsi vatandaşın zarar görmemesi içindi.
Tabii ki halk olağanüstü bir durumla karşı karşıya kalacak olmanın endişesini ve korkusunu yaşıyor, görevlilerin yönlendirmesiyle en doğru şeyi yapıyor evlerinde kalıp çıkmamaya çalışıyordu.
Adını televizyonlardan öğrendiğimiz İnebolu SÖKE DERESİ silesil suyla dolarak ha taştı ha taşacak konuma geldi...
Pazaryerinin önünden ve bir kaç yerden azda olsa taştı.
Dere üzerinde bulunan ve yıllardır yayaların karşıdan karşıya geçmesine yarayan demirden yapılmış iki adet köprü de suyun kuvvetine dayanamayarak yıkıldı.
Alınan tüm tedbirlerle ve önlemlerle ikinci selde İnebolu'yu teyet geçti diyebiliriz.
Allah'a binlerce kez şükürler olsun, Allah beterinden korusun.
1963 yılından beri böyle bir durumla karşılaşılmayan İnebolu'da, bir yıl içinde ikinci selin yaşanması doğal olarak gelecekte sık sık bu durumun tekrar edeceğini gösteriyordu bizlere.
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın yol açacağı olağanüstü durumlar yaşamaya alışmaktan başka çaremizin olmadığı aşikârdı...
Peki gelecek ile ilgili neler yapılmalıydı?
Alınan önlemler yeterli miydi?
Metrekareye düşen yağış miktarı 500 kilogramı bulursa ve saatlerce yağarsa neler olurdu?
Dere yatağının derinlik ve genişlik olarak yeterli olmadığı öngörülüyor muydu ?
Uygun bir yere baraj yada gölet yapılması için herhangi bir çalışma var mıydı?
Gelelim göz ardı edilen ve hiç dillendirilmeyen en önemli konuya!
Daha yoğun bir yağış sonucu yukarıdan gelen sel suyunu kaldırmayan İnebolu SÖKE DERESİ taşıp Aşağı Hatıpbağı mahallesini ve çarşı merkezini kapladığında, suyun denize ulaşması nasıl olacak?
Yolu deniz dalgasından korumak için yapılan yüksek duvar, sel suyunun önünde set oluşturmayacak mı?
Mühendislik harikası duvarın sel ile imtihanı acaba nasıl olacak?
İnebolu çarşısı sular altında kaldığında karayollarının duvar projesi mi sorumlu tutulacak?
Böyle bir durum başımıza geldiğinde mi çözüm aranacak?
Evet İnebolu 3. sele daha hazırlıklı olmalı.
Yeni bir dere ıslah projesi ivedilikle hayata geçirilmeli...
Deniz ile çarşı merkezinin arasına set oluşturan duvar kaldırılmalı.
Yapılacak her çalışma son bir yıl içinde yaşanılan tecrübeye ilave bir şeyler katmalı.