Anasayfa » İNEBOLU
06 Ağustos 2022, 10:54 Editör:
BİR İNEBOLU BEYEFENDİSİYDİ VEHBİ KÖROĞLU...
Pek çok iyi hasleti üzerinde taşıyan bir büyüğümüzü kaybettik 1 Ağustos Pazartesi günü...
Arkadaşlarım Fatih ve Levent Köroğlu'nun Babası Vehbi Köroğlu'nun ahirete göçüşüyle bir kez daha hatırladık dünyadaki her şeyin boş olduğunu...
Peygamber efendimiz (S.A.V ) in "Ölümü unutmamak için sık sık cenaze merasimlerine katılın" Hadis-i Şerif'inde buyurduğu gibi...
Vehbi amcamızın ahiret yolculuğuna katılım sağladık. Evinin önünde ve cenaze namazında helâllik alınıp kendisi hakkında hoca efendinin güzel ve anlamlı sözlerine şahit olduk.
Maalesef her Müslümanın vefat ettikten sonra mazhar olamadığı o güzel cümleler, mutlak surette musallada yatan mevtanın kısaca hayat felsefesini, yaşantısını, geride bıraktığı güzel intibayı, gökkubbede ki hoşsadayı özetliyordu aslında.
Evet cenaze merasiminde görevli Fikret Hoca uzun yıllardır cemaati olan Vehbi Köroğlu'nun güzel hasletlerini sıralarken...
"İnebolu bir bilge kişisini kaybetti" dedi.
Tam bir beyefendi gibi yaşadığını söylerken, cemaat ve cemiyet insanı oluşundan bahsetti.
Yaklaşık 40 yıldır tanıdığım Vehbi amcamız, kamu kurumlarında işi olan pek çok insanın müracaat ettiği, danıştığı, yol gösterdiği kişi olarak akıllara kazınmış ve bu özelliği ile binlerce kişinin hayır duasını almıştı.
Karagülle caddesinde geçen gençlik yıllarım esnasında, güvercinlere yem atışına, kedilerle ilgilenişine, çiçek ve bitki sevgisine şahit olmuştum.
15-20 yıl önce, geriş tepesi yolunda inşa ettiği müstakil evin bahçesindeki ağaçlarla ilgilenerek mutlu olduğunu, her türlü olumsuzluktan ve stresten uzaklaşarak dinlendiğini ve en önemlisi huşu içinde ibadetlerini yaparak huzur bulduğunu düşünüyorum.
Evet; Vehbi Köroğlu ilerlemiş yaşına rağmen işyerine gelip giderdi. Kimsenin etlisine-sütlüsüne karışmaz, dedikoduyla işi olmazdı. İnebolu çarşısında sevilen ve saygı duyulan, örnek alınacak bir şahsiyetti. Toplumun dini vecibelerinden uzaklaşması O'nu çok üzerdi. Hatta bir sohbetimiz sırasında anlattığı anekdotu hiç unutamam. Geceleri saat 3 gibi kalkıp teeccüh namazını kıldıktan sonra perdeyi açtığında görünen 3-5 apartmanın bazı odalarında televizyon ışığının belli olduğunu, fakat bir kaç saat sonra sabah namazı vakti geldiğinde televizyon ışığının da kaybolduğunu, yani herkesin yattığını, sabah namazı için kimsenin kalkmadığını üzülerek anlatmıştı. Maalesef gece boyunca uyumayan, sabah ezanına doğru uykusu gelen, gündüzü ise uykuyla geçiren bir kesimin var olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Vehbi amcamız da bu rahatsızlığını dile getirmişti aslında.
Tabii ki her şey istediğimiz doğrultuda gitmiyor. Elimizden pek fazla birşey de gelmiyor.
Bu vesileyle öncelikle Vehbi Köroğlu'na, akabinde tüm ölmüşlerimize Allah'tan rahmet dileyerek yazımı noktalıyorum.
| Bu haber 3166 defa okunmuştur.