İnebolu’muzun birbirinden farklı özelliklere ve güzelliklere sahip köyleri vardır. Gözbebeği köylerimizden biri olan Evrenye’yi bildiğim ve araştırdığım kadarıyla bu hafta köşeme taşıdım. Araştırmalarım esnasında İnebolu ile ilgili pek çok tarihsel bilgilerin günümüze ulaşmasına büyük katkısı olan tarihçi-yazar Nurettin PEKER’in hanımının Evrenye’li olduğunu ve bu sebeple Evrenye ile ilgili çeşitli araştırmaların Nurettin PEKER tarafından yapıldığı bilgisine ulaştım.
15. yüzyıla kadar Rumların yaşadığı Evrenye, Fatih Sultan Mehmet’in padişah olduğu dönemde Karadeniz üzerinden yapılan ticareti kontrol edebilmek ve denizlere açılabilmek amacıyla harp ve ticaret gemileri inşa eden tersaneler kurup devlete bağlı askeri ve ticari leventler yetiştirmek için deniz işlerinden ve gemi yapımından anlayan güvenilir, Türk ailelerin yerleştirildiği bir yer olarak karşımıza çıkıyor.
Evrenye’de yapılan küçük ve büyük tonajlı, ahşap, kürekli ve yelkenli ticaret ve savaş gemileri devletin gelişmesine ve güçlenmesine önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Evrenye’nin geçmişi ile ilgili çok önemli bir hususta şudur;
Anadolu’da ahi teşkilatının kurucusu ve başı olan Ahi Evran Osmanlı Devleti’nin güçlenmesi için emrindeki yakınlarını Anadolu’nun muhtelif yerlerine göndermiştir. Oğlu Evren Bey ise Evrenye’ye yerleşmiş ve hayatının sonuna kadar bu köyde yaşamıştır. Bu nedenle köyün ismi Evrenye olmuştur. Büyük Evrenye yangınına kadar türbesi deniz kenarında olan Evren Baba’nın Türbesi yangında yok olmuş, mezar taşı ve yazıları Nurettin PEKER tarafından bulunarak meydana çıkarılmıştır. Günümüzde mezar taşı köyün merkezindeki caminin avlusunda muhafaza edilmektedir.
Büyük Türk gezgini Evliya Çelebi’de meşhur Seyahatnamesinde Evrenye’ye uğradığını, köyün güzelliğini, tarihi çınarlarını, halkının çalışkanlığını ve devlete bağlılığını çok güzel bir şekilde anlatmıştır.
Ülkemizde deniz ticaretinde söz sahibi firmaların ve armatörlerin çoğunun Evrenye’li olduğu bilinir.
Giydikleri peştamal ve beyaz başörtüsü Evrenye’li kadınları diğer bölge kadınlarından farklı kılar.
Evrenye’de eskiden sadece kadınların girebildiği bir kadınlar pazarından söz edilir. Bu pazara gitmek isteyen yürüdüğü yolun bile ayrı olduğu söylenir.
Evrenye günümüzde de hala var olan bir kadınlar plajına sahiptir.
Evrenye’de eskiden çok büyük bir bayram yerinin olduğu ve çok çeşitli yemeklerle doldurulan bayram yerinde bayramların geniş bir katılımla çok eğlenceli geçtiği söylenir.
‘’Evrenye Bıçağı’’ olarak bilinen ve Evrenye’nin 6 - 7 km kuzeyinde yer alan Dibek köyüne bağlı bıçakçılar mahallesinde üretilen bıçaklar, balta ve nacaklar kalitesi ve inanılmaz keskinliği ile çok tercih edilir. 1800’lü yıllardan İstiklal Savaşı’na kadar ülkemizin yaşadığı tüm savaşlarda ordumuzun ihtiyacı olan süngü ve kesici aletlerin pek çoğunun bu tezgahlarda üretildiği bilinir.
15. yüzyıl Osmanlı Döneminde Anadolu’da matematik, astronomi ve coğrafya öğretimini başlatan en önemli iki bilginden biri Ali KUŞCU, diğeri ise F. ŞİRVANİ’dir. F. ŞİRVANİ’nin kabri Evrenye’nin üzerinde Ayvat köyünde Şirvan Mahallesindedir.
Evrenye Köyümüzü pek çoğumuzun duymadığı ve bilmediği özellikleri ile anlatmaya çalıştım. Mutlaka unuttuğum veya bilmediğim güzellikleri olabilir. Önümüzdeki haftalarda da başka köylerimizi de anlatarak köşemize devam edeceğiz