İNEBOLU'NUN YENİ LİMAN BAŞKANI GÖREVE BAŞLADI

İnebolu Liman Başkanı olarak 27 yıl görev yapan Ergün Kayalı Antalya Kaş Liman Başkanı olarak atanırken, Antalya Kaş Liman Başkanı Kazım Alpay da İnebolu Liman Başkanı olarak atanmıştı.

İnebolu Liman Başkanı Kazım Alpay, bayramdan sonraki ilk mesai gününde görevine başladı.

Makamında ziyaret ettiğimiz Liman Başkanı Kazım Alpay, 32 yıldır Denizcilik teşkilatında görev yaptığını söyledi.

Mesleğe 1992 yılında İstanbul Liman Başkanlığında başladığını belirten Alpay, “17 yıl kadar İstanbul Liman Başkanlığında çalıştım. 2009-2022 arasında 13 yıl kadar Sinop Liman Başkanlığı görevini yaptım. 2022-2024 yılları arasında da Antalya Kaş’ta Liman Başkanlığı görevinde bulundum. Son olarak da İnebolu Liman Başkanı olarak atandım. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum.” dedi.

İNEBOLU LİMANI HAKKINDA DEĞERLENDİRME

Kendisinin de Karadenizli olması ve Sinop’ta uzun yıllar görev yapması nedeniyle bölgeyi iyi tanıdığını dile getiren Liman Başkanı Alpay, İnebolu Limanı hakkında da değerlendirmede bulundu.

İnebolu Limanı’nın daha çok ham cevher naklinde kullanıldığına dikkati çeken Alpay, “Bu liman daha çok ham cevher naklinde kullanılıyor. Deniz taşımacılığında ham cevher naklinde kullanılmak amacıyla yapılmış. Tabi etrafta bir sanayi tesisi yok. Keşke daha çok sayıda sanayi tesisi olsaydı da, deniz yoluyla taşınabilecek eşyaların daha çoğalması sağlanırdı ve bu şekilde de gelecek olan gemilerin sayısı artardı. Ama büyükçe bir sanayi olmadığı için etrafımızda liman tesisinin daha da büyümesi, genişlemesi çok sayıda gemi gelmesi kısa vadede çok mümkün gözükmüyor.” dedi.

“KAFES AVCILIĞINI ÖNE ÇIKARMAK LAZIM”

Denizcilik alanında İnebolu’nun kalkınmasına katkı sağlayacak sektörlerin kafes avcılığı ve balıkçılık olduğunu vurgulayan Liman Başkanı Alpay, “Balıkçılık özellikle gelişebilecek bir potansiyeli var. Özellikle kafes avcılığı bu bölgede olabilir. Orta Karadeniz kafes avcılığı için çok uygun bir konumda. Bunu görmek lazım. Buradaki yerel yöneticiler ve kamu idarecileri denizdeki zirai faaliyet olarak kafes avcılığı için Orta Karadeniz’i öne çıkartabilir. Bu da bir denizcilik faaliyetidir ve hem de istihdam alanı da çok geniş olan bir faaliyettir. Çünkü sadece kafeste balık üretimi değil bunun kıyıda temizlenmesi, üretilmesi ve satılacak konuma pazara sunulacak konuma getirilebilmesinin tesisleri yapılıyor ve burada da bir istihdam imkanı sağlanmış oluyor. Bu açıdan kafes avcılığını öne çıkarmak lazım Orta Karadeniz’de.” şeklinde konuştu.

“LİMANA KARAYOLU ULAŞIMININ ÇOK İYİ OLMASI LAZIM”

Liman için sanayi tesislerinin ve karayolu ulaşımının önemine dikkati çeken Liman Başkanı Alpay, “Orta Karadeniz’de çok hareketli büyük bir liman olması sanayi olmadığı için çok mümkün gözükmüyor ama daha çok maden tesisi kurulur ve daha çok maden sevki gerekir o zaman gemi sayısı artabilir tabi buna bağlı olarak. Onun dışında her limanda muhakkak limanın büyüklüğü sanayi, lojistik ve yol ile ilişkili. Ne yazık ki hem sahil yolumuz çok uygun değil. Ailem Sinop’ta, buraya oradan geldim. Hem de iç bağlantısını sağlayan Kastamonu ‘ya ulaşım sağlayan yolun da çok sağlıklı olmadığını söylüyorlar. Ben henüz hiç kullanmadım. Yani karayolu ulaşımının çok iyi olması lazım.  Sonuçta gemiyle gelen yüklerin iç bölgelere naklini karayolu araçları sağlıyor. Onlar için de elverişli olması lazım. Yani bu tek başına değil, ulaşım dediğimiz şey bir alt sistemden oluşuyor. Deniz yolu, karayolu, demiryolu. Tamam demiryolu olmayabilir ama karayolu bağlantısının iyi olması gerekiyor şüphesiz. O açıdan da bir eksiğimiz var gibi gözüküyor. Ama denizcilik faaliyeti komple bir faaliyet. Bu faaliyet içerisinde bu bölgede en etkin neyi kullanabiliriz, neyi öne çıkartabiliriz diyorsanız, balıkçılık, kafes avcılığı, bunların öne çıkartılacak şeyler olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“KRUVAZİYER TURİZMİ İÇİN YOLCU TALEBİ LAZIM”

Sinop ve Amasra limanlarına sık gelen kruvaziyer gemilerinin ziyaretiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Liman Başkanı Alpay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Deniz turizmi konusunda kısa vadede çok fazla bir şey gözükmüyor. Çünkü kıyı alanımız çok uygun değil deniz turizmine. Ama herkesin bildiği gibi küresel ısınma insanları daha çok güneyden kuzeye itiyor. O zaman tabi daha çok öne çıkacaktır ama turizm yatırımlarının da yapılması lazım. (Kruvaziyer gemiler İnebolu’ya neden uğramıyor.?) Amasra ve Sinop kısmen tarihsel varlıklarını turiste sunabiliyorlar görsel olarak. Sinop Amasra kadar korunabilmiş değil. Amasra’nın geri sahada Safranbolu gibi bir tarihi bir bölge var. Kruvaziyer gemilerin yanaşabilmesi için Bakanlığın izni gerekiyor. Böyle bir talep olması halinde bunu idaremiz zaten çok kısa sürede halleder.  O izin alınabilir ama yolcu gemilerinin bir talebi olması lazım. Bizim istememizden öte yolcu gemilerinin buraya sefer planlaması lazım. Yolcu gemileri sefer planını yolcuların talebiyle yapar.”