Anasayfa » İNEBOLU
12 Kasım 2024, 22:36 Editör:
SON ŞAHİTLERDEN RECEP UYSAL
O yıllarda İman-Kur'an hizmetinin önemli merkezlerinden biri İnebolu,
Bu hizmette aktif rol oynayan kahramanlarla dolu...
Nur risalelerinin teksir makinası ile çoğaltılarak daha fazla insana ulaşması için yoğun çaba sarf eden insanların memleketi.
Hizmette en ön safta yer alan cesur yürekli yiğitlerden dolayı "Küçük Isparta" diye bahsedilen şehir.
Ve o yıllarda yaşanan olumlu-olumsuz her hadisenin canlı şahidi olan, yaşamı boyunca herkesten gördüğü sevgi ve saygıyı fazlasıyla hak eden bir büyüğümüzdü Recep Uysal...
1933 yılında İnebolu'da doğup, ortaokul ikiye kadar okuyabilen, yaz tatillerinde terzi olan eniştesinin yanında takılarak geliştirdiği dikiş becerisiyle mesleğe ilk adımını atan, babasının "Ben seni Kastamonu'da liseye gönderemem" sözüyle terziliğe sımsıkı sarılarak evinin geçimini temin edeceği mesleğe sahip olan ve hayatına 10 yaşında giren Risalelerle dolu dolu yaşanan bir 91 yıl...
Evet medrese yusufiyede 10 yaşında çay içerek başlayan bir nurculuk serüveni...
Sene 1943...
İnebolu'da bir telâş var...
Yasaklı günlerden geçiyor din hizmetkârları...
Özellikle bazı isimler takip ediliyor, gözetleniyor, en küçük şüpheli durumda ev ve işyerleri aranıyor, ifadeler alınıyor.
On iki kişi, 2.5 ay İnebolu'da, 9 ay 10 gün Denizli hapishanesinde tutuluyor. Sonra beraat ediyorlar. Bu durum nurcuların birbirine daha çok kenetlenmesine ve hizmet aşkının daha da alevlenmesine yol açıyor.
Ve Recep Uysal 26 yaşında İnebolu'dan çıkıp, Isparta'ya Bediüzzaman Said Nursi'nin ziyaretine gidiyor. Mümkün mertebe kimseyle görüşmeyen ve sağlığı da müsait olmayan Üstad, İnebolu'dan gelenlere ayrıcalık gösteriyor. "Kardeşlerim benim hiçbir meziyetim yok. Benimle görüşmek isteyenler Risale-i Nur'u ihlasla okusunlar. Ben sayfaların arasındayım" diyor. Bu cümlelerle o günkü dersini alan ziyaretçiler, Üstadın hediye kabul etmediğini bildikleri halde, İnebolu'dan getirdikleri hediyeleri nasıl vereceklerinin telâşına düşüp, orada bulunan ağabeylerden yardım istiyorlar ve Üstad hediyeleri kabul ediyor, karşılığında "yeni basılan LÂHİKALAR kitabından verin" diyor. Dönüş yolculuğunda ise Ankara'ya Cebeci dershanesine teslim edilmek üzere hazırlanan kitap kolileriyle birlikte Isparta'ya veda ediliyor, emanetlerin Cebeci dershanesine teslim edilmesiyle görev tamamlanıyor.
Bediüzzaman Said Nursi imzalı kitapların, risalelerin yasak olduğu dönemde bu yola baş koymuş, gönül vermiş, hizmet etmiş ve "İnebolu Kahramanları" ismine layık görülmüş onlarca isimden sadece birisi olan Recep Uysal ağabey 1969 yılında 21 gün hapishane ile tanışıyor.
Soğuk duvarlar arasında geçirilen 21 gün hatıralar arasına karışıyor. "Nasipte bu da varmış diyerek" yaşananlara sadece gülüp geçiliyor.
Biliniyor ve inanılıyor ki çekilen tüm sıkıntılar din uğruna yaşanıyor.
Bu sıkıntılı günlere tevekkül ediliyor ve mükâfatı sadece Allah'tan bekleniyor.
Evet Recep Uysal büyüğümüz yaklaşık 45 yıldır tanıdığım, hayırlı hizmetlerine şahit olduğum ve çeşitli konularda sık sık istişarede bulunduğum, sayıları ve sevilen bir şahsiyetti.
10 Kasım günü Hakkın rahmetine kavuştu ve 11 Kasım günü kalabalık bir katılımla Ahirete uğurlandı.
Allah rahmetiyle muamele etsin İNŞALLAH.
| Bu haber 1180 defa okunmuştur.