Milli Mücadele döneminde İnebolu’ya gelen silah ve cephaneyi teslim almak için gelen Yunan savaş gemilerine karşı Türk birliğinin ilçemizi kahramanca savunduğu Kel Seymen Tepesi, İnebolu Belediyesi tarafından turizme kazandırılıyor.
Geriş Tepesi’nin alt kısmında Karaca Mahallesi sınırları içerisinde kalan 6 dönümlük alanda bir süredir düzenleme çalışmaları sürdürülüyor.
Belediye Başkanı Engin Uzuner, kafe ve açık sergi alanının bulunacağı Kel Seymen Tepesi’nde tarihi sahneyi canlandırmak için sergilenecek askeri malzemeleri teslim almak üzere Sakarya ve Konya Akşehir’e gitti.
Kel Seymen Tepesi’nde sergilenecek olan askeri malzemelerin bir kısmı, Sakarya 14’üncü İkmal Merkez Komutanlığı ve İnebolu Belediyesi arasında gerçekleştirilen protokol çerçevesinde İkmal Merkezi Komutanı Binbaşı Ahmet Pehlivan tarafından Belediye Başkanı Engin Uzuner’e teslim edildi. Başkan Uzuner, ilçemizin sembolü olan İstiklal Madalyası rölyefini Binbaşı Pehlivan’a takdim etti.
Ardından Konya’nın Akşehir ilçesine giden Başkan Uzuner, 31’inci İkmal Merkez Komutanlığı ve İnebolu Belediyesi arasında gerçekleştirilen protokol çerçevesinde İkmal Merkezi Komutanı İkmal Albay Sakin Kutsal adına İkmal Üsteğmen İsa Alpşahin tarafından Belediye Başkanı Engin Uzuner’e teslim edildi.
TARİHTE KEL SEYMEN TEPESİ
Karaca Mahallesi sınırlarında ilçemize hakim bir noktada bulunan Kel Seymen Tepesi’nde 104 yıl önce büyük bir kahramanlık hikayesi yazıldı. Gemilerle İnebolu’ya külliyetli miktarda silah ve cephane geldiğini haber alan işgal kuvvetleri harekete geçti. 9 Haziran 1921 günü Kılkış ve Panter adlı Yunan savaş gemileri İnebolu açıklarında demirledi. İnebolu’daki cephanenin teslimi için Türk yetkililere nota veren düşman gemileri bu talepleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla reddedilince savaş flamalarını çekerek bombardımana başladı.
İnebolu sahilini harap eden, cephane taşıyan denk kayıklarını parçalayan düşman gemileri hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştı. Bir avuç Türk askeri, Kel Seymen Tepesi’ne konuşlandırdıkları 8.7’lik top ile Yunan gemilerine karşı ateşe başladı.
Kel Seymen Tepesi’nden ateşlenen 8.7 lik toptan çıkan ilk gülle Kılkış’ın arka tarafına yakın düşünce, Kılkış hemen top menzilinin dışına yöneldi. Bu sırada Panter torpidosu sahildeki denk kayıklarını parçalamakla meşguldü. Daha sonra Panter top menziline girince topun başındaki Ayaşlı Onbaşının marifetiyle atılan gülle adeta Panter’in bacasına değerek hemen yanındaki bir su kütlesini havaya kaldırdı. Bunun üzerine iki gemi de İnebolu önlerinden Kayran-Mesed (Doğanyurt) önlerine kadar uzaklaştılar. İstanbul ile telsizle görüşüp tekrar geldiler. Tam bu sırada öğle ezanı okunmaktaydı. Halk, namaz için Yahya Paşa Camii’ne girerken ikinci bombardıman başladı fakat top seslerinden kimse ürkmedi. Ürkmediği gibi yetkililerin uyarılarına rağmen kimse camiyi de terk etmedi. Sonuna kadar namazı kılıp duasını ettikten sonra çıktıklarında, bir merminin cami önüne kadar patlamadan gelip durduğunu gördüler. Bu olay onların düşmanla mücadelede manevi güçlerini artırdı.
Bombardımanda yaklaşık 100 civarında gülle atıldı. Hükümet binası, Osmanlı Bankası ardiyesi, çarşı içindeki mağaza ve depolar 40 tane denk kayığı isabet aldı. Bunun üzerine Kastamonu valisi Muhittin Paşa silahlı ne kadar asker varsa onlarla birlikte İnebolu’ya gelmiştir. Derhal halkı toplayıp konuşma yapmış,çarşı içinde yığılı cephaneyi iki çaya taşıtmıştır. Milli müdafa vekaleti Sahil topçu Muhafız batarya Komutanı İsmail Hakkı Beyi, Binbaşılığa, Panter torpidosuna gülle değdiren Ayaşlı onbaşıya (50 lira ödül verilip) çavuşluğa terfi ettirilmiştir.