Bir yer var içimde,
Özlemler içinde
Kuvayı-ı Milliye’nin yol başı,
Cefa çekmiş dağı taşı
Ankara’nın kapısı,
Savaşın kayıkçısı
Mert insanlar diyarı,
Doğduğum, doyduğum,
Yoluna gönlümü koyduğum,
Karadeniz’in nefesi,
Duman duman tepesi,
Dalga dalga eteği,
Yeşillerin ipeği,
Hatıpbağı biberim,
Dağ çileğim,
Gül reçelim,
Süt kesiğim,
Bal peteğim Ekşim,
Köy ekmeğim,
Al kirenim,
Göğincirim,
Cevizim,
Kerevizim,
Yaprağım,
Dalım budağım,
Kanlıca Mantarım,
Ispıtım,
Kara Üzün cımbıtım,
Ekimde Bıldırcınım,
Kalkan Balığım,
Dönerim,
Güvecim,
Bardak Kebabım,
Közlemem,
Gözlemem,
Kıymalı Pidem,
Fındıklı Akidem,
Kestanem,
Ababuram,
Hamur Tarhanam,
Yağlıcam,
Ağ Armudum,
Baldutum,
Süzme Yoğurdum,
Cami Suyum,
İnebolum.
Kara açan çiçeğim,
Biriciğim.
Tahin Pekmezli Bulamam,
Senden Güzelini Bulamam.
Ne güzel anlatmış İNEBOLU’nun güzelliklerini emekli öğretmen rahmetli Semahat Cebecioğlu.
Eline, gönlüne, yüreğine sağlık, nur içinde yatsın.
Defalarca okuduğum bu güzel İnebolu şiirini yıllar önce Yeni İnebolu Gazetesi okuyucuları yıllar önce okumuştu, yine okusun diye köşemde yer verdim.
Belki ben ve benim gibi İnebolu’nun 12 ay güzelliklerini burada yaşayanlara bu şiir çok şey ifade etmeyebilir. Ama İnebolu dışında yaşayan hemşehrilerimiz şiiri okuduğunda Hatıpbağı biberi aklına gelir, kanlıca mantarı, kestane, yağlıca armudu, kıymalı pide, güveç, bıldırcın, kalkan balığı canı çeker. Geçmişini özlemle yad eder.
Güneşin denizden doğup, denizden battığı 4 mevsim ayrı güzellikleri içinde barındıran İNEBOLU’da yaşamaktan büyük mutluluk duyuyor, SEVDAMIZ İNEBOLU diyerek saygılar sunuyorum.