İnebolu’da çok alışık olmadığımız birlik beraberlik tablosunu son iki üç haftada iki defa görmekten dolayı gayet mutluyuz. Hatırlatmak gerekirse limanla ilgili yapılacak ÇED Toplantısı öncesi ilçedeki sivil toplum örgütleri ve diğer katılımcılar çeşitli istişarelerde bulunmuşlardı. Hemen akabinde yine İnebolu’nun denizle arasına çekilen set duvar ve yolun yükseltilmesi konusunda sivil toplum örgütleri tepkilerini dile getirdiler ve Karayolları Bölge Müdürü ile bir toplantı geçekleştirdiler. Geçen hafta Yeni İnebolu Gazetesi ayrıntılı bir şekilde toplantıda neler konuşulduğunu yazdı ve hepimiz okuduk.
Karayolları Bölge Müdürü Hüsamettin Özendi’nin duvarın kaldırılması ile ilgili kaymakamlığa dilekçe veren sivil toplum kuruluşları temsilcilerine ithafen “Ooo günaydın, tepki gösterenler şimdiye kadar neredeydi” şeklindeki üslubunu İnebolu halkına hakaret sayıyorum. Müdür beyin bu cüreti nereden bulduğunu merak ediyorum.
“Günaydın, tepkiyi gösterenler şimdiye kadar neredeydi?” derken; İnebolu halkına projeyi mi anlattınız da biz duymadık?
Projeyi bir yere astınız da biz mi görmedik?
İnebolu halkını topyekûn çok iyi proje okuyan inşaat mühendisi mi sandınız?
Hatalı bir projeyi savunarak, hataya devam ettiğinizi görmüyor musunuz?
Karayolları Elazığ 8. Bölge Müdürlüğü yaptığınız 2013 yılında Bingöl Haberci12 Gazetesi’nde yer alan haberdeki “GÜNAYDIN MÜDÜR BEY” başlığından esinlenerek mi bu cümleyi kullandınız?
“GÜNAYDIN MÜDÜR BEY” başlığı ile verilen ve “Karayolları Bölge Müdürlüğünü anlamak, onların planlamada ki zekâlarına izahat getirmek zordur. Sayın bölge müdürü Hüsamettin Özendi Doğruları söylemiyor ve bizleri kandırmaya çalışıyor…” cümlesi ile devam eden haberin tamamını okumak isteyenler www.bingolhaberci.com sitesini ziyaret edebilirler.
İnebolu halkı haklı tepkisini sonuç alana kadar sürdürmelidir. Müdür beyin söylediği gibi problem 7 binanın manzarasının kapanması değildir. İnebolu’nun gözünün kapanmasıdır. Bir asır önce deniz tamamen görülecek şekilde projelendirilen çarşı merkezinin denizle arasına perde çekilmesidir problem.
Benim şahsi fikrim karayollarının işi yol yapmak ya; denizi çok güzel doldurarak, taşları da çok güzel istif ederek denizin dalgasına öyle güzel yol yaptılar ki dalganın duvar falan dinlemeyip yola taş atmaması mümkün değil. Temenni etmiyorum ama iddia ediyorum, şiddetli fırtınada dalgalar taşları dağıtıp duvara da zarar verecektir. Hatta duvarın üzerinden taşları yola atacaktır. Sonra da duvarı biz daha yüksek yapacaktık ama İnebolu halkı engelledi denilecektir.
Yine duvarın yükseltilmesi ile İnebolu çarşı merkezine aşırı yağışlarda gelecek sel sularının da önü kapanmış oluyor.
Sonuç olarak yeni yapılan köprülerin 1,5 metre daha alçak yapılması ile hem yol hem duvar yükseltilmemiş olacaktı. Kimyasal yapı malzemeleri ile güçlendirilmiş kuğu başı şeklinde kavisli dalgakıran duvar ile de dalga önlenmiş olacaktı.
Projenin yeniden incelenip İnebolu halkının istediği doğrultuda çözüme kavuşturulması tek temennimiz. Yetkilileri çözüme davet ediyoruz.
ÇÜNKÜ BAŞKA İNEBOLU YOK!
Not: Bayramda genç yaşta vefatı ile bizi üzen kardeşim Ahmet Ergün’e Allah’tan rahmet, sevdiklerine ve ailesine sabırlar diliyorum.