Geçtiğimiz hafta sonu 19 Mayıs resmi tatili ile birlikte üç günlük tatili değerlendirmek isteyenlerin küçük bir bölümünün İnebolu’yu tercih ettiklerini gördük. Esnaf ve ticaret erbabı insanımızın işlerinin en düşük seviyelerde seyrederek dibe vurduğu, kış mevsiminin karamsarlığını üzerinden atmaya çalıştığı bu günlerdeki üç günlük tatil bile küçük bir hareketlilik getirdi, göz ardı etmemek gerek.
İnebolu’muzu görmeye ve gezmeye gelen misafirlerin Türk Ocağı’nı, Nezihe Battal Kültür Evi’ni, resmi olarak açılışı yapılmasa bile gelenlerin geri çevrilmediği Kent Müzesi’ni, Pembe Köşkü, Geriş Tepesinin muhteşem oksijen dolu havasını ve manzarasını, aşı boyalı evlerin yoğun olarak bulunduğu mahalleleri gezdiklerini; özellikle İnebolu pidesi, kulaklı makarna, etli ekmek, İnebolu göveci gibi yöresel lezzetlerle yemek ihtiyacını giderdiklerini gözlemledik.
Peki, bacasız fabrika olarak görülen turizme İnebolu halkı olarak nasıl bakıyoruz?
Defalarca dile getirilen, görmezden gelinen, noksanlarımızı tamamlamaya çalışıyor muyuz?
Kendi dükkânımızın önünü süpürüyor muyuz?
Çevreye karşı sorumluluklarımızı yerine getiriyor muyuz?
İnebolu’yu ziyaret edip, geri dönmek üzere hazırlanan misafirlerimiz gidecekleri yerlere yada oradaki yakınlarına götürmek için ilçemize özgü yöresel ürünler yada hediyelikler arayışına giriyorlar.
Taleplere cevap verebilecek nitelikli ve İnebolu’yu hatırlatacak ürünler konusunda hangi ölçüde hazırlıklıyız?
Tam burada parantez açıp, duyarlı bir esnaf kardeşimizin şahit olduğu bir konuyu bana anlattığı şekilde aynen aktarıyorum.”20 Mayıs cumartesi sabahı Ankara Çubuk ilçesi öğrencilerinden oluşan 60 kişilik tur İnebolu’ya gelir. Belediye tarafından görevlendirilen birkaç kişi grubu karşılar. Sabah kahvaltısı ve İnebolu pidesi ikramından sonra İnebolu’nun gezilecek ve görülecek yerleri gezdirilir. En son Kent Müzesi gezildikten sonra öğrencilerden birkaçı öğretmenlerine hediyelik bir şeyler almak istediklerini söylerler. Öğretmen hediyelikleri Kastamonu’dan alacaklarını söyleyerek İnebolu esnafının kazanacağı üç-beş kuruşa engel olur. Burada öğretmeni eleştirmektense, başımızı önümüze eğip çareler üretmemiz gerekir.
Türk Ocağının hemen yanında, Hükümet Konağının alt bölümünde belediye tarafından yapılan aşı boyalı dükkanlar sadece hediyelik ve yöresel ürünlerin satışı amacıyla kullanılabilir. Sürekli açık kalması şartıyla güzel bir otantik pazar oluşturulabilir.
İnebolu’nun gelişmesine ve kalkınmasına turizmin katkısının büyük pay sahibi olacağı inancını, ticaret yapan halkımızın göz ardı etmemesi gerekir.
İlçemizde turizm açısından olumlu gelişmelerinde olduğunu memnuniyetle gözlemliyoruz. Orman kampının belediye tarafından mükemmel bir tesis haline getirildiğini, Türk Ocağının alt bölümünde yıllardır atıl vaziyette duran eski Deniz Otel binasının tekrar bir müteşebbis tarafından güzel bir otel olarak hizmete sunulacağını takdire şayan buluyoruz.
Yaz sezonunu dört gözle bekleyen boyranaltı esnafına büyük zarar verecek olan, yaz ayları başlangıcında orada yapılması planlanan parke çalışmalarının zamanlamasının doğru olmadığını düşünüyorum. En kısa zamanda bitirilmesi temennisinde bulunuyorum.
Yarın başlayacak olan mübarek Ramazan ayının İnebolu’muza ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum.