Cumhuriyet’in ilk yıllarına İlçemizde çıkan Güzel İnebolu Gazetesi’nden edindiğimiz bilgilere göre bayramlar oldukça şen geçmektedir. Kurban bayramına rastlayıp (24 Haziran 1926) gazetenin 53 numaralı sayısına yansıyan bu haber yazısı Anadolu’nun milli ve manevi direklerinden birisinin İnebolu olduğunu göstermekte ve bu kazada o dönem de faal olarak çalışan, İnebolu gençliğini bir araya toplayıp bilinçlendiren Türk Ocağı’nın bir bayram programını bizlere aktarmaktadır. Bu günde böyle programlara bir Türk genci olarak ihtiyacımız olduğunu hissediyor ve o günleri özlemle yad ediyorum.
KASTAMONU TÜRK OCAĞI VE MÛSİKÎ CEMİYETİ ŞEHRİMİZDE
Kıymetli misâfirlerimiz şehrimizde çok büyük tezâhuratla karşılandılar.
Ocaklıları karşılarken
Kastamonu Türk Ocağı hey’etiyle Mûsikî Cemiyeti’nin bayram münasebetiyle şehrimize gelerek mûsikî konserleri vereceğini yazmıştık. Bayramın birinci günü saat onda Kastamonu’dan hareket ettiklerini haber aldığımız misâfirlerimizi karşılamak üzere şehrimiz Türk Ocağı hey’eti Çuha Doruğu’na kadar gittiler ve iki otomobil ile gelen aziz arkadaşlarını kucakladılar.
Büyük bir harâret ve muhabbetle yek diğeriyle öpüşen hey’etin bu telakkiden duyduğu saâdet pâyânsızdı. Akşam sâat yediye doğru Türk Ocağı’na inen muhterem misâfirlerimizi kâ’i-makâm ve belediye re’isi vekili ziyaret ederek beyânı-hoş âmedî eylediler. Salı gecesi ocağımız aziz kardaşlarını samimi bir sofra etrâfında topladı. İki kardaş hey’et çok nezih ve çok istifâdelî bir gece geçirdiler. Musâhabeler hep memleket dertleri memleket mes’eleleri üzerinde temerküz ediyordu. Misâfirlerimiz yorgunluğa rağmen sâat on ikiye kadar bu tatlı musâhabelerine devam ettiler.
Belediyenin ziyâfeti
Salı gününü bazı ziyaretlerle geçiren misâfirlerimiz, gece belediyenin misâfiriydiler. Muhterem belediyemiz misâfirlerimiz şerefine 55 kişilik bir ziyafet keşîde etdi. sâat on dokuza doğru memleketin bütün illeri gelenleriyle ocaklılarını bir sofra etrâfında toplayan belediyemizin bu hususta gösterdiği kadr-i şinâslığını lisân-ı takdîr ile yâd etmek vazifemizdir.
Yemek ortalarına doğru belediye re’isi nâmına belediye muhâsibi Umur Bey bir nutuk irâd ederek hey’ete hoş geldiniz dedi Ve Kastamonu gençliğini göstermiş olduğu büyük ve şuurlu hareketinden nâşî tebrik eyledi. Bu nutka cevâp veren Kastamonu ocakçılarından Kastamonu lisesi fâsıka ve edebiyat muallimi Rıfat Tacettin Bey bütün hâzıruna vecd ve heyecân içinde dakikalar geçirtti. Ocakların ve ocakçıların vazifelerini çok yüksek bir telâkitle îzâh eden Tacettin Bey Türkiye’de her şahsın ve her şeyin Türk olması lâzım geldiğini söyledikten sonra İneboluluların ve İnebolu gençliğinin istiklâl harbinde göstermiş olduğu yüksek fedâkârlığı îzâh etti. İstiklâl harbi zamânında kendisinin Anadolu’ya cephâne sevk eden teşkilâtta bulunduğunu ve bunun için İnebolu’nun yapmış olduğu fedâkarlığı pek yakından ve pek büyük hürmetle takîp eylediğini söyledikten sonra dedi ki; Arkadaşlar! Ufâk tefek istisnâlardan sarf-ı nazar Türkiye’de her memleketin ve her şahsın istiklâl harbinde üzerine düşen vazifeyi îkâ etmiştir. Fakat İnebolu’nun yapmış olduğu iş yalnız vazifesinden ibâret de değildir. Vazifesinin çok fevkinde fedâkalık gösteren İnebolu gençliği arasında geçirmiş olduğum şu dakikalar hayâtımın en mesûd ve en bahtiyâr ânıdır. Arkadaşlar! Muhterem bir erkân-ı harbimiz tarafından yazılan bir hâtıra okudum. Bu hâtırada deniliyor ki, ‘‘İnebolu havâlisî halkı her türlü tasavvurun fevkinde ki, fedâkarlığı olmamış olsaydı Sakarya Harbi tehlikeye düşerdi’’.
Necdet Bey bu hususta fevku’l-âde çalışân ve bu sevkiyâtı idâre eden muhterem zevâtî lisân-ı tevkir ile yâd eyledikten sonra son hâdiseyi tesvîr etti. müteâkıben gâzi hazretlerine bir telgrafla bu sofra da toplanan muhterem zevâtın yüksek tazimâtı arz edildi ve herkesin bu melûn şahsiyetler hakkında gayzlı hisleri bildirildi.
Konser
Kastamonu Mûsikî Cemiyeti azimle son sene zarfında çok tekmîl etmiş muhitimizde emsâli bulunmayan bir cemiyettir. Merkezde olduğu gibi Kastamonu’ya bağlı kazlarda da konserler vererek çok yüksek bir te’sîr bırakan bu muhterem cemiyetin şehrimizide teşrîf edeceği haberi halkımızı çok alâkadâr eylemiş ve mûsikînin te’sîr-i füsunkârisine meftun olan birçok zevâtı günlerce bekletmişti. Nihâyet bu gece bu muhterem ve sanatkâr arkadaşlarımız Türk Ocağı’nın sahnesinde göründüler. İstiklâl marşı ayakta dinlendi ve alkış tufânı dakikalarca ocağın geniş salonunu çınlattı. İstiklal marşı iki keman ve piyano ile terennüm edilmişti. İkinci defa perde açıldığı zamân hey’etin umûmû göründü, saz hey’eti iki keman, iki ud, bir kânun ve iki hânende den terekküp ediyordu. İlk defâ Nuri Bey’in nâk-ı takdîmi ile fasıl açıldı. Ruhlarda yüksek bir galiyân husûle getiren bu takdîmden sonra söz nâk-ı peşrevi samîmî alkışlarla ve muvaffakiyetle neticelendi. On dakika süren bir fasıl ile bir sâat süren bu fasla meşhûr saz semâiyesiyle nihâyet verildi. Bu semâiyeyi dinleyen halkımız Mûsikî Cemiyeti’nin gösterdiği büyük muvaffakiyeti kemâl-i memnûniyetle takdîr eyledi. İkinci faslı gürd ili Hicaz teşkîl ediyordu. Bu faslı da Mûsikî Cemiyeti Hey’eti Re’isi Münir Bey’in takdîmiyle açıldı. Çok büyük ruh-u san‛at gösteren Münir Bey’in konuşması da alkışlandıktan sonra bu fasıldaki şarkılardan bazılarıda büyük bir sanatkâr ile çalındı. Bu fasıl da saz semâisiyle nihayete erdiği zamân kopan alkışlar muhterem misâfirlerimize karşı halkımızın duyduğu hissiyâtı büyük bir belâgatla ifade ediyordu.
Saz hey’etini büyük bir muvaffakiyetle idâre eden Şef Sabri Bey’le, yaptığı takdîmlerle ruhlarımıza büyük zevk ve neş’e serpen Mûsikî Cem’iyeti Re’isi Münir ve kânuncu Nuri Beyleri ve kemâncı Kadir Hamid ve udcu Haldun Beyleri kemâl-i samîmiyetle tebrîk eder ve memleket nâmına teşekkürü bir vecîbe biliriz. Muhterem hey’et bu gece de konserlerine devam edecektir.
Mustafa ÇETİNKAYA
…………………………………………………………………….
Temerküz: Bir yerde toplanma
Keşîde: çekmek, yapmak
Kân: bir şeyin fazlaca bulunduğu veya çıktığı, kaynağı
Îkâ: yapma
Erkan-ı harb: savaşı iyi bilen
Ta‛zim: hürmet
Gayz: hiddet
Gürd: bahadır
Hânende: güzel şarkı ve türkü söyleyen
Terekküp: birkaç şeyin birleşiminden oluşan
Peşrevi: Türk müzüğinde bir saz eseri
Belâgat: güzel söz söyleme sanatı