Anasayfa » İNEBOLU
22 Kasım 2019, 13:57 Editör:
ÖRNEK ÖĞRETMEN SEMİHA OY
Öğretmen kelimesi hepimiz için mutlaka bir şeyler ifade eder..
Etmelidir de...
Ailemizden alamadığımız pek çok bilgiye Onların vasıtasıyla ulaştık, ulaşıyoruz.
O sayede hedeflediğimiz noktaya geliyor, ya da gelmeye çalışıyoruz.
Hatta başarılı olursak kendimizden, olamazsak öğretmenlerden biliyoruz.
Çok küçük yaşta başladığımız okul hayatımızın olmazsa olmazıdır öğretmenler.
Fakat beş parmağın beşinin bir olmadığı gibi öğretmenlerin de birbirleriyle aynı olmayan farklı özellikleri bulunmaktadır.
O özellikleri zaman içinde öğrenilir.
Kimi sert, kimi yumuşak, bazıları otoriter, bazıları tatlı sert...
Öyle zordur ki o ince çizgiyi tutturabilmek.
Hem öğrencilerin saygısına mazhar olmak, hem otoriteyi sağlamak, hem de cıvıklığa meydan vermemek...
Aslında gaye tektir.
Öğretmek...
Hepimiz biliriz Hazreti Ali'nin "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" sözünü. Ama günümüzde bu sözün hakkını ne kadar verdiğimiz malum...!
Artık varsa da, yoksa da herkesin önceliği menfaat.
Gerisi teferruat...
Aslında hayal ettiğimiz öğretmen modeli herkes için üç aşağı beş yukarı aynı.
Öğrencilerini kendi çocukları gibi gören...
Onları birbirinden ayırt etmeyen...
Başarıları için ter döken...
Dertleriyle dertlenen...
Onları geleceğe hazırlamak için çeşitli metodlar deneyen...
Tatlı bir yarış edasıyla başarıyı hediyelerle ödüllendiren...
Kısacası asıl işini yapan öğretmendir bizi mutlu eden.
Ve onlardan sadece birisi olan Semiha OY öğretmenimizi, yaklaşan öğretmenler günü anısına bu haftaki köşeme konuk etmek istedim.
Geçtiğimiz günlerde 5 öğrencisiyle bir öğle yemeğinde işyerime gelince tanıdım Semiha öğretmeni...
Öğrencilerine sınırlama koymadan canları ne çekiyorsa yiyebilecekleri söylenmiş ki, hepsi istediği siparişi verdiği için oldukça keyifli ve neşeliydiler. Her biri sanki zafer kazanmış komutan edasıyla mutluluktan yerinde duramıyor, onları görünce insanın çocuk olası geliyordu.
Peki neydi öğretmen ve öğrencilerinin birlikte yedikleri yemeğin sebebi ?
Her zaman olan, ya da sık sık gördüğümüz bir manzara değildi o günkü birliktelik...
Bu yemek herhangi bir başarının sonucunda hak edilmiş gibi duruyordu.
Merak ettim ve öğrencilere sordum.
Aldığım cevaplar Semiha öğretmenin farklı projeler uygulayarak öğrencilerinin başarıya ulaşmalarında ekstra katkı sağladığını gösteriyordu.
Acaba yemek ödülünü kazanmak için yapılması gerekenler neydi ?
Öğrencilerin ödevlerini günü gününe yapmaları...
Günlük kitap okumaları...
Sınıf ve okul kurallarının dışına çıkmamaları...
Tertip ve düzene riayet etmeleri.
Kategorileri Semiha öğretmen tarafından belirlenen bu kurallara uyan öğrenciler bir yemekle ödüllendirilmişti.
Bu şekilde başarı teşvik ediliyordu.
Öğrenciler hayata hazırlanıyor, yani "Ağaç yaşken eğiliyordu".
Belki de her öğretmen kendine has metodlar deniyor, başarıya ulaşmak için çabalıyordu.
Bizzat şahit olduğum, öğrencilerini yemekle ödüllendiren Semiha öğretmen ise benim gözümde ÖRNEK ÖĞRETMEN olarak gönüllere giriyordu.
Öğrenci velilerinin de olumlu düşünceleri bu tezimi doğruluyordu.
Bu vesileyle Semiha OY öğretmenimizle birlikte tüm öğretmenlerin 24 Kasım öğretmenler günü tarafımdan kutlanıyor, İngilizce öğretmeni olmak hedefiyle son sınıfta okuyan oğlum Tansel Yağcıoğlu'nun da nice 24 Kasım'ları öğretmen olarak kutlamasını temenni ediyorum.
NOT : İki gün önce cep telefonum çaldı. Telefon numarama bir şekilde ulaşıp aramakla beni çok mutlu eden telefonun diğer ucundaki ses eski Kastamonu Milletvekili Fethi Acar büyüğümüzdü. Yazılarımın hepsini satır satır okuyup çok beğendiğini ifade ediyor, son yazdığım "İstiklâl yolu kadınlar kooperatifi" başlıklı yazımın çok güzel düşünülmüş bir proje olduğunu ve mutlaka hayata geçirilmesinin gerektiğini belirtiyor, yine bir başka yazım vasıtasıyla, sanat okulundan arkadaşı olan Mustafa Terzioğlu'na telefonla ulaşarak hasret gidermelerine vesile olduğumu dile getiriyordu. Kastamonu ve İlçelerine uzun yıllar hizmet etmiş, hâlâ yılmadan, usanmadan bölgemiz sorunlarıyla dertlenen, çözümler ve çeşitli projeler üreten Fethi Acar abimize buradan teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Kendisinin olumlu ve teşvik edici güzel sözlerinin beni gururlandırdığını belirtmekte yarar görüyorum. Yine çok güzel ifadelerin yer aldığı bir okuyucu mektubunu gazetemize gönderen Güngör Musaoğlu abimizin iltifatlarına mazhar olmak beni çok mutlu etmiştir. Bu arada her yazımı takip ederek fikirleriyle destek veren arkadaşım Recep Seymenoğlu'na da çok teşekkür ediyorum Sağolsun, varolsunlar. Sizlerin teşvikiyle İnebolu için proje üretmeye, ilçemizin güzelliklerini yazmaya devam edeceğim. Okuyan ve üreten bir İnebolu için elele verelim ki ilçemizin gelişimine katkımız olsun.
| Bu haber 9608 defa okunmuştur.