Eminim ki hepiniz bir defa da olsa bir hayvanın başını okşamış, ona sevgiyle bakmışsınızdır.
Ve yine eminim ki hepiniz şunu çok iyi biliyorsunuz, bu dünya sadece bize ait değil. Bizim ne kadar yaşama hakkımız varsa hayvanların da özgürce yaşama hakkı vardır.
Bunları bildiğimiz halde birçok insan hala hayvanlara zarar vermekte, onlara şiddet uygulamaktadır. Belki inanmazsınız ya da inanmak istemezsiniz ama bu davranıştan utanmadan, zevk alırlar.
Halbuki bir defa da olsa hayvanların gözlerinin içine baksanız, sizden merhamet dileyen o masum tabloyu görürsünüz.
Ama bazılarının kalpleri öylesine kararmış ki bir hayvana verdiği zarar ona gayet normal gelmektedir.
Esasında herşey hayvan sevmekle başlar. Bizi biz yapan da sevmekten başkası değildir. Yüreğimizde bu sevgi okyanusu varken neden bu sevgiyi hayvanlara göstermeyelim. Sizlerden merhamet bekleyen hayvanlara merhamet edin. Unutmayın ki hayvanları sevmeyen insanları sevmez; hayvanlara merhamet etmeyen insanlara hiç merhamet etmez.
Her gün çevremizde birçok sokak hayvanı görüyoruz ve yanlarından geçip gidiyoruz. Bir nevi görmezden geliyoruz.
Bizim barınabileceğimiz evlerimiz, karnımızı doyurabileceğimiz yiyeceklerimiz olmasına rağmen onların çok büyük kısmı bunlara sahip değil.
Belki de bir toplumun, o toplumun gelişkinlik düzeyi hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan önemli bir göstergesidir.
Çocuklara küçük yaştan itibaren hayvan sevgisi aşılamak her anne ve babanın görevi olmalıdır. Her çocuk hiç değilse sokak hayvanlarına bir tas su vermenin mutluluğunu mutlaka yaşamalıdır.
Unutmamak gerekir ki hayvanlar insanı karşılıksız sever...