Yöresel lezzetlerimize ve yerel tadlara güveniyor, bu ürünlerin ilçemize özgü metodlarla üretildiğini savunuyorsak, tescilli bir kaç ürünümüz olması için de çabalamamız gerekiyor.
Fakat hiç bir şey kendi kendine tescil almıyor !
2017 yılının Ağustos ayına kadar Kastamonu genelinde Taşköprü sarımsağı ve kuyu kebabı ile sadece iki olan coğrafi işaretli ürünler sayısı Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz'in gelişi ve konuya sıcak bakışı ile çalışmaların hızlanması neticesinde 13 sayısına ulaştı.
Son olarak geçtiğimiz günlerde TOSYA KISTISI coğrafi işaretli ürünler arasında yerini aldı. Tosya ticaret ve sanayi odası tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurusu yapılarak tescil alan Tosya kıstısı 200 yıl öncesine dayanan tarihi ve Rum ustalar tarafından ilçeye kazandırılmış bir takı sanatı olmasıyla sadece Tosya'da üretilen bir ürün olarak biliniyor. İlçede yaşayan kadınların en çok tercih ettiği ve boynunu süslediği bu ürün artık Tosya'nın bir markası konumuna gelmiş oluyor.
2.5 yılda Daday etli ekmeği, Devrekani hindi banduması, Kastamonu çekme helvası, Kastamonu simidi, Kastamonu siyez bulguru, Kastamonu taş baskı dokuması, Kastamonu tiridi /simit tiridi, Pınarbaşı kara çorbası, Tosya bıçkısı, Tosya pirinci ve Tosya kıstısı ile coğrafi işaretli ürünler sayısında 13'e ulaşan ilimiz, Türkiye'de dördüncü sıraya yerleşerek yapılan çalışmaların meyvesini almış gibi duruyor.
Peki ya İnebolu?
Her gelen ziyaretçisinin İnebolu ekmeği ve İnebolu helvası almadan dönmediği...
Dağ çileği reçeli, kestane balı ve kızılcık tarhanası siparişi verdiği...
İnebolu göveci, İnebolu döneri veya İnebolu pidesi'ne rağbet ettiği...
Sezonu geldiğinde mutlaka kanlıca mantarından turşu kurduğu, kulaklı makarna(haluçka) ve fasulyeli kesme makarnayı, sac etli ekmeğini sofrasından eksik etmediği...
Yöreye has sucuk veya pastırma ile yapılan ıspıt yemeğini severek tükettiği...
Dolayısıyla İnebolu'ya özgü yerel tatların geçmişten geleceğe aktarılması için coğrafi işaret alınması gerekmiyor mu?
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası meclisinden yaklaşık 2.5 yıl önce çıkan karar neticesinde İnebolu ekmeği ve Kızılcık tarhanası için coğrafi işaret müracaatı yapılmış bayağı bir mesafe katedilmişti.
Acaba bizim ürünler prosedüre mi takıldı?
Ya da gerekli şartları taşımıyor mu?
Ne yapmak gerekiyor?
Geçtiğimiz aylarda Ankara'da organize edilen Coğrafi İşaretler Zirvesine İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası'nın davet edilmeyişinin sebebi açıklanabilir mi?
Kastamonu'dan üst düzey katılımın olduğu bu organizasyona ilçeler de katkı veremezmiydi?
Birilerinin üvey evlat muamelesi yaptığı, hatta bazen yok saydığı İnebolu, özellikle bu konuda bastırmalı ve elini çabuk tutup bir an evvel farklı ürünler için de coğrafi işaret başvurusunda bulunmalı.
Yapılacak çalışmalara herkes bilgisi dahilinde destek olmalı, katkı vermeli...
Başında İNEBOLU ismini gördüğümüz bir kaç ürünümüz Coğrafi işaret alana kadar bu işin peşini bırakmamalı...
En önemlisi yöresel lezzetlerimizi yaşatarak gelecek nesillere miras bırakmalı.
| Bu haber 5350 defa okunmuştur.
