Geçtiğimiz günlerde Emekli Müftü Mehmet Öz hocamın telefonuyla farklı duygular yaşadım.
Kendisi İstanbul'da ikamet ediyor. Hanımıyla birlikte torunlarına bakıyorlar.
İnebolu sevdalısı olmakla birlikte vatan- millet sevgisini de en üst düzeyde yaşayan ve gösteren nadir insanlardan birisi Mehmet Öz hocam...
Gazetemizin abonesi, benim de sürekli okuyucum.
Arada sırada arar, hal-hatır sorar, "İnebolu pidenizi çok özledim, kokusu burnumda tütüyor" der, hasbihal eder, karşılıklı görüş alışverişinde bulunuruz.
İnebolu'nun gelişmesine katkı sağlayacak fikirlerini paylaşmak ve topluma faydalı hizmetlere vesile olabilmek maksadıyla arar, uzun uzun konuşuruz.
Son arayışıyla duyduklarım yazdığım yazıların hayra sebep olduğunun bir habercisiydi.
Hocam telefonun diğer ucunda aynen şu cümleleri kuruyor, beni de çok mutlu ediyordu.
"Bülent kardeşim, bugün posta kutusunu açtım. 3 adet Yeni İnebolu Gazetesi geldiğini gördüm. Memleketten bir yakınım gelmiş gibi sevindim. Eve çıktım köşeme çekildim. Başladım okumaya. Tabii ki gazete ele alındığında ilk okunan sayfa genellikle baş sayfadır. Ama ben 3. sayfayı açar, öncelikle sizin yazınızı okurum. Gelen gazetelerin ilkinde "BİR EMEKLİLİK HİKAYESİ" başlıklı yazınızla bahsi geçen Cemal Çavuşu ve ikinci okuduğum gazetede ise "ADAM GİBİ ADAM'DI MUSTAFA YAŞAR" başlıklı yazınızla Mustafa Yaşar beyefendiyi tanımış oldum.Tabii ki anlattığınız kadarıyla. Fakat bizlerden sadece dua bekleyen, ikiside ahirete göçmüş hemşehrilerimin ruhlarına Yasin Suresi okuyup göndermeyi bir vazife bildim ve hemen okuyup gönderdim".
Konuştuklarımızın buraya kadar olan kısmı beni duygulandıran bölüm aslında...
Duyarlılığa bakarmısınız...
Hangi birimiz bu davranışı sergiliyoruz acaba?
Ölmüşlerimizin ismi geçtiğinde ya da aklımıza geldiğinde hemen 3 İhlas 1 Fatiha gönderiyormuyuz?
Ara sıra da olsa Kuran-ı Kerim okuyup tüm ölmüşlerimizi nasiplendiriyormuyuz?
Allah razı olsun Mehmet Öz hocam...
Aslında her davranışınızın bizlere örnek teşkil ettiğini buradan ifade etmek istiyorum?
Yaşam boyu edindiğiniz tecrübelerden her birimizin istifade etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yine bir yıl önce "Camilerimizin şadırvanından sıcak su aksa" başlıklı yazımı okuyup rahmetli Annesinin adına Avara mahallesi camisi şadırvanını sıcak suya kavuşturan Adem Södek hocamızın "bu hayra sen vesile oldun" sözü beni çok mutlu etmişti.
Bu ve bunun gibi hayırlar maddiyatla ölçülemeyen ve nasip olduğunda yapılabilen güzel hasletler.
Allah-ü Teala herhangi bir vesileyle hepimize hayırlı hizmetlerde bulunmayı nasip etsin İNŞALLAH.
NOT : YAZILARIMI OKUYUP OLUMLU YORUMLARIYLA DESTEK VEREN 38 YILLIK ARKADAŞIM (MALATYA'DA ZİRAATÇİ) RECEP SARUL'A TEŞEKKÜR EDİYOR, SELAM VE SEVGİLERİMİ İLETİYORUM.