O yıllarda İman-Kur'an hizmetinin önemli merkezlerinden biri İnebolu,
Bu hizmette aktif rol oynayan kahramanlarla dolu...
Nur risalelerinin teksir makinası ile çoğaltılarak daha fazla insana ulaşması için yoğun çaba sarf eden insanların memleketi.
Hizmette en ön safta yer alan cesur yürekli yiğitlerden dolayı "Küçük Isparta" diye bahsedilen şehir.
Ve o yıllarda yaşanan olumlu-olumsuz her hadisenin canlı şahidi olan, günümüzde ise herkesten gördüğü sevgi ve saygıyı fazlasıyla hak eden bir büyüğümüz Recep Uysal...
1933 yılında İnebolu'da doğup, ortaokul ikiye kadar okuyabilen, yaz tatillerinde terzi olan eniştesinin yanında takılarak geliştirdiği dikiş becerisiyle mesleğe ilk adımını atan, babasının "Ben seni Kastamonu'da liseye gönderemem" sözüyle terziliğe sımsıkı sarılarak evinin geçimini temin edeceği mesleğe sahip olan ve hayatına 10 yaşında giren Risalelerle dolu dolu yaşanan bir 87 yıl...
Evet medrese yusufiyede 10 yaşında çay içerek başlayan bir nurculuk serüveni...
Sene 1943...
İnebolu'da bir telâş var...
Yasaklı günlerden geçiyor din hizmetkârları...
Özellikle bazı isimler takip ediliyor, gözetleniyor, en küçük şüpheli durumda ev ve işyerleri aranıyor, ifadeler alınıyor.
On iki kişi, 2.5 ay İnebolu'da, 9 ay 10 gün Denizli hapishanesinde tutuluyor. Sonra beraat ediyorlar. Bu durum nurcuların birbirine daha çok kenetlenmesine ve hizmet aşkının daha da alevlenmesine yol açıyor.
Ve Recep Uysal 26 yaşında İnebolu'dan çıkıp, Isparta'ya Bediüzzaman Said Nursi'nin ziyaretine gidiyor. Mümkün mertebe kimseyle görüşmeyen ve sağlığı da müsait olmayan Üstad, İnebolu'dan gelenlere ayrıcalık gösteriyor. "Kardeşlerim benim hiçbir meziyetim yok. Benimle görüşmek isteyenler Risale-i Nur'u ihlasla okusunlar. Ben sayfaların arasındayım" diyor. Bu cümlelerle o günkü dersini alan ziyaretçiler, Üstadın hediye kabul etmediğini bildikleri halde, İnebolu'dan getirdikleri hediyeleri nasıl vereceklerinin telâşına düşüp, orada bulunan ağabeylerden yardım istiyorlar Ve. Üstad hediyeleri kabul ediyor, karşılığında "yeni basılan LÂHİKALAR kitabından verin" diyor. Dönüş yolculuğunda ise Ankara'ya Cebeci dershanesine teslim edilmek üzere hazırlanan kitap kolilerini yerine teslim etmek üzere Isparta'dan ayrılıp, görev tamamlanıyor.
Bediüzzaman Said Nursi imzalı kitapların, risalelerin yasak olduğu dönemde bu yola baş koymuş, gönül vermiş, hizmet etmiş ve "İnebolu Kahramanları" ismine layık görülmüş onlarca isimden sadece birisi olan Recep Uysal ağabey 1969 yılında 21 gün hapishane ile tanışıyor.
Soğuk duvarlar arasında geçirilen 21 gün hatıralar arasına karışıyor. "Nasipte bu da varmış diyerek" yaşananlara sadece gülüp geçiliyor.
Biliyor ve inanıyor ki çekilen tüm sıkıntılar din uğruna yaşanıyor.
Duacıyız Allah sağlık versin, hayırlı ömür versin.