13 Nisan 2021 saat 01.30
Oruca niyet edeceğimiz ilk sahur için hazırlığın yapıldığı, Ramazana erişmiş olmanın verdiği maneviyat denizinden en üst seviyede nasiplenebilmek için neler yapmamız gerektiği ile ilgili düşüncelerin yoğun olduğu Ramazan ayının başlangıç saatleri...
Watsaptan bir mesaj geliyor.
Mesajı gönderen Mustafa Akdemir.
Başlık "Ramazana hazırlanmak"...
Başlıyorum okumaya, okudukça neler öğrendiğimi, hangi manevi duyguları yaşadığımı anlatmayacağım...
Çünkü mesajla gelen bu yazıyı aynen paylaşacağım ve okuyucularımın da aynı duyguları yaşamasına vesile olmak amacım...
Belki de biz bunların hepsini biliyor ve tatbik ediyoruz diyenleriniz bile olacak...
O zaman bilmeyenler için paylaşmış olalım...
Gerçekten on bir ayın sultanını karşılamak için özel bir hazırlık yapıyor muyuz?
Mübarek Ramazan ayını gerektiği gibi geçiriyor muyuz?
Bir yılın muhasebesini yaparak Ramazan-ı Şerif'i fırsata çeviriyor muyuz?
Haydi kendimizi vererek gelen mesajı okuyalım ve Allah razı olsun diyelim...
1. Bir odamızı düzenleyip, küçük değişiklikler yapalım, şâyet bu odada huşûyu bozacak resimler varsa onları kaldıralım ve odamızı sâde bir ibâdet mekânı yâni küçük bir mescid hâline getirelim...
2. Namaz elbisemizi ve seccâdemizi yıkayalım; bu odaya, elbiselerimize ve seccâdelerimize güzel kokular sürelim.
3. Odada ibâdet etmek için hazırladığımız o küçük yere, tâbir câizse ev mescidine namaz elbisemizi, takkemizi/örtümüzü, seccâdemizi, Kur'anımızı ve tesbihimizi koyalım ve; "İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır." (Zilzal, 99/4) âyeti mûcibince bu yerin, eşyaların, Kur'ân tilâvetinin ve tesbihâtın kıyâmet günü bize tanıklık etmesi için şâhit tutalım.
4. Bu odaya bir kumbara koyup, üzerine Ramazan kumbarası yazalım ve içine her gün bir miktar para atalım ve Leyle-i Kadir de bu kumbarada biriken paraları öksüz ve yetim çocuklara tasadduk edelim veya bu parayla bayram kıyafetleri alıp ihtiyaç sâhiplerine dağıtalım.
5. Pandemi dolayısıyla iftara çağırmak pek mümkün olamasa da, hiç olmazsa her gün fakir bir ailenin iftar sofrasına bir pide, bir kap yemek veya bir tas çorba götürmeye çalışalım.
6. Kur'ân'dan, ezberimizde olmayan bir sûre seçelim ve Allah(c.c.)'a söz verip bu sûreyi Ramazan ayının hediyesi olarak ezberleyelim. Bu ezber inşaAllah bizim için Ramazanın feyz ü bereketiyle büyük bir ecir olacaktır.
7. Bu ayda, Kur'an tilâvetini, Zikrullahı, Sâlat ü selâmı ve tövbe-istiğfarı daha çok artıralım.
8. Ramazanda birbirimize "günahsız dille" duâ etmeyi unutmadığımiz gibi, ayrıca kardeşlerimizden veya arkadaşlarımızdan üç kişiye de isimleriyle duâ edelim ve onlardan da bizim için duâ etmesini isteyelim. Allah(c.c.)'in izniyle;
"Meleklerin sizin (karşılıklı) duânızda 'Aynısı sana!' demesi yeterlidir hadis-i şerifini hatırımızdan çıkartmadan onlar için özel olarak duâ edelim.
9. Her haftada bir gün veya daha fazla gün; sabah namazını kıldıktan sonra, işrak vaktine kadar uzun uzun tefekküre dalalım, duâ edelim, tesbihat yapalım, tevbe istiğfarda bulunalım, Kur'ân okuyalım ve işrak namazı kılalım... Bu taat ve ibâdatı edâ edenlere, Cenâb-ı Allah'ın hac ya da umre sevabı ihsan edeceği müjdelenmektedir.
10. Bu ayda çok Kur'an okuyalım, hatim yapalım ve sûrelerin tefsirlerini de kıraat edelim. Zîrâ Yüce Rabbimiz tarafından, tilâvet ettiğimiz her harf için on hasene verileceği vaad edilmektedir.
Öyleyse Ramazan'da bu ecirleri kazanmak için fırsatı ganimet bilelim ve bol bol Kur'ân okuyalım ve mânâsına da muttalî olalım.
11. Ramazan ayında şu üç vakti çok iyi değerlendirelim:
I- İftara yakın vakitleri (kalbin Rabbine en yakın oldugu vakit iftarın yaklaştığı vakittir.) mutlaka zikir tesbih ve duâ ile değerlendirelim.
II- Sahura kalkınca, teheccüd namazı kılalım, sahura hazırlanırken, dilin ve kalbin daima zikir ve tesbihât ile meşgul olması için gayret gösterelim.
III- Sabah namazından sonra kerahet vaktinin geçmesini beklerken bu zamanı da yine duâ, zikir, tevbe ve Kur'ân ile ziynetlendirelim. Bu üçüncüsün en zor, ancak ecrinin de o denli büyük olduğunu unutmayalım.
14. "Cennet kapılarının açıldığı, şeytanların zincire vurulduğu ve Cehennem kapılarının kapandığı" ve her sâlih amele misliyle sevap ihsan buyurulduğu Şehr-i Ramazanı gaflet içinde geçirmemek için hayırda ve sâlih amelde yarışalım...
15. Bu mübarek ayda dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan, katledilen, inançları sebebiyle işkence edilen ve fakr u zarûret içinde yaşayan mazlumların felâhı için mutlaka duâ edelim. Özellikle ezanları minarelerde buz tutan, çığlıkları gökkubbeyi delen, ancak Müslüman yüreklerden bir türlü içeri giremeyen, toplama kamplarında inim inim inleyen, nâmusları pay-i mâl edilen Uygur Türklerinin kurtuluşu ve Doğu Türkistan'ın hürriyeti için Yüce Rabbimize; -hiç bir şey yapamıyoruz, hiç olmazsa- her iftar ve sahur vaktinde "Beyaz Dilekçeler" yollayalım. Cenâb-ı Allah'a göndereceğimiz dilekçelerimizde; Filistinli, Arakanlı, Kırımlı, Keşmirli, Suriyeli, ... kardeşlerimizin, boynu bükük Mescid-i Aksâ'nın ve dünyadaki bütün mazlumların gözyasınin dinmesi için de arz-ı hâl edelim.
Ve Türk milletinin yeniden târihî mefâhiriyle buluşması, İ'lâ-yı Kelîmetullah sancağını dünyanın dört bir tarafında hükümran kılması ve Ay -Yıldızlı bayrağımızın zafer burçlarında dalgalanması için de duâ edelim...
HAYIRLI RAMAZANLAR DİLİYORUM...