Anasayfa » İNEBOLU
17 Haziran 2022, 15:29 Editör:
BABANIZIN KIYMETİNİ BİLİN !
Pek çoğunuz belki izlemiş, belki de birinden dinlemiş olabilir bu hikayeyi...
İki gün sonra kutlayacağımız BABALAR GÜNÜ vesilesiyle, bilmeyenler ve duymayanlar için bir özet geçelim, ya da bilenlere tekrar etmiş olalım istedim yaşanmış bu enstantaneyi...
Türkiye'nin siyah pantolon hikayesiyle tanıdığı Alişan Kapaklıkaya babasını anlatıyor...
Anlatırken hüzünlendiriyor, düşündürüyor ve toplumsal mesaj vermiş oluyor aslında.
Tabii ki alabilene...
Alişan Kapaklıkaya Marmara Üniversitesinde öğretmenlik eğitimi görüyor. O zamanlar telefonla iletişim yok denecek kadar az. Alıyor eline kağıdı kalemi, babasına mektup yazıyor. "Gönderdiğin para bitti baba, bana para gönder, inanmayacaksın ama İstanbul'da tuvalete gitmek bile parayla" diyor. Babası buluyor, buluşturuyor, oğlunu mağdur etmiyor, para gönderiyor. Aslında o günlerde, kahvede çay içecek parası yok babanın cebinde. Köyde herkes babanın çektiği sıkıntıyı görüyor ve "okutma şu çocuğu, bak zorluk çekiyorsun" diye çıkışıyor. Baba hiç kimseye aldırmıyor, "benim oğlum okuyup öğretmen olacak, vatana millete hayırlı insanlar yetiştirecek" diyor da başka bir şey demiyor. Bu yaşanan sıkıntıları en iyi anne biliyor, hatta babanın bir çay bile içecek parasının olmadığını, sürekli borç para ile oğlunu okutmak için çabaladığını, günün birinde oğlu Alişan'a deyiveriyor.
Aylar, yıllar geçiyor. Alişan Kapaklıkaya öğretmen oluyor, Adana'ya bir okula atanıyor. 160 lira ekders ücreti alıyor ve bu parayı babasına götürüp vermeyi düşünüyor. Bu parayla babam kahvede oturan köylülere çay, hatta gazoz bile ısmarlar diye hayal ediyor. Sabah binip gideceği köyünün, Eskişehir'in ve babasına ilk defa vereceği paranın heyecanı kaplıyor içini, giriyor yatağa uyuyor. Sabah ezanı okunurken gelen telefon sesiyle uyanıyor. Arayan amca oğlu...
"Alişan çabuk gel, baban yarım saat önce kalp krizi geçirdi, başın sağolsun" diyor.
Binbir güçlükle oğlunu okutan babaya ilk defa parası nasip olacaktı o gün, maalesef vefat haberi geliyor, Alişan Kapaklıkaya yıkılıyor.
Hemen yollara düşüyor. "Babama param nasip olmadı, cenazesi yıkanırken bir tas suyum nasip olsun" diyor. Üniversitede okuduğu dönem, köye her dönüşünde oğlunu hep ayakta karşılayan baba, bu sefer oğlunu maalesef yatarak karşılıyor. Alişan babasının cenazesine sarılıyor, öpüyor, kokluyor, yıkanırken su döküyor, kefenliyor ve mezara koyuyor. Kader işte bunların hepsi babasına ilk defa para vermeyi düşündüğü gün oluyor, bitiyor...
Mezarlıkta herkes gittikten sonra oturuyor mezarın başına, başlıyor babasıyla konuşmaya...
"Sana hiç param nasip olmadı baba, ama bu insanlara öyle hizmetler edeceğim ki sana herkesin duası nasip olacak" diyor...
Sözünü tutuyor, tutmaya da devam ediyor...
Ülkeyi karış karış geziyor, insanlara sevgiyi aşılıyor. Yaşadıklarından ders alınmasını sağlıyor. İyiyi güzeli anlatıyor. Binlerce kişinin hayır duasını alıyor ve babasını da bu dualardan hissedar ediyor.
Allah razı olsun Alişan Kapaklıkaya...
Bu evladı bin bir güçlükle okutan Baba Abidin Kapaklıkaya'nın ruhu şad olsun.
Başta benim babam Nuri Yağcıoğlu olmak üzere tüm babaların babalar günü kutlu olsun.
Hayatta iken babasının kıymetini bilen evlatların tuttuğu kaptığı altın olsun.
Ahirete göçmüş tüm babalara bu vesileyle 3 İhlas 1 Fatiha okuyup göndermek nasip olsun.
Ana babası hayatta iken iyilik fırsatlarını değerlendirmeyi başarabilen ve hayır duasını alan evlatlar iki cihanda aziz olsun.
| Bu haber 3910 defa okunmuştur.