Anasayfa » İNEBOLU
24 Şubat 2023, 19:01 Editör:
ARAÇ'TA BİR BİRAHANE HİKÂYESİ !
Şu sosyal medya;
İyi yönde kullanıldığında bir derya.
"Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp" sözüne inat, insanımızı bilgiye zorlayan eşsiz bir hazine...
Bir hikâye çıktı karşıma, okuyunca "neden bu haftanın yazı konusu olmasın?" sorusu takıldı kafama...
Tabii ki dururmuyum, hemen başladım yazmaya.
Hikâyenin kahramanı Hayati İnanç.
1961 Denizli doğumlu. İstanbul Hukuk 1984 mezunu. Avukatlığın yanısıra yayıncılık, yöneticilik, denetçilik, öğretmenlik ve sunuculuk yapıyor.
Araştırıyor, yazıyor, "En değerli iş, insana yatırım" inancı taşıyor.
Klasik eserlerden edindiği heyecanı, her yaştaki gençlerle paylaşmayı hayat tarzı olarak görüyor.
Bu yaşam bilinciyle hareket ediyor ve vazife gördüğü bu tarzı, gençliğinden günümüze devam ettiriyor.
Gelelim; 1979 yılında Kastamonu'nun Araç ilçesinde Hayati İnanç'ın başına gelen hikâyeye...
İnsanlara güzellikleri hatırlatmak, bazı dini konuları içeren güzel kitapların satışını yapmak maksadıyla Araç ilçesinde dükkan dükkan geziyor Hayati İnanç ve yanındakiler.
Daha 12 Eylül 1980 darbesi olmamış, sağ-sol kavgası, anarşi olayları tavan yapmış, televizyon her gün 30-40 kişinin çatışmalar sonucu öldüğü haberlerini veriyor.
Ortamın bu kadar bozuk olduğu o günlerde, "Araç'ta ne işiniz var", "Orası küçük Moskova", "Orada kitap falan satamazsınız" ikazlarına kulaklar tıkanıyor ve bir birahaneye giriliyor.
Manzara daha önce girilip çıkılan dükkanlardan çok farklı. Herkes dut gibi sarhoş. Hayati İnanç'tan yaşça büyük olan ve kitapları tanıtmak için küçük bir sunum yapacak olan diğer satıcı söze başlıyor, birahanede bulunan kabadayı görünümlü, kara bıyıklı, gösterişli delikanlı sözünü kesiyor.
"Siz abdestli misiniz, o kitapları tutuyorsunuz"...
Kitabı tanıtmaya muvaffak olamayan beyefendi mecburen sorulan soruya cevap veriyor. "Evet abdestliyim, hasbelkader."
"O zaman oku bakalım Yasin suresi 3. Sayfasını..."
Ortam bozuk, insanların çoğu başka alemlerde uçuyor. Kitap satıcısı ise hiç düşünülmeyen ve hayal edilmeyen bir imtihana tabi tutuluyor birahanede. Başlıyor Yasin Suresi 3. sayfayı okumaya. Biraz okuduktan sonra "Tamam" diyor kabadayı görünümlü kişi ve içeride bulunanlara hitapla...
"Herkes bu kitaplardan birer tane alacak, parası olan verecek, olmayanın parasını ben vereceğim. Bu satıcıların samimiyetine inandım." diyor.
Gerçekten de öyle oluyor. Birahanede bulunanların her birine bir kitap satılıyor, parası olmayanların parasını O malum şahıs veriyor.
Ve şöyle bir konuşma ile final yapıyor.
"Hoca biz de yarım çeyrek Hafızız. Okuduk üfürdük ama, şaşırdık-sapıttık bir kere. Bize olan oldu, dua edinde Allah bizi kurtarsın bu meretten..."
Evet hikaye de burada bitiyor.
Hayati İnanç 44 yıl önce Araç'ta yaşadığı bu kıssadan birazcık hisse çıkarılmasını istediği için belki de anlatıyor bu hikayeyi !
Bizlerede ders çıkarmak düşüyor.
| Bu haber 2452 defa okunmuştur.