Anasayfa » İNEBOLU
24 Mart 2023, 14:21 Editör:
RAMAZAN'A SAYGIMIZ OLSUN
Allah'ımıza binlerce şükürler olsun ki, Onbir ayın sultanı Mübarek Ramazan-ı Şerif'e, rahmet-mağfiret ve günahlardan arınma günlerine kavuşmuş bulunuyoruz.
Kur'an-ı Kerim'in indiği bu müstesna ayda normal günlerden farklı ibadetlerle ruhumuzu doyurmaya çalışıyor, oruç ibadetiyle de nefsimizi terbiye etme fırsatı yakalamış oluyoruz.
Fakirler zekat ve fitrelerle sevindiriliyor, iftar sofraları onlarla bereketleniyor,verilen davetler ise konu-komşu ve akrabalarla kaynaşmaya imkan sağlıyor.
Kısacası Ramazan ayının güzellikleri saymakla bitmiyor.
Fakat özellikle yoksulu ve zor durumda olanı daha iyi anlamaya fırsat veren Ramazan ayında İSRAF iki katına çıkıyor.
İmkanı olan insanların sınırsız harcama isteği Ramazan ayında maalesef tavan yapıyor.
Ölçüyü aşmak ve sınırları zorlamak anlamına gelen israf kelimesi içerisinde gaflet, cehalet ve hata anlamlarını da barındırıyor.
İsraf denildiğinde akla ilk yeme-içme israfı gelse de sağlık, zaman ve bilginin israfı da günümüz insanının dikkat etmediği hususlar olarak göze çarpıyor.
Kişi başı tüketilen ekmek miktarında ve ekmek israfinda dünyada birinciliği kimseye kaptırmadığımız gibi guinnes rekorlar kitabına da bu özelliğimizle girdiğimiz biliniyor mu acaba ?
Ekmek israfını bir nebze azaltmak için yine ev hanımlarına iş düşüyor. Bayat ekmeklerden yapılan ve papara ismi verilen yemekle sofralarımızın bereketinin artmasına sebep olunduğu bir şekilde çocuklara aşılanmak zorunda.
Evlerde verilen iftar davetleri ev hanımlarının bir gününü tamamıyla yok ediyor. Üç çatal, üç kaşık, üç bıçak diye adlandırılan yemek masası düzenine uygun hazırlanan birbirinden güzel yemek çeşitleri ile eskiden beri süre gelen yer sofrası alışkanlığının tarihe karıştığı ve bu durumun bile daha fazla israfa yol açtığını farketmiyoruz bile !
Lüks otellerde ve restoranlarda ailecek yenilen yemekler hoş bir anı olarak hafızalara kazınsa da, yemek masasında arta kalanların israfı görmezden gelinerek toplumsal bir hataya ortak olunuyor.
Hepimizin mutlaka bir yerlerde duyduğu yada bizzat söylediği "çorba ve salata ile doyuluyor" cümlesi sadece söylemden ibaret olurken, inadına inadına gözümüz doyana kadar şunuda yapalım, bunuda yapalım denilerek doldurulan iftar sofraları maalesef israf sofrası haline dönüşüyor.
Sadece Ramazan ayına has kurulan iftar çadırlarına rağbet eden insanların deşifre edildiği fotoğrafların ya da buralardan yapılan canlı yayınların pek doğru olmadığı gerçeği de aslında herkes tarafından biliniyor. Ama maalesef ki herkesin tutkusu olan ve yaşama sevinci konumuna gelen sosyal medya kullanıcılığı her türlü gizliliği gözler önüne seriyor. Yine buralarda İftar davetine katkı verenlerin reklam edilmesinin pek doğru olmadığı da bilinen bir gerçek aslında. Riyadan ve gösterişten uzak yapılan hayır ve hasenatın daha makbul olduğunu hatırlatan "Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi " sözünün akıllardan çıkmaması gerekiyor.
Yine pek çok şehirde Ramazan etkinlikleri adıyla düzenlenen programlar Ramazan ayının eğlence ayı gibi hafızalarda yer etmesine sebep oluyor.
Aslında mukabele, teravih, itikaf, oruç, iftar, sahur, fitre ve zekat ibadetleriyle Allah'a kulluk vazifemizi layıkıyla yerine getirebilmemize fırsat veren Ramazan ayının en güzel şekilde değerlendirilmesi hepimiz için daha hayırlı olacaktır.
Özellikle Ramazan ayının güzelliklerini yaşayan ve yaşatmaya çalışanlara destek olmak, Ramazan ayına saygı ve hürmet göstermekten geçiyor. Kılık kıyafetinin durumuna dikkat eden, yediği-içtiğini göstere göstere yapmayan herkes Ramazan-ı Şerif'in manevi havasından nasiplenmiş oluyor.
Bu vesileyle tüm İslam alemine ve İnebolu'muza Ramazan ayının bolluk, bereket ve huzur getirmesini temenni ediyor, en büyük nimet olan sağlığımız için dualar ediyorum.
| Bu haber 2516 defa okunmuştur.