DİN GÖREVLİLERİNDEN DEPREM BÖLGESİNE MAAŞ YARDIMI

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kastamonu Müftülüğü tarafından, yardımların devamlılığını sağlamak amacıyla kampanya başlatıldı.

İlimizde görev yapan Müftüler, imamlar, müezzinler, vaizler ve Kur'an kursu öğreticileri olmak üzere yaklaşık 1500 kişi, maaşlarından 12 ay süresince en az 300 liranın deprem bölgesine gönderilmesi için bankaya dilekçe verdi. İl Müftüsü ve İlçe Müftüleri de 12 ay boyunca maaşlarından 1000’er lirayı depremzedeler için bağışladı.

İnebolu Müftüsü İsmet Ataç, ilçemizdeki din görevlilerinin de İl Müftüsü Mustafa Bilgiç öncülüğünde başlatılan kampanyaya katılarak maaşlarından 1 yıl boyunca her ay 300 lira bağışta bulunacaklarını söyledi.

Kampanyaya katılan gönüllü din görevlilerinin her ay 300 lirayı Türkiye Diyanet Vakfı’nın deprem yardımları için açılan banka hesabına havale edeceklerini belirten Müftü Ataç, “Bugün yardım günü, bugün seferberlik günü. Zor günde yardım etme günü. İnsanların durumu ne olursa olsun, bizim şu anda bir gelirimiz var, ama oradaki insanlar her şeyini kaybettiler. Dolayısıyla Peygamber S.A.V. efendimiz hadisi şerifinde, “Şeytan insana fakirliğini iki kaşının arasındaymış gibi gösterir” diyor. “Böyle zor zamanda yapılan sadaka en eftal olan sadakadır” diyor. Onun için biz de İl Müftümüzün öncülüğünde Allah razı olsun onların desteğiyle başladık, kampanyaya katılan görevlilerimiz, 12 ay boyunca deprem bölgesine gönderilmek üzere maaşlarından havale edecekler. Türkiye Diyanet Vakfı’nın ayrı bir deprem hesabı var, oraya havale edecekler. Güzel bir şey, depremde biz de varız diyebilmek önemli” dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı’nın ilk andan itibaren deprem bölgesinde hizmet verdiğini hatırlatan Müftü Ataç, “Buradan 8 tane hocamız da gittiler. Depremin üçüncü günü gidip bir hafta orada çalıştılar. Gönderdiğimiz günü hiç unutmuyorum, yağmur kar, hiç kimse o soğukta evinden dışarı çıkmayı istemez. Hocalarımız çıktılar, hatta 15 kişiydi ama köylerden gelemediler. Yollar kardan kapalıydı. Onun için 8 kişi gidebildiler. O hocalarımızı gerçekten ben tebrik ediyorum. Allah razı olsun. O acıyı hissetmek lazım. Sabahtan akşama kadar ağlıyorum diyoruz ya, ağlıyorsun da ne yaptın, ben üzülüyorum hiçbir şey yapmadan burada oturuyorum. Üzüldün ama üzülmek demek, bir şeyler yapabilmektir. Harekete geçmektir. Ben üzülüyorum, hiçbir şey yapmadan burada oturuyorum. Önemli olan orada bir şeyler yapabilmek” ifadelerini kullandı.

DİN GÖREVLİLERİYLE TOPLANTI YAPILDI