Anasayfa » İNEBOLU
06 Mayıs 2023, 19:53 Editör:
HAYIRLI EVLAT İÇİN DUA ETMELİ
Şu sosyal medyada ibret alınacak o kadar güzel yaşanmışlıklarla karşılaşıyoruz ki, bazen okuyup geçiyor, bazen de herkes faydalansın diye paylaşıyoruz.
Yine bu minvalde içimizi acıtacak, ders alınacak bir konu çıktı karşıma...
Bir anne, "kız çocuğum olsun diye" dualar ediyor. Gece yarıları kalkıyor, teeccüh namazı kılıyor, el açıyor, yalvarıyor, yakarıyor ve duaları kabul oluyor...
Bir kız çocuğu dünyaya getiriyor. Eli, ayağı düzgün, güzeller güzeli kızının üzerine titriyor. Anne bir taraftan kızını büyütüyor, bir taraftan da gece namazlarına devam ediyor. Bu defa da kızının iyi bir okul kazanması için dualarını sürdürüyor. Annenin evladına duası, Peygamberlerin ümmetine ettiği dua hükmünü taşıyor ve kabul oluyor. Kızı Türkiye'nin en iyi Fen Lisesini kazanıp okuyor.
Anne bir gün yüz felci oluyor. Hastalığıyla mücadele ettiği bir dönemde üzerine titrediği, iyi bir okul okusun diye dualar ettiği kızından bir bardak su istiyor...
Kızı yerinden kalkıp annesine bir bardak su vermek yerine şu cümleyi ediyor. "Kalk kendin al, elin ayağın tutuyor, felç sadece yüzüne geldi"...!
Annenin duyduğu bu cümleyle dünyası yıkılıyor, canı yanıyor, içi acıyor ve şunları düşünüyor. "Ben kızımın iyi okullarda okuması için dualar ettim, anne-babasına saygılı, insanlığa faydalı bir evlat olması için hiç dua etmedim. Hata etmişim".
Evet; pek çok insanın başından geçen, hatta günümüzde belki de hiç yadırganmayan ve normal karşılanan bir durum şu yaşananlar...
"Aman çocuğum yorulmasın" diye hiç bir iş yaptırmayan, sorumluluk vermeyen anne babaların var olduğu...
"Çocuğumun uykusu bölünmesin" diye sabah namazına kaldırmayanların çoğunlukta olduğu...
Çocuğunun eve giriş-çıkış saatlerini serbest bırakanların, ipin ucunu nasıl kaçırdığı...
Çocuğu hata üstüne hata yapsa da, hep çocuğun haklı görüldüğü...
Bir toplum olduk vesselam...!
İstisnaların kaideyi bozmadığı, fakat genel anlamda çocuk yetiştirme konusunda sınıfta kalındığının farkında mıyız acaba?
Yemeyip yediren, giymeyip giydiren, benim çektiğim çileyi çocuğum çekmesin diyen ebeveynler olmayı daha ne kadar sürdüreceğiz?
"Eti senin, kemiği benim" diyerek iyi bir zanaatkâr ustaya çocuğunu teslim eden jenerasyon artık çok eskilerde kaldı. Çocuk, herhangi bir hata sonucu ustasından azar işittiğinde, bir azar da babasından yiyeceğini bilirdi o dönemde...
Öğretmenlerin öğrencisine sesini bile yükseltmekten çekindiği bir süreci yaşıyoruz eğitimde.
Sahada değil de, masa başında çalışmanın tercih edildiği, herkesin zor işlerden kaçıp kolay işlere yöneldiği bir ortama geldik iş hayatında.
Velhasıl kelam öyle bir dönemi yaşayarak imtihan oluyoruz ki, Allah sonumuzu hayırlı eylesin diye dua etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
| Bu haber 2676 defa okunmuştur.