Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır, Çiçekyazı ve Ersizler köyleri arasında İl Özel İdaresi tarafından kurulması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi’ne kesinlikle karşı olduklarını belirterek, “Biz
taş ocağı kurulmasın demiyoruz ama kurulacak yer burası değil. Bu güzel topraklar, bu güzel coğrafya değil. İbn-i Haldun’un dediği gibi coğrafyanız kaderinizdir. Bu topraklarda yaşayan insanların kaderi bu coğrafyadır, bu köylerinde evleridir, bu köylerindeki yaşam alanlarıdır. Lütfen bu insanları rahatsız etmeyelim, köylerinden koparmayalım” dedi.
Çiçekyazı Köyü Çandır Mahallesinde düzenlenen ÇED toplantısında hazır bulunan Mustafa Çağır, gazetemize açıklamalarda bulundu.
Ersizlerdere Eko Turizm Derneği Başkanı olarak 13 yıldır bölgede eko turizmin gelişmesi için faaliyetler yürüttüğünü ve bölgede aktif bir şekilde turizm faaliyetlerini hayata geçirmeye çalıştığını söyleyen Çağır, “Amacımız doğduğumuz topraklarda doyabilmek, bu memleketin kalkınmasına, gelişmesine fırsat vermek, insanlarımızı eğiterek, bu sisteme dahil ederek bölgenin kalkınmasına, ekonomik bir değer kazanmasına katkı sağlamak” diye konuştu.
Mustafa Çağır açıklamasında şunları söyledi:
“12 KİLOMETRELİK YÜRÜYÜŞ PARKURUMUZ VAR”
“Bugün yapılan ÇED toplantısının olduğu bölgede bizim 12 kilometrelik toprak zemin yürüyüş parkurumuz var. Buradan başlayarak Ersizlerdere Kanyonuna kadar uzanan bir güzergah ve her yıl biz burada Türkiye’nin en güzel sonbahar manzaralarının görüldüğü bir bölge ve her yıl biz burada yürüyüş düzenliyoruz. “
KUŞ UÇMAZ, KERVAN GEÇMEZ YERLER VAR
“Şöyle düşünelim, kuş uçmaz, kervan geçmez insan ayağının değmediği yerlere böyle bir taş ocağı kurmak yerine herkesin yaşam alanlarının olduğu, su alanlarının olduğu ve su kaynaklarının bu bölgeden geldiği, diğer taraftan heyelanı tetikleyecek, insanların yaşam alanlarını kısıtlayacak, geçim kaynağı olan hayvancılığı, arıcılık, bahçesinde ürettiği ürünleri temin edemeyecek bir noktaya giden bir süreç olacak. Düşünün minimum günde 200 kamyon geçecek diyor, bu belki günde buradan 1000 tane kamyonun hareket ettiğini, burada bu tozu, bu toprağı, bu havayı kirletecek, hem de bu köylünün yaşam alanını kısıtlayacak. Böyle bir ortamda ne kadar yaşayabilirsiniz, ne kadar iyi sağlıklı bir ortam olabilir. “
ERSİZLERDERE TABİAT PARKI’NI TEHDİT EDİYOR
“Böyle bir cennet köşede yanlış bir uygulamanın hayata geçirilmesini istemiyoruz. Bunu devlet aklının da düşüneceğini, bu karardan vazgeçeceğine inanıyoruz. Ersizlere Tabiat Parkı’na Türkiye’nin en büyük parkuru kurulması planlanıyor. Bu rekreasyon alanlarının içerisine yaban hayatı üreme çiftliği kurulması planlanıyor. Konaklama merkezleri kurulması planlanıyor. Ama bölgede taş ocağı, asfalt plenti yapılarak bizim yaşam alanlarımız kısıtlanıyor. Ve böyle bir tabiat parkının Türkiye’nin en güzel odak noktalarından ulaşım imkanı olan bir yerin bu şekilde anılmasını istemiyoruz. Böyle bir çalışma, hem bizlere, memleket insanına, hem ülkemize fayda sağlamayacağını düşünüyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte bu yöre halkının yararına olacak şekilde düzeltilir. Bu yanlıştan vazgeçilir.”
İSVİÇRE ÖRNEĞİ
“Düşünün İsviçre ağacını kesmiyor, batı ülkeleri ağaçlarını kesmiyor. Paleti Türkiye’den alıyor. EU yazan paletler Türkiye’den getiriliyor. Adam kendi ülkesinde üreteceği paletin 3 katı para veriyor 1 ağacını kaybetmemek için. Biz de elimizdeki imkanların, değerlerin mutlaka kıymetini bilelim. Çünkü bu köylünün buralarda yaşayan insanların, Ersizler’in, Ersizlerdere’nin, Çiçekyazı’nın, Karabey’in Salcıoğlu köyünde yaşayan insanlar maddi imkanı yüksek insanlar değil. Buradan dışarı çıktığında Türkiye şartlarında baktığınızda aldığı maaş, emekli maaşı ev kirasına yetmeyecek şekilde. Bu insanları siz buradan göç etmeye zorluyorsunuz. Bu yanlış bir uygulamadır, bu yanlıştan dönülmesini kesin olarak istiyoruz.”
“SİYASETÇİLER SADECE SEÇİM ZAMANINDA GELMESİNLER”
Siyasetçilere de şöyle söylüyorum. Sadece seçim zamanlarında gelmesinler, bu haklı serzenişimizi gelsinler buradaki köylüden dinlesinler. Sadece köylüyü seçim zamanında hatırlamasınlar. Onlardan isteklerini, taleplerini şimdi yanlarında bulunarak onları dinleyerek onların içerisinde olarak onlara destek olsunlar.
Devlet büyüklerimizden de isteğimiz şudur, bu memleket hepimizin, bu değerler hepimizin, bu ülke hepimizin, buradaki ormanı, ağacı, taşı, kuşu hepimizin ortak değeri. Ne olursa olsun yanlış olan bir şeye müsaade etmeyelim. Biz ülkemizde bir iş yapılmasın demiyoruz. Asla öyle bir niyetimiz yok. Biz taş ocağı kurulmasın demiyoruz ama kurulacak yer bura değil. Bu güzel topraklar, bu güzel coğrafya değil. İbn-i Haldun’un dediği gibi coğrafyanız kaderinizdir. Bu topraklarda yaşayan insanların kaderi bu coğrafyadır, bu köylerinde evleridir, bu köylerindeki yaşam alanlarıdır. Lütfen bu insanları rahatsız etmeyelim, köylerinden koparmayalım.”
CEMAL SALCIOĞLU : “YAŞAM ALANIMIZ, HAYATIMIZ BİTECEK”
Köy sakinlerinden Cemal Salcıoğlu da, projeye bütün köylüler olarak karşı olduklarını dile getirerek, “Tepemizde kaya var. O kayayı yıkmak istiyorlar. Biz de buna müsaade etmek istemiyoruz. Çünkü bizim yaşam alanımız. Çünkü en yakını 300 metre. 300 metrede dinamit patladı mı bütün taşlar evimizin içinde olacak. Köylülerimizle birlikte bugünkü toplantıya karşı çıktık ve burada toplandık, tepkimizi gösterdik. Bizim köyümüzün de Ersizler köyünün de su kaynaklarının tamamı orada. Böyle bir şey yapılacak olursa köyde ne su kalacak, ne yaşam kalacak. Taş, toz, toprak hepsi birbirine karışacak. Bütün yaşam alanımız bitecek, hayatımız bitecek daha doğrusu” ifadelerini kullandı.