Okuyunca ister istemez mevcut durumumuzu gözden geçirip mukayese edecek...
"Ne zaman düzelecek bu işler", "Yok mu bu sistemi düzene sokacak birileri" diyerek sitem edeceksiniz eminim.
Özel bir firmada üst düzey yönetici konumundaki bir büyüğümüz geçici olarak Almanya'da görevlendirilir.
Bir ay kadar çalışmış, yabancı ülkeye alışma sürecini atlatmıştır. Bu arada saçı uzamış, traş olmaya gideceği için "bir Türk berber" arayışına girmiştir.
Nihayetinde çalışma arkadaşlarının tavsiyesi ile bir berbere gider. Genç bir Türk çalışana saç traşını olur ve bu süreç her ay düzenli olarak devam eder. Üçüncü ayın sonunda yine traş olmak için gittiği berber dükkanında genç çalışan yoktur. Başka birine traş olur ve üç defa traş olduğu genç berberin nerede olduğunu sorar.
Sistemin ne kadar güzel işlediği, bizim ne kadar geride kaldığımız, gerçekten ders çıkaracağımız nitelikte bir hikaye vardır ortada...!
Almanya da ilkokul 4. sınıfa kadar öğrencilerinin performansını ve yeteneklerini gözlemleyen öğretmen bir gelecek planlaması yapar ve hiçbir kurumun yada şahsın değiştiremeyeceği o planlamaya göre öğrencinin okuyacağı okul ya da seçeceği mesleği belirler. O doğrultuda hareket edilir artık.
Bizim yönetici büyüğümüzü traş eden genç de yeteneği doğrultusunda uygun görülen berberlik mesleğini yapabileceği dükkanı açabilmek için gerekli prosedürleri sırasıyla yerine getirir.
Peki nedir prosedür ?
Seçtiği meslekle ilgili okulu okuyup diplomasını alan meslek erbabı, berberler odasının belirlediği bir berber dükkanında iki yıl staj yapar ve iki yılın bitiminde stajı başarıyla tamamladığını gösteren sertifikaya kavuşur.
Artık sıra dükkan açmaya gelmiştir. Fakat istediği bir yerde işyeri açabilmesi mümkün değildir. Berberler odasının kriterleri devrededir çünkü. İhtiyaca ve nüfus yoğunluğuna göre belirlenen mahalle, cadde ya da bölgede berber dükkanı açılmasına müsaade edilir ve ruhsat verilir.
Berberler Odası dükkan açma maliyeti için gerekli olan kredi temininde de öncüdür.
Kurallar konulmuş, uygulanması için şartlar oluşturulmuş, tıkır tıkır işleyen bir sistem oturtulmuştur.
Kağıt üzerinde değil icraatta herşeyin doğru ve düzgün yürüdüğü bir işleyişe bizlerin de kavuşacağı günler yakın mıdır acaba?
6 ay çıraklık yapıpta usta olduğunu sanan, küçük bir sermaye ile canı istediği yere dükkanını açan, kimi ruhsatlı kimi ruhsatsız bir sürü işyerinin mevcut olduğu ülkemizde sistemin düzene girmesi herhalde yıllar alacaktır.
Kendimden örnek verecek olursam...
4 yıl Ziraat Meslek Lisesinde uygulamalı ve gerçekten kayda değer bir eğitim alarak mezun olmuş biri olarak Ziraat Fakültesine gitmek istiyor, Ziraat Mühendisi olarak ülkeme hizmet etme gayesi taşıyordum. Fakat Ziraat Fakülteleri Fen puanı ile öğrenci alıyor, bizim aldığımız eğitim sürecinde fen dersinin olmayışı ziraat fakültesine girebilmemize engel teşkil ediyordu. Tarım derslerinin yoğunluğu ve mesleki konuda alt yapımızın oluşmuş olmasına maalesef bakılmıyordu. Aslında ziraat fakülteleri, ziraat meslek lisesi mezunlarına kontenjan açmalıydı. Bu gibi çarpıklıklar eğitimin istenen düzeye gelmemesine direkt etki ediyor...
Gelinen noktada pek çok insan gibi ben de mesleğimin dışında farklı bir sektöre adım atmak zorunda kaldım.
Ziraatçi olmayı hayal ederken, lokanta işletmecisi oldum ve bugünlere geldik.