Anasayfa » İNEBOLU
13 Ekim 2024, 12:23 Editör:
KUYUMCU KÂZIM
Bu yazımın fikir babası Fatih Orhan...
Yıllardır ortak arkadaşımız, dostumuz, kardeşimiz Kuyumcu Kâzım'ı yazmamı ister.
Ben de "Kâzım yazmama onay verirse neden olmasın" derim.
Neyse; onay çıkmasını mı bekleyeceğim...
Karar verdim yazmaya...
Nasip bugüneymiş...
Yazıya başladım ama konuya nereden gireceğimi bilemiyorum !
Aslında İnebolu halkının Kuyumcu Kâzım'ı az ya da çok tanıdığını düşünüyorum.
Hiç kimsenin bilmediği özelliklerini yazsam ayıp olur mu acaba diyor, her şeye rağmen yazmak istiyorum.
Kâzım'ın en dikkat çeken ve bilinen özelliği "işkolik" olması...
En bilinmeyen özelliği ise "farklı bir cins" kategorisine girmesi...
Her şeye bir bahane bulması...
Yaşamını "memnun olmamak" üzere kurması...
Hatta kendi deyimiyle, nerede Kâzım varsa orada sorun-sıkıntı eksik olmaz.
Galatasaray'ın yenilmesini bile "maçı kendinin seyretmesine bağlar" mesela...
Hiç kimseyi adıyla çağırmaz...
Kâzım'a göre herkes ya Nâlân'dır ya da Kâmil...
Erkek ya da kadın hiç farketmez.
Telefonuna adıyla kaydettiği kişi sayısı çok azdır. Arayacağı kişiyi ya telefon numarasının son iki rakamından bulur ya da aradığı vatandaşın kod adı vardır.
Tabii ki bu durum normal yaşantıda yine karşısına sorun olarak çıkar. Hiç kimseyi adıyla anlatamazsın, kimi merak ediyorsa, o kişinin mutlaka fotoğrafını göstermek gerekir bizim Kâzım'a...
Beklemeyi ve bekletilmeyi hiç sevmez. Her işini belli bir program içinde yapar. Pazar hariç hergün sabah evinden aynı saatte çıkar, benim yanıma gelir, standart bir süre durur ve dükkanını hergün aynı saatte açar.
Yoğun bir çalışma temposunun ardından günü yine benim yanımda tamamlar. Hayatında genellikle sürprize yer yoktur. Ne yiyeceğini gün içinde mutlaka ayarlar.
Hemen hemen her akşam aynı saatte evinin yolunu tutar. Doktorlar yürümesini tavsiye eder, Kâzım benim arabayla yürümeyi tercih eder.
En büyük zevki evinde bacaklarını uzatarak sere serpe günün yorgunluğunu çıkartmak, televizyondaki dizileri seyrederken uyuklamak, arada kabak çekirdeği yerken telefon görüşmesi yaparak günün kritiğini istişare etmektir.
Son iki yıldır çok mutludur Kâzım, çünkü işyerinde yalnız çalışma dönemi son bulmuştur. İş yükü hafiflemiş, eşi Gülcan hanım en büyük yardımcısı olarak işin başına geçmiştir. Tabii ki bu durum müşterilerin de çok hoşuna gitmiş, güleryüzlü ve ilgili davranışla satışlar artmıştır.
Kâzım'ın şu özelliğini de yazmadan geçemeyeceğim. Benim gözümde Kâzım gizli hayırseverdir. Eli açıktır. Gözü toktur. Gariban babasıdır. Cömerttir.
Çalışkandır...
İyi bir eş, iyi bir aile babasıdır.
Hızır'ın biricik dedesidir.
Allah her türlü kazadan, beladan, nazarlardan korusun...
Sağlıklı ve huzurlu bir ömür nasip etsin Kâzım arkadaşıma ailesiyle birlikte.
Unuttuğum pek çok özelliği vardır mutlaka...
Aklıma geldikçe yine yazarım İNŞALLAH.
| Bu haber 2016 defa okunmuştur.