Anasayfa » İNEBOLU
10 Aralık 2024, 21:11 Editör:
"HİÇBİR KALBİ KIRARAK ORAYA GİREMEZSİNİZ!"
Bir adam 48 yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görmüş ve utanarak yanına yaklaşmış...
"Hocam beni tanıdınız mı" demiş.
İhtiyar öğretmen "hayır tanımadım" diye cevap vermiş.
Adam "Hocam nasıl tanımazsınız, ben ilkokul öğrencinizim. Sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu. Ben almıştım. Siz de herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım demiştiniz. Ben utanmış ve çok korkmuştum. Sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum ki; sizden "şimdi herkes gözlerini kapatsın" diye bir komut daha geldi. Ortalarda bir yerdeydim. Aranma sırası bana gelmişti. Saati cebimden sessizce almış, aynı sessizlik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. Sonra bizi yerlerimize oturtup, bana ve hiç kimseye hiç bir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz. Büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı. Hocam ben şimdi 60 yaşındayım. Düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi, o gün sizden almışım. Her aklıma gelişinde sarsıldım ve her zihnime düştüğünde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim. Utancı bilerek yaşamak korkunç. Daha da korkuncu bu duruma düşen birine bu utancı ömür boyu yaşatmak. Aynen bir insanın ayıbını ortaya çıkartmak ya da o ayıbı yüzüne vurmak gibi. Hocam siz bana o utancı yaşatmadınız. Yaşasaydım unuturmuydum, doğrusu bilmiyorum. Ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım. Hocam şimdi beni hatırladınız mı? "
İhtiyar öğretmen yan yana oturdukları bankta öğrencisine yaslanmış ve konuşmaya başlamış...
"O olayı ertesi gün unutmuştum ben. Şimdi sen anlatınca hatırladım. Sizlere "gözlerinizi kapatın" dediğimde, (o şekilde aramak zor olsa da) ben de gözlerimi kapatmıştım. O yaştaki her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı oluşsun istememiştim. O sen miydin? Bilmiyordum, nasılsın peki şimdi?" demiş.
Duygulandık değil mi?
Kesinlikle evet.
Ders vermek, ama verircesine değil, kalbe dokunarak...
Öğretmek, kafasına vururcasına değil, ama ruhuna işleyerek...
Ve onarmak, ama bedenine çivilercesine değil, pansuman edercesine...
Unutulmamalıdır ki; hiç bir kalbi kırarak oraya giremezsiniz.
Bu yaşanmış olayın verdiği mesajı alanlardan, anlatılmak isteneni anlayanlardan ve en önemlisi öğrendiklerini uygulayanlardan olmak dileğiyle...
| Bu haber 370 defa okunmuştur.