Hepimiz bir şekilde altın ve gümüş alış verişi yapıyoruz. Yatırım yaparken, düğünde, sünnette takı takarken vs. peki altın alış verişimiz helal mi yoksa faize giriyor muyuz? Faiz ifadesini duyunca Müslümanın tüylerinin ürpermesi gerekiyor. Hem büyük günahlardan hem de ‘‘Allah ve Rasulü ile savaş’’ olarak ifade ediliyor âyette. Biz faiz deyince 10 alıp 11 vermek olarak anlıyoruz. Bu faizdir, ama sadece faiz bununla sınırlı değildir. İki çeşit faiz vardır. Birincisi zikretmiş olduğumuz faiz (Ribe’l-fazl), ikinci ise veresiye faizi (ribe’n-nesiye)dir. İkinciyi çok fazla bilmediğimiz için bu konu üzerinde durmayı faydalı görüyoruz.
Altın, gümüş, TL ve döviz gibi para cinsinden maddelerin alım satımına İslam iktisadında ‘Sarf akti’ denilmektedir. Bu akitte bedellerin peşin olması gerekmektedir. Bedellerden birisi veresiye olursa nesiye ribasına (faizine) dönüşür. Peygamber Efendimiz (s.a.s) “Altına karşılık altın, gümüşe karşılık gümüş, buğdaya karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya karşılık hurma, tuza karşılık tuz; cinsi cinsine birbirine eşit ve peşin olarak satılır. Malların cinsleri değişirse (iki bedelde) peşin olmak şartıyla istediğiniz gibi satın.” Buyurmuştur. (Müslim, Müsakat, 81; Tirmizi, Büyu’, 23; Ayrıca bkz. Buhari, Büyu’, 74-82;)
Ne demek istediğimizi açık açık ifade etmede yarar var. Kuyumcuya gidip altın yada gümüş alıyoruz. Faize girmemek için ücretinin hemen, yani peşin ödenmesi gerekiyor. Mesela ‘‘Ben altını alayım sana parasını sonra getiririm.’’ dediğimiz zaman faiz oluşuyor. Tabiri caizse alış verişimizin al gülüm ver gülüm şeklinde olması gerekiyor. Dolayısıyla vakit kısa bile olsa veresiye olduğu, araya vade girdiği için faiz oluşmaktadır. Biraz daha dikkatimizi çekmesi açısından; kuyumcunun tezgahından altını alıp arabadan gidip parayı getirmemiz bile ribaya (faize) dönüştürür işlemimizi. Faiz işlemi olmaması için parayı tezgaha koyup altınımızı alacağız.
Taksitle altın alımı?
Bedellerin peşin olmasından bahsetmiştik. Ücretinin birazını vereyim, birazını da sonra veririm gibi taksitlendirmelerde de altın, gümüş ve döviz alım satımı caiz değildir.
Kredi kartı ile altın-gümüş alımı?
Alınan malın (altın-gümüş) ücreti anında satıcının hesabına geçiyor ve satıcı(kuyumcu) istediği an bu parayı anında kullanabiliyorsa caiz olur. Yoksa olmaz. Kredi kartlarında paranın hemen hesaba geçmesi ve kullanımında sıkıntılar olduğu için bu usulle alışveriş caiz değildir, faiz oluşmaktadır. Hesap kartında da aynı durum söz konusudur. Çekilen para direkt alıcı hesabına geçmiyorsa caiz değildir. Hesaptan havale işleminde ise doğrudan alıcının hesabına geçtiği için alım satım caizdir. Harama düşmemek için nakit çalışmamızda yarar var
İnternetten alınan altın ve gümüşte de durum aynıdır. Parayı ister hesaptan gönderelim ister kart kullanalım satın aldığımız altın veya gümüş daha sonra geldiği için faiz oluşmaktadır. Ama altın veya gümüş gelir, sonra kapıda peşin ödeme yapılırsa araya vade girmediği için caiz olur.
Altın hesabı?
Bir bankadan yada mobil bankacılıktan açılan altın hesabının caiz olabilmesi için birkaç şart bulunmaktadır.
1- Açtığımız hesap vadeli (faizli) hesap olmayacak
2- Aldığımız altınlar bankanın kasasında mevcut olacak, hayali bir alım satım olmayacak
3- İstediğimiz zaman altınımızı fiziki olarak alabileceğiz. Altın olarak veremeyen bir kurumsa caiz olmamaktadır.
Saydığımız maddelerden birisi yoksa işlemimiz caiz değil demektir.
Müslümanın elinden geldiği kadarıyla Allah’ın haramlarından kaçması gerekmektedir. Haramı, -özelliklede bu faizse- küçük görmemesi ve birde nasıl olsa her işimizde sıkıntı var diyerek başka günahlarda kendine kapı açmamalıdır. Dokuz günahımız var diye onuncuyu işlemek akıllıca bir hareket değildir. Bir diğer husus ise şudur; toplumda yaygınlaşması ile haram helale dönüşmediği gibi altın alış verişinde oluşan örfle de faiz caize dönüşmemektedir. İslami olmayan örfün bizi kurtarmayacağını ve hesabımızı tek başımıza vereceğimizi unutmayıp gerekeni yapmamız lazımdır.
Rabbim bize faizsiz bir ortam nasip etsin. Amin!