Anasayfa » İNEBOLU
18 Ocak 2025, 19:54 Editör:
İNEBOLU'MU, CİDE Mİ?
Yine önüme düştü bir video...
"Karavanla İNEBOLU - CİDE gezimiz - Oğuz Atay ve Rıfat Ilgaz'ın evi" konu başlığı ile paylaşılan bir geziden kesitler sunuluyor videoda...
İnebolu isminin geçtiği her atraksiyon ilgimizi çekiyor haliyle...
Kulak kabartıyoruz, dikkat kesiliyoruz, okunacak bir konu ise okuyor, izlenecek bir görsel ise izliyoruz doğal olarak...
Yaklaşık 6 ay önce karavanla çıkılan seyahatte, İnebolu'yu Oğuz Atay için, Cide'yi ise Rıfat Ilgaz için gezme planı yapıldığı anlaşılıyor konu başlığı ilk okunduğunda...
Merak ediyor, izledikçe İnebolu ile Cide'yi kıyaslama fırsatı buluyor, tarihi ve kültürel açıdan ne denli zengin bir ilçede yaşadığımızın farkına varıyoruz bir kez daha...
İşte burada ortaya çıkıyor İnebolu'nun hangi turizm destinasyonuyla yol haritası çizmesi gerektiği !
Boşa kürek çekmeden, nasıl bir turizm anlayışına göre hazırlık yapılması gerekliliği...
Gelelim bizi bu düşüncelere sevk eden videonun içeriğini paylaşmaya...
Boyranaltı sahili başlangıcındaki "İSTİKLÂLİN YOLU İNEBOLU" tabelâsının bulunduğu parkta start alıyor çekim. Karavanla gezen ve bu çekimi yapan karı koca bildikleri kadarıyla İnebolu'yu anlatıyor ve tanıtmaya çalışıyorlar takipçilerine. Anlaşılan o ki, milli mücadele yıllarında deniz yoluyla gelen cephanenin kahraman kayıkçılarımız tarafından karaya çıkartıldığı, kahraman bölge halkının her türlü imkansızlığa rağmen günümüzde İSTİKLÂL YOLU olarak bilinen patika yolda cephaneyi cepheye ulaştırma çabası ve İnebolu'nun İstiklâl madalyalı tek ilçe olduğu biliniyor...
Ve Mustafa Kemal Paşa Caddesi ile gezi başlıyor, Oğuz Atay'ın doğduğu ev fotoğraflanıyor, Askerlik şubesine kadar inci gibi dizilmiş aşı boyalı evler dikkatle inceleniyor ve övgüye mazhar oluyor. Yolun biraz altında kalmış tarihi bir çeşme dikkat çekiyor ve restore edilerek işlevsel hâle getirilmesi gerektiği ile ilgili fikir beyan ediliyor. Ömer Seyfettin'in çocukluk yıllarının geçtiği ev, eğitim hayatının başladığı okul ve babasının görev yaptığı Askerlik şubesi tabelâlarda yazılı bilgilendirmeler okunarak öğreniliyor. Eski cezaevinin de müze olarak hizmet verecek konuma getirilmesinin gerekliliği ifade ediliyor.
Çarşı merkezine geri dönülerek Kent Müzesi geziliyor. Her gördükleri obje dikkatle inceleniyor. Kısacası gezmiş olmak için gezmeyen, tarihi dokuyu doyasıya içlerine çekerek ve âdeta o günleri yaşayarak gezen ziyaretçiler öğle yemeğinin akabinde İnebolu gezisini sonlandırıyor.
Zorlu geçeceğini tahmin ettikleri Cide yolculuğu için karavanlarına binen çift, farklı kültürel ve tarihsel zenginliklere şahit olmuş duygularla İnebolu'dan ayrılıyor.
Evet; yüz kilometrelik İnebolu-Cide yolunu 4 saatte katederek Cide'ye ulaşan çift, bu yolu kullanacaklar için de özel bir bölüm çekerek ayrıntılı şekilde yol durumunu anlatıyor. Sürekli inişli çıkışlı rampanın yanı sıra aşırı virajlı, iki aracın geçiş yaparken bazen yoldan çıkmak zorunda kalınan dar yolların ve uçurumların ilk defa bu yolu kullananlar için ürkütücü olduğunu ifade ediyorlar. Yolun vermiş olduğu rahatsızlık ve yorgunluk sonucu karavan için uygun bir yer bulunuyor ve istirahat ediliyor.
Sabah dinlenmiş bir vaziyette Cide'yi gezip görmek istiyorlar fakat kültürel anlamda gezilecek pek bir yer bulamadıkları için çok güzel restore edilmiş Rıfat Ilgaz'ın evini gezmeyi planlıyorlar. Kapısı kilitli olduğu için içini gezemiyor ve dışarıdan fotoğraf çekmekle yetinip Cide gezisini sonlandırıyorlar.
Sahip oldukları karavanla çizmiş oldukları rotanın zorluklarını ve sıkıntılarını göze alan Karı-koca çiftin kültürel bir geziye çıktıkları anlaşılıyor. Bu bağlamda İnebolu'nun Cide'ye oranla daha zengin materyallerinin olduğu gözlemleniyor.
Bizlere de bu yönümüzü ön plana çıkaracak projelerle gelecek planlaması yaparak yol haritası çizmek düşüyor.
| Bu haber 654 defa okunmuştur.