Anasayfa » İNEBOLU
26 Aralık 2025, 22:43 Editör:
BİR İNEBOLU GELENEĞİ; İLK NAMAZ GÖZLEMESİ...
Şükür kavuşturana...
Mübarek Ramazan ayının habercisi üç aylara girmiş ve mübarek gecelerin ilki olan Regaip Kandilini idrak etmiş bulunuyoruz.
Müslüman olmakla şereflendiğimiz...
Doğumdan ölüme kadar imtihana tabi tutularak bu dünyaya boşuna gelmediğimiz gerçeğiyle sürekli karşı karşıya olduğumuz...
Kısacık ömrümüzü boşa geçirmeyip, değerlendirmek için fırsat konumunda gördüğümüz aylara ulaşmış bulunuyoruz.
Hadisi Şerif ile duaların reddolunmayacağı müjdelenen beş gece vardır ki, onlardan biridir Regaip gecesi. Yine cuma geceleri, Ramazan ve Kurban Bayramı geceleri, Berat gecesi ve Kadir gecesi mübarek gecelerimizdendir.
Allah lâyıkıyla idrak edenlerden eylesin cümlemizi.
Dinimizin gereklerini yerine getirmeye çalıştığımız müstesna gün ve gecelerde birlik ve beraberliğimizi pekiştiren örf ve adetleri devam ettirerek gelecek nesillere aktarmak ise her birimizin görevidir.
Büyüklerimizden gördüğümüz ve gelenek halini alarak devam ettirmeye çalıştığımız tatlı telâşın adı İnebolu'da "İlk namaz gözlemesidir"...
Üç ayların başlangıcında Regaip Kandilinin gündüzünde hemen hemen her evde yapılan bir hamur işi geleneğidir...
Günümüzde her evde olmasa da bazı evlerde yapılarak yaşatılmaya çalışılan gözleme adeti mümkün olduğunca manevi havanın teneffüs edilmesine vesile olduğu gibi insanların kaynaşması için yapılan bir faaliyet gözüyle de bakılabilir.
Çocukluğumuzda her yıl düzenli olarak devam ettirilmeye çalışılan bu geleneğin ne anlama geldiğinin pek farkında olmasakta keyfini çıkardığımız bir gerçekti...
Kokusu sokaklara yayılan gözlemeleri yemekten büyük zevk alır, konu-komşuya Ayşe teyzeye, Fatma ablaya üçer beşer dağıtmak çok farklı gelirdi.
Aslında o gün sağlığı yerinde olan herkes oruç tutarken evde bir gözleme telaşı da başlar, fırınlardan ekmek hamuru alınarak ya da hamur yoğurularak gözlemeler yapılır, konu-komşu, hısım-akraba herkese dağıtılır, onlardan da aynı şekilde karşılık verilirdi.
Yaşımız ilerledikçe üç ayların geldiğini ilk namaz gözlemesi ile, muharrem ayının gelişini evlerimizde yapılıp komşulara dağıtılan aşure ile, hıdrellez geleneğinin ise ailece yapılan piknikler ile yaşatıldığı idrak edildi.
Günümüzde ise; annelerimizin özenle ve emek vererek yaşatmaya çalıştığı adetlerimizin yerini pastanelerde üretilen kandil simidinin aldığı görüldü.
Günümüz insanı zoru sevmeyip kolayı tercih eder konuma geldi.
Artık ev halkı hep birlikte çalışarak geçinebilme telaşına düştü.
Gün boyu yorulan herkes evin yolunu zor bulur oldu.
Zaman her şeyin ilacıydı belki ama hiç kimseye ve hiç bir şey yapmaya yetmez oldu.
Neredeyse bu koşuşturmacaya kendimizi kaptırıp hayata geliş amacımız unutuldu.
Büyüklerimizin bizlere bıraktığı birbirinden güzel adetlerin gelecek nesillere aktarılması ve yaşatılmasına katkı verebilmek bize de bu yazımızla nasip oldu, ne mutlu.
| Bu haber 98 defa okunmuştur.