İsrail’in Gazze’ye başlattığı kara harekâtına ve yaşattığı vahşete seyirci kalınması, gözü dönmüş canilerin ve onların destekçilerinin gerçek yüzlerini bir kez daha ortaya koymuştur. Dünya devletlerinin İsrail’e karşı etkili bir tavır sergileyememesi anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir. İsrail günlerdir çocuk, yaşlı, genç demeden, gözünü kırpmadan insanlık suçu işlemekte, dünya devletleri ise bu katliama gözlerini kapatmaktadır. Özellikle ABD’nin adeta İsrail’in yaptığı bu soykırımı destekler nitelikteki açıklamaları, ülkemiz ve dünya kamuoyu tarafından iyi değerlendirilmeli, hâlâ ABD politikalarını destekleyenler durdukları yerin farkına varmalıdır. Demokrasi getirmek vaadiyle binlerce kilometre öteden gelerek bölgeye ateş yağdıran, kan, gözyaşı ve acının mimarı olan ABD’nin İsrail’e de bir an önce dur demesi ve bu vahşetin bitmesi için adım atması gerekmektedir.
Daha önce de dile getirdiğimiz gibi mezhep çatışmalarının ve görüş ayrılıklarının pençesindeki İslam dünyasının da Filistin’deki dramla ilgilenecek halinin olmadığı görülmektedir. İslam dünyası tek yürek, tek ses olmadığı sürece, dünyanın her köşesinde Müslüman kanının akmaya devam edeceği bilinmelidir. Büyük Ortadoğu Projesi ile İslâm coğrafyası kan gölüne döndürülmüş, kardeş kavgaları ile Müslüman ülkeler iç savaş ortamına çekilmiştir. Bu sırada emperyalist güçler ise Haçlı zihniyeti ile bölgenin kanını alabildiğine emmektedir.
Son zamanlarda ülkemiz dış politikasında yaşanan değişim, Devletimizin dünyadan soyutlanarak yalnızlığa itilmesine neden olmuş, uluslar arası alanda ağırlığımız ve etkinliğimiz kaybolmuştur. Bununla birlikte, yapılan siyasi hataların bedeli sınırlarımızın ateş çemberi ile sarılmasına ve terör örgütlerinin kurduğu sözde devletlerle komşu olmamıza yol açmıştır. Ülkemizde de mezhep üzerinden yaşanan tartışmaların, siyasi alana taşınması son derece tehlikeli bir sürece gireceğimiz endişesi yaratmaktadır. Bu noktada ayrılmanın, bölünmenin kimseye bir yarar sağlamadığı, yalnızca ülkemiz ve İslam ümmeti üzerinde oyun oynayanların ekmeğine yağ süreceği gerçeğini bir kez daha hatırlatma gereği hâsıl olmuştur.
İsrail’in Gazze’ye karşı uyguladığı bu soykırımın aslında büyük oyunun bir parçası olduğu gerçeğini unutmamak, büyük resmi göz ardı etmemek gerekmektedir. Bu bakımdan Filistin’in, Afganistan’ın, Doğu Türkistan’ın, Suriye’nin, Irak’ın, Mısır’ın, Libya’nın kısacası İslam coğrafyasının içinde bulunduğu açmaz aynı kirli senaryonun ürünüdür.
Türkmeneli’nde, Doğu Türkistan’da, Tuzhurmatu’da, Kerkük’te katliamlar yaşanırken seyirci kalanların Filistin’de akan kanı durdurmasının imkân ve ihtimali bulunmamaktadır. Tüm Müslümanlar kardeştir ve tek bir vücut gibi birbirine bağlı olmak zorundadır. Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslüman’ın canı yandığında aynı acıyı hissetmeyen ve harekete geçmeyen toplumun, bir başka bölgede yaşanan acıyı dindirmesi mümkün değildir.
Bu vesile ile dünyanın dört bir yanında vahşete ve katliamlara kurban gidenlere Allah’tan rahmet, yaralı Müslüman kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. İnsanlığını yitirmemiş ülkelerin Birleşmiş Milletleri harekete geçirerek yaşanan katliamlara bir son verilmesi; insani değerleri ve uluslararası hukuku hiçe sayan başta İsrail olmak üzere bütün cani ülke ve örgütlerden yaptıklarının hesabının sorulması talebimizi bir kez daha yineliyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak, yarım yüzyılı aşkın süredir, bulunduğu bölgeye kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen, insani değerleri ayaklar altına alan uygulamalarıyla kanımızı donduran İsrail’i şiddet ve nefretle kınıyor ve “Zalimler için yaşasın cehennem” diyoruz.
Selim AYDIN
Türk Eğitim Sen İnebolu İlçe Temsilcisi