MHP Kastamonu milletvekili adayları Emin Çınar ve Hayati Hamzaoğlu ile MHP İl Başkanı İbrahim Maşalacı, seçim çalışmaları kapsamında Belediye Başkanı Engin Uzuner’i makamında ziyaret etti.
Başkan Uzuner, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, şikayetler nedeniyle yaklaşık 1 aydır denetlendiklerini belirterek, AK Parti milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen ve AK Partili belediye meclis üyelerine yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Kastamonu Belediyesi’nin İnebolu’ya köpek bıraktığını söyleyen Uzuner, “Kastamonu Belediyesi İnebolu’ya köpek bırakıyor. 37 SA 180 plakalı Kastamonu Veterinerliğin arabası. Gece saat 12.30’da İnebolu sınırlarına giriyor, dağıta dağıta geliyor. Ondan sonra İnebolu Belediyesi köpek şikayetleriyle uğraşıyor. Köpek alsan suç, almasan suç. Bu kadar densiz, sorumsuz, kafasını kuma sokmuş hemşerilerle yaşıyoruz. Adamın arsasını imara açıyoruz. Bütün İnebolu para kazanıyor. Yeri değerleniyor. Müteahhit daire satıyor, vatandaş daire alıyor. Ceremeyi çeken benim. Vatandaş nerede. Sokmuş kuma. Nerede bu millet. İmar durumunu eski haline getiriyoruz. Mayısta meclis var. Kim ne hali varsa görsün. Düzgün insanlar da bu şerefsizlere haddini bildirsin. Öyle sopayla şununla bununla değil. Diyoruz ki adamın oyunu düşürün. Adam düşünsün. Niye benim oyum düştü. Ders olsun. Bu sefer de böyle yapalım diyorum. Bakarız diyor” şeklinde konuştu.
Uzuner sözlerini şöyle sürdürdü:
"Köye cenaze arabası gönderemiyorum. Tüm köylere hizmet götürmek için bakanlığa yazı yazdım. 81 köyümüz var. Bakanlık, köy muhtarlıklarının veya derneklerinin belediye ile protokol yapmasını şart koştu. Biz de muhtarlara dedik ki gelin protokol yapın dedik. Bir tane köy muhtarı gelip de protokol yapmadı. Sabahleyin bir muhtar geldi cenaze arabası istedi, vermedim. 4 tane Belediye meclisinin şikayetiyle uğraşıyorum ben dedim. Ne diyor yasa; mülki idare amir Kaymakamlık köylere cenaze aracı temin eder diyor. Nerede siyasetçi, nerede il genel meclis üyeleri, nerede AK Parti teşkilatı. O Mustafa Gökhan Gülşen nerede. Ondan sonra başkan cenaze arabası vermedi diyorlar. Veriyorum, ondan sonra yargılanıyorum."
"11 tane işçi aldım. Türkiye’nin her yerinde aynı şekilde. Kastamonu Belediyesi 380 kişi aldı, 80 tanesi büroda, 300’ü nerede, orada burada. Mustafa Gülşen bunu yapıyor bana. Temizlik hizmetleri alımında istihdam edilen personelin yüzde 70’inin mevzuata aykırı şekilde bürolarda çalıştırıldığı. 11 kişi büroda çalışıyor. Çalışmasın mı, çöpçülük mü yapsın. Bunların hepsi üniversite mezunu."
ÇINAR: “HUKUKUN TEMELİ KALMADI”
Belediyenin müfettişlerle sıkıntıya sokulmak istendiğini iddia eden Çınar şunları söyledi:
“Ama Allah’a çok şükür. Hem belediye başkanımız, hem belediye meclis üyesi arkadaşlarımın alnı açık. İsterse buradaki müfettişlerin üzerine biraz daha fazla müfettiş göndersinler. Yeterince incelesinler. Ama sadece şunu. Son zamanlarda hukukun temelinin kalmadığını, İnebolu’da da görmekteyiz. Yarın bir gün bu hukuk, bu adalet kendilerine de lazım olacak. Mutlaka bilmeliler. Aslında bizim buraya ziyaretimizde bir platformda kendileriyle bir araya gelip İnebolu halkına verilen sözleri değerlendirmemiz çok daha önemli olurdu. Limanın durumunu değerlendirmek çok önemli olurdu. Hastanemizin geldiği noktanın ne olduğunu değerlendirebilseydik çok iyi olurdu. Yine Kastamonu-İnebolu arasındaki yol güzergahında hangi çalışmaların yapıldığını görebilmek çok önemli olurdu. İnebolu’nun köy yollarındaki durumun ne olduğunu görmemiz çok daha iyi olurdu. Artık ilçelerimizden bir çok noktada artık devletin eli maalesef çekiliyor. İşte bu gördüğümüz hadiselerden bir tanesi de becerisiyle yerel yönetimlerde ilçemizi şenlendiren, daha da güzelleştiren buradaki halkın yaşam mücadelesine katkı sağlayan yerel hizmetlerle uğraşacakları yerde keşke yolsuzlukları affedeceklerine bu ilçelerimizin sorunlarıyla uğraşsalardı bence çok daha kaktı sağlanırdı. 7 Haziran’da inanıyorum ki Kastamonu halkı, İnebolu halkı bütün yapılanların kimin haklı kimin haksız olduğunun en güzel cevabını verecektir. Bu esnada gerek vatandaşımıza gerek teşkilatlarımızla bütün halkımızın yanında olacağız, onların sorunlarını dinleyeceğiz. Kimseye çamur atmayacağız. Tek bir maksadımız var. Kastamonu’ya hizmet edebilmek. İşte bu hizmeti de inşallah 7 Haziran’da Milliyetçi Hareket Partisi’nin çatısı altında buluşturacağız diye ümit ediyorum.”
HAMZAOĞLU: “SABIR TAŞIMIZI ÇATLATMASINLAR”
MHP milletvekili adayı Hayati Hamzaoğlu da açıklamasında, şikayet ve denetimlerin bir seçim baskısı olduğunu savunarak şöyle konuştu:
“Biz Kastamonu’da milletvekili adaylarımız ve teşkilatımız olarak belediyemizin yanında olduğumuzu gür sesle ifade etmek için buraya geldik. Ardından da vatandaşımızı ziyaret etmeye geldik. İnebolu Belediyesi denetime her zaman açık. Ancak şunu söylüyorum. İnebolu Belediyesi’ni bizzat kendi meclis üyeleriyle beraber İçişleri Bakanlığı’na şikayet eden Mustafa Gökhan Gülşen eğer zerre kadar yolsuzluktan, sıkıntıdan rahatsız ve huzursuz oluyorsa bu memleketin yetiminin hakkını ayakkabı kutularında dolarlarla bakanların çocuklarının servetleriyle Meclis’e gelen yolsuzluk dosyalarına evet verirken o vicdanın onda olmasını bekliyorum. O vicdan onda yoksa İnebolu Belediyesi’nde haksızlıkla bir şey bulamayacağını, 7 Haziran’da bunun da cevabını alacağını, MHP olarak biz teşkilatlarımız ve belediye başkanımızın arkasında sonuna kadar duracağız. MHP’liler, ülkücüler hiçbir zaman bu baskıya boyun eğmeyecek. Sabır taşımızı da çatlatmamalarını da kendilerinden rica ediyoruz.”